USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bir DİLEK yetmez !!!

15-01-2019

Geçen hafta bir köy ilkokulu öğretmenimiz, Samsun/Çarşamba/Kumköy'ü öğretmenimiz, Avrupa Parlamentosuna davet edildi ve konuşma yaptı, adı DİLEK LİVANELİ,
Avrupa Parlamentosundan gelen daveti önce kendi ağzından dinleyelim;
'Brüksel'e gidiyorum, Avrupa Parlamentosunda resmi konuşmacı olarak davet edildim. 'Faces of Civil Society Action in Turkey'' adlı etkinlikte Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri yanı sıra ben de kişisel olarak yer alacağım. Parlamento ana salonunda olan büyük sergide ise, meslek hayatım boyunca yaptığım hizmetler 4m2'lik büyük bir afişte sergilenecek. İki gün boyunca Avrupa Parlamentosu özel davetlisi olarak ağırlanacağım. Bir köy okulu öğretmeni olarak tek başıma bir STK gibi yıllarca çalıştım, çabaladım, yoktan var etme mücadelesi verdim. Bu kadar önemli bir davette hikayemi paylaşacak olmaktan ve sergide yer almaktan son derece mutluyum, gururluyum. Ülkemin değerlerini en iyi şekilde temsil edeceğim.''
Gelin önce Dilek Livaneli'yi tanıyalım;
Geçen hafta 'Tanımaktan gurur duyacağımız, çoluğumuza çocuğumuza örnek göstereceğimiz isimler'' başlığı altında bir ileti aldım, hepsi kendi alanlarında gerçekten çok değerli insanlardı, belki bir ilkokul öğretmeni çocuğu olmamdan dolayı, ben Dilek Livaneli üzerine odaklandım…
Kendisi farklı köy okullarında, tüm sınıflar bir arada, birleştirilmiş sınıfta tek öğretmen olarak eğitim- öğretim veren, 15 yıllık köy ilkokulu öğretmeni, ama okulun hem müdürü, hem öğretmeni, hem de köyün hizmetlisi, son 10 yıldır Kumköy'de bu çalışmalarını sürdürüyor.
Sadece çocuklarına değil, köy hanımlarına da okuma yazma öğretmiş. Onunla yetinmemiş, okulun boş olan lojmanında hanımlar için bir atölye kurdurmuş, ayakkabı imalatını öğrettirmiş ve onları ayakkabı üreticisi yapmış. Ardından hayırseverler bularak köyde 400m2 büyüklüğünde bir atölye yaptırmış, gerekli makinalar aldırmış, şimdi hanımlar bu atölyede üretiyorlar. Boşalan lojmanı anaokuluna çevirmiş, bir anaokulu öğretmeni tayin ettirmiş, şimdi köyün küçük çocukları da eğitiliyor.
Köydeki anneleri ve çocukları ilk kez uçağa bindirmiş, onları İstanbul'a, Ankara'ya, İzmir'e götürmüş, yaz aylarında çocukları Samsun'a götürerek, yelken, buz pateni, golf, bowling, at biniciliği gibi sporlarda deneyim yaşatmış, iki yıl içinde köyde okuma yazma bilmeyen kalmamış. Çocukları ve hanımları Samsun'da ve Ankara'da sinemaya, tiyatrolara, konserlere, hatta operaya götürmüş, ayrıca Türkiye'de ilk defa ''Köyde Opera'' organizasyonu düzenletmiş, Samsun Devlet Opera ve Balesi ilk defa bir köyde sanatlarını icra etmişler.
2012 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 'Mesleğinde Fark Yaratan Öğretmen'' seçilip, Başbakanlık, TBMM ve Cumhurbaşkanlığı Köşkünde,'Yılın Öğretmeni'' olarak yer almış. Ayrıca 'Türkiye'nin Rol Model Öğretmeni'' ödülünü almış.
Bill Clinton'ın başkanlığını yaptığı Varney Gems Vakfı Küresel Ödül Komitesi'nin seçtiği 127 ülke ve 5000 aday içinden dünyanın en iyi 50 öğretmeni arasına seçilen ilk ve tek Türk öğretmen olmuştur. Önümüzdeki günlerde Vakıf önce ilk 10 adayı, sonra da ilk sıraya oturan öğretmeni seçecek, umudumuz ve duamız Dilek öğretmenden yana tabii. Bu arada Vakıf, Dilek Livaneli'ye Türk Eğitim Elçisi olarak Londra'da okulları yerinde inceleme, araştırma ve veri toplama fırsatı vermiş.
Dilek öğretmen bir yandan bir köy ilkokulu öğretmeni olarak mesleğini icra ederken, diğer yandan da ülkemizin kalkınmasının oturtulacağı değişimin, gelişimin ve dönüşümün kırsal bölgelerimizde başlatılması ve sürdürülmesi gerçeğini çok etkin bir çalışma düzeniyle önümüze seriyor.
15 yıldır köy okullarında kazandığı deneyimlerini ve bilgilerini, ülkemizin 14 üniversitesine giderek, orada öğretmen olmak için eğitim gören öğretmen adaylarına aktarmış ve bu projesine de 'BİR DİLEK YETMEZ'' adını koymuş.
Evet gerçekten bir Dilek yetmez, ülkemizin hem eğitimde, hem sosyal yaşantıda, hem ekonomide çok daha parlak düzeylere fırlaması için…
Ben Dilek öğretmeni dinlerken, hemen size de öneriyorum, Google'da 'Dilek Livaneli'' diye girin, anlatımlarıyla onu tanıyın, siz de benim gibi yapın, anlattıklarını beyninize yerleştirin, gözlerinizi kapatın ve bir Türkiye hayal edin,Anadolu'nun çok verimli toprakları üzerinde kurulmuş köylerimizde, çocuklarımızın 'Dilek Öğretmenler'' tarafından eğitildiğini, kendilerinin, kadınıyla erkeğiyle, tamamının ufuklarının açıldığı, sosyal ve bilgisel gelişimlerinin sağlandığı, üretimin içine sokulduğu bir Türkiye hayal edin. İşte böyle bir Türkiye'de insanlar köylerini bırakıp, kentlere göç eder mi???
Ülkemizi yönetenlere, karar vericilere, uygulamacılara sesleniyorum, 'DİLEK ÖĞRETMEN'' bir kıvılcım, gelin bu kıvılcımı güzel ülkemizin her noktasında aleve çevirelim…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?