Bursaspor Camiası Rizespor maçı sonrası açıklanan Mayıs kongresi kararıyla gerginliğini biraz olsun atmış ve birlik beraberliği sağlama yoluna girmişken aniden ve 'gereği anlaşılmaz' bir şekilde Divan Başkanlık Kurulu’nun açıklaması geldi.
Bu açıklama resmen pişmiş aşa su katma gibi oldu.
Divan Başkanlık Kurulu Başkanı İdris Sevinç “Taraftarın haddini aştığından, kongre kararının tartışmaya açık olduğundan” falan bahsetti.
Bursaspor’un hiçbir ögesinin Bursaspor’dan büyük olmadığını vurguladı.
O ögeleri tek tek sayarken Divan Kurulu’nu atlamış yalnız.
Biz de buradan eklemiş olalım.
“Duayen” diye adlandırılan; ama herhangi bir duayenliklerini göremediklerimizi de ekleyelim hatta!
Evet doğru. Camia içinde kimse Bursaspor’dan büyük değildir.
Kimsenin böyle bir iddiası da yok zaten.
Öncelikle Başkan Ali Ay ve arkadaşları Ali Başkan’ın evinde yönetim Kurulu üyeleri ile değerlendirme toplantısı yapabiliyorsa, kapısının önünde kongre üyeleri ile de görüşebilir.
Kaldı ki ortada saygısız bir diyalog falan da yok.
Üstelik Başkan’ın evinin önüne gidenler sadece taraftar değil, son seçimde ve Rizespor maçına kadar başkanı destekleyen kongre üyeleridir.
Yönetim Kurulu toplantısının yapıldığı yere kongre üyeleri de gidebilir bunu “Baskın” falan diyerek farklı noktalara çekmenin manası yok.
İdris Başkan açıklamasında “Bu esnada alınan Olağanüstü Kongre kararı da tartışmalara açık kalmıştır” gibi bir cümlede kurmuş.
İdris Sevinç, Başkan Ali Ay’ın kongre üyelerine “Biz Mayıs için kongre kararı aldık zaten” dediğini duymadı sanırım.
Kaldı ki kongre üyeleri demokratik sınırlar içinde kongre kararı için baskı da yapabilirler. Bu en doğal haklarıdır.
Bursaspor yönetimi Mayıs ayı için açıklanan kongre kararı aldı ve camiayı rahatlattı.
Başkan Ali Ay bizzat ve sonrasında da resmi sitede de bunu açıkladı.
Hal böyleyken İdris Sevinç’in bu açıklaması anlamsız ve boş olmuş.
Bursaspor'un durumu ortadayken kongreden başka çare olmadığını camiadan kopuk olmayan herkes idrak edebiliyor.
Mayıs kongresi için 'tartışılabilecek tek konu' kongrenin hangi günlerde yapılacağıdır. Bu konuda başka bir "tartışılacak" konu yok. Mayısın ilk haftası olması Bursaspor'un yararınadır, onu da ekleyelim.
İdris Başkan'ın Divan toplantılarında konuşmacılara baskı, yönlendirme hatta engellemeler yaptığını herkes görüyor. Hatta Denetleme Kurulu Başkanı Yalçın Cambaz'ın bile bile konuşma yapabilmek için göbeği çatlıyor !
Sevinç'in, Bursaspor’un çıkarlarına göre değil birilerinin isteğine ve yönlendirmelerine göre yaptığını da herkes anlıyor ve biliyor. O yüzden baskı konularında falan kimseye akıl verecek durumda değil kendisi.
Sevinç'in dediği; ama 'Kendisinin hiç uygulamadığı' gibi! "Bursaspor'un menfaatlerini en önde tutmak, kişisel istek ve ihtiraslarımızı Bursaspor sevgisine karıştırmamak en büyük hedefimiz olmalıdır.”
Bursaspor'un, Bursaspor'u iyi yönetecek bir başkana ihtiyacı var. "Duayen veya ileri gelenler" diye adlandırılan birilerinin yöneteceği bir başkana değil !
Divan Kurulu’nun “gerekliliğinin, ne işe yaradığının” tartışıldığı bir dönemde bu tür açıklamalar o kurulun geleceği açısından farklı sonuçlara sebep olabilir.
Aslına bakarsak Divan Kurulu’nun da bir değişime ihtiyacı olduğu çok açık.
Özetle...
Makamları yıllarca işgal edip akılda kalıcı tek bir icraat yapmayan, Kulüp zor durumdayken, personel maaşı ödeyemezken, transfer tahtası kapalıyken, kötü niyetli bazı idarecilerce soyulurken, zarara uğratılırken veya destek sözü veren kent dinamikleri ölü taklidi yaparken kılını bile kıpırdatmayanların 'herhangi bir konuda' taraftarı eleştirmesi asıl haddi aşmaktır.
Bu yüzden haddimizi aşmayalım işimize bakalım.
