Büyükşehir Belediye Başkanı ve 31 Martseçimlerinin başkan adaylarından Alinur Aktaş, seçim çalışmaları sırasında yaptığı açıklamalarla tepki topluyor. Siyasi açıklamaları bizim konumuz dışında olduğu için tabi ki girmeyeceğim de, Bursaspor hakkında yaptığı son açıklama inanılır, anlaşılır ve akıl alır gibi değil. Zaten akıl işi de değil.
Başkan Aktaş yaptığı konuşmada Bursaspor’un şampiyonluğunu Trabzonspor’a bağlayarak o sezonun bütün emeğini, başarısını gölgelemeye çalıştığı gibi iki sezon önceki kümede kalmayı da yine Trabzonspor’a bağlıyor ve üzerine basa basa “Bursaspor’un o sezon kümede kalmasında Trabzonspor’un çoook ama çooook payı var” ifadelerini kullanıyor, Ve bunu binlerce kişi ve kameralar önünde yapıyor.
Başkan Aktaş resmen hem Bursaspor’u hem de Trabzonspor’u ağır töhmet altında bırakan bir cümle kurmuş.
Aktaş bu yaptığıyla o maçla ilgili rakiplerin dayanaksız, hayal ürünü, mesnetsiz suçlamalarına maruz kalan her iki camiaya büyük kötülük etmiş oldu ve o iddiaları ortaya atanlara malzeme verdi.
Yarın öbür gün “Bakın Sizin Belediye başkanı bile itiraf etti” deseler ne olacak?
Şunu en baştan vurgulayalım.
Bu itiraf falan olamaz; çünkü Aktaş’ın kulüple bir görevi ve alakası yok.
İnsanların ağzına olmadık bir şeyi olmuş gibi göstererek malzeme vermek nedir sayın Aktaş?
İnsanın ağzından çıkanı kulağı duyması lafın nereye gideceğini bilmesi lazım.
Hele ki çok önemli bir konumdaysa.
Mesela bu sözlere verilebilecek çok daha ağır karşılıklar olmasına rağmen biz de konumuzun sorumluğuna uygun cümleler kurmaya gayret ediyoruz.
Bu dil sürçmesi falan da değil. “Yanlış anlaşıldım” falan diye toparlanacak bir şey de değil.
O sezon Trabzonspor 11 mağlubiyet 9 da beraberlik aldı. Kötü bir sezon geçirdi. Bu puan kayıplarının çoğu da kendi sahasındaydı.
Tabir-i caizse o sene “önüne gelenin yendiği” bir takımı ‘iddiasız olarak’ çıktığı maçta Bursaspor’un da yenmiş olmasının normal olduğunu dışarıdaki kişilere sürekli anlattığımız halde aynı sözleri hem de çok önemli bir konumda ve içimizdeki birine de anlatmak zorunda kalmamız üzücü.
Ayrıca seçim propagandasını sürdüren Sizin için hele hiç akıllıca değil.
Yani bir insan bu lafı kasıtlı etse “Bursaspor’u sevmiyordur” der geçeriz.
Ama Bursasporlu olduğunu iddia eden biri söylüyorsa, lafın nereye gideceğini bilmiyordur ve bu da Bursa şehri için çok daha vahim bir durumdur. Zira bu resmen zeka eskikliği sorunudur.
Bakın Sayın Aktaş…
Son seçimde Başkan Ali Ay’a “tekrar aday ol, seçimde ve sonrasında seni destekleyeceğiz” dediniz.
Söz verdiğiniz desteği vermediğinizi burada yazmak istemediğim kişilerden bizzat öğreniyorum.
Kulübe kalıcı gelir kaynağı oluşturacağız diyorsunuz kulübün 27 yıllık kalıcı gelir kaynağı otoparkı elinden aldınız.
“O otoparkın yerine gelir kaynağı olarak döküm alanı vereceğiz “ dediniz o konuda da aylar geçmesine rağmen en ufak bir gelişme yokmuş.
Hatta yöneticiler yoğunluğunuz nedeniyle size ulaşamıyorlarmış bile.
Başta Timsah kafası olmak üzere stadın eksiklerinin içinde bulunduğumuz mart ayında giderileceği sözünü Eylül ayında verdiniz, sonrasında o sözü Kasım ve Ocak aylarında tekrarladığınız halde o sözü de tutamadınız.
Tüm bunlar yetmiyormuş gibi şimdi de bu yaptığınız açıklamayla hem Bursaspor’u hem de Trabzonspor’u güç durumda bıraktınız.
Bakın seçim üstü resmen kendi ayağınıza sıkıyorsunuz.
İşin seçim ve siyasi tarafına girmeyeceğimi söyledim; ama Bursaspor ile ilgili yaptıklarınız, verdiğiniz sözleri tutmamanız ve söylediğiniz sözler hiç hoş değil.
Size tavsiyem lütfen konuşmalarınıza dikkat ediniz.
Çünkü hem Bursaspor’a hem de kendinize zarar veriyorsunuz.
Bizi ilgilendiren kısım Bursaspor olduğuna için şunu sakın unutmayın.
Bu şehirde kimse Bursaspor’dan büyük değildir.
