‘Gençlerimiz maalesef beklenene cevap veremeyip bu şansı doğru kullanamadılar!’
Böylesine kafa karıştıran bir açıklama akla bir soru getiriyor:
‘Hocanın seçtiği 14 oyuncunun tümü yeteneksiz miydi?’
Yoksa ‘Sevgili hocamız mı seçmeyi mi beceremedi?’
Nitekim baktığımızda iki kaleci Okan ile Muhammed’in dışında…
Alt yapı kökenli ilk 11 şansı bulan pek yok son zamanlarda!
Peki…
Bilgisine/birikimine/deneyimine saygı duyulan bir teknik adam…
‘Nasıl olur da bu kadar yanılır?’
Ya da…
‘O gençler nasıl olur da hocalarını bu kadar yanıltır?’
Alt yapıdan gelenleri A takımda oynatmak aslında 'sabır' ve 'risk' işi.
Tutarsa kulüp kazanıyor, tutmazsa hoca yanıyor.
1980'li yılların başlarında Bursaspor, futbolun en görkemli günlerini…
'Kendi öz çocuklarıyla' yaşamıştı.
Mesela…
Gündüz Tekin Onay'ın 17 yaşındayken kaleyi teslim ettiği Eser Kardeşler gibi.
Ömeragiç'in 'piliçlerim' diye niteleyip üzerilerine kol kanat gerdiği…
Hasan Bora ile Özmettin Erkut'un Türk futboluna hediye ettiği nice isimler var tarihte.
Semih Yuvakuran, Ahmet Suphi, Erkan Öncel, Ergin Parlar, Cemal Vardar…
Murat Gültekin, Ali Aköz, Gürsel Hattat, Vedat Vatansever…
Feridun Özdiker, Erdinç Kayan, Sinan Oral ve diğerleri…
Bu kentin suyunu içip, ekmeğini yiyerek büyüyen Yeşil Beyaz sevdalısı çocuklardı.
Bursaspor'un 11'ine abone olup, süksesini yaratmak isteyen Samet Hoca'nın gençleri…
İşte bu isimleri iyi incelemeli, onların dinleyip o dönemlerde ne hissettiklerini bilmeli.
Eğer kulübede oturuyorsa sahadaki ağabeylerini onların duygularıyla takip etmeli.
Hatta geceleri yatıp kalkarken bile rüyalarını Yeşil Beyaz forma süslemeli.
