USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Tribün nasıl düzelir?

14-11-2018

 

Takımı, yönetimi sürekli konuşuyoruz. Değişen pek bir şey yok.

Hazır milli ara varken Bursaspor’daki bir başka aksayan ve çok önemli bir noktaya 'tekrardan' değinmek istiyorum. 

Çünkü o noktadaki aksama da gittikçe belirginleşiyor, kötüye gidiyor.

Bursaspor’u da doğal olarak çok etkiliyor.

Tribünlerden bahsediyorum.

Bursaspor’un yıllardır en büyük avantajı taraftarıydı. Birçok kişi maçı izlemek için olduğu kadar taraftarı izlemek için de stada gelirdi.

Maalesef geçmiş zaman eki kullanıyorum. Çünkü bu durum gün geçtikçe yok olmaya başladı.

Rakiplerin değimiyle “Dizleri titreten Bursa deplasmanı” artık o rakipler için çok kolay bir yere dönüştü.

Son maçta artık bu iyice ortaya çıktı.

Bu durum takıma tahmin edilenden çok daha fazla yansıyor. 

Çünkü futbolcular tribündeki enerjiye göre mücadele eder. 

Son Boca-River derbisini izledik. Tribünde 50 bin kişi yerinde duramayınca sahadaki oyuncular da yerinde duramıyordu. 

Hepsi tekmeye kafa uzatıyordu. Futbolcu tribünün havasına göre vites yükseltir veya düşürür. Bizim takımın performansına da bu enerji düşüklüğü çok yansıyor.

BURSA’DA TRİBÜN DESTEĞİNİN AZALMA SEBEBİ NE?

Görüş ayrılıklarına sahip taraftarların sosyal medyadaki tartışmaları taraftalar arasında kutuplaşmalara neden oldu, oluyor. 

Genelde herkes kendi grubundan insanlarla bir araya geldiğinden diyalog da olmuyor, aradaki uçurum büyüyor.

Başım ağrımasın diyen büyük bir kalabalık da uzaklaşmış ve küsmüş durumda.

Mesela deplasmanlarda tribün iyi, çünkü tüm grupları mecburen bir arada.

Bursa’da ise tribün kötü, çünkü herkes farklı yerde, kendi havasında.

Stat büyük olduğundan iletişim zorlaşıyor.

Birinin başladığı tezahüratı diğeri duymuyor. Duyana kadar başlayan bitirmiş oluyor.

Herkes kendi tezahüratını söylüyor. Ortaya kakofoni çıkıyor.

Bir diğer sıkıntı da temposuz, ağır, tezahüratlar söyleniyor. İnsanları ayağa kaldıracak besteler yok.

Yıllardır söylenmeye çalışılan; ama tribünlerin katılmadığı besteler ısrarla söylenmeye çalışılıyor

“Bütün stat ayağa” diye bağırılıyor. “Uzaklardan bir ses gelir” başlatılıyor.” Güneş sensin ay sensin” deniyor. “Dinlesin Muradiye, şampiyonluklar yalan dolan, oyna şerefinle oyna” v.b gibi ninni gibi tezahüratlarla olmaz, olmuyor da. 

Bu ve bunun gibi diğer tribünlerin pek katılmadığı, söylemesi zor ya da pek tutmamış, ağır tezahüratlarda ısrar etmenin anlamı yok. 

Şimdi de “Kolay mı” bestesinin melodisini değiştirip daha da ağırını söylemeye çalışılıyor.

Şampiyonluk senesi söylenen Real Madrid tezahüratını 2007 yılında Ankaragüçlülerden duymuş ve rahmetli Fehmizat Bayraktar’a “Temposu harika bir tezahürat, bizim tribün çok iyi söyler, bize uyarlar mısın Abi” demiştim. Bu hemen gerçekleşmemişti; ama üç sene sonrasında her maç stada gelen herkesin katılımıyla söylenir olmuştu.

Coşku ve herkesin katılımı için nakaratı güçlü beste şart. “2010 Real Madrid” tezahüratı söylenirken kendinden geçiyordu insanlar.

Bakın Bursa’da maçlara 20-25 bin insan gidiyor. Ama 12-13 bine oynayan Ankaragücü’nün, 9-10 bine oynayan Göztepe’nin taraftarının çıkardığı ses, yaşadığı coşkuyu göremiyoruz. 

Eskiden örnek alınan, özenilen, taklit edilen Bursaspor taraftarının yerinde yeller esiyor.

ÇÖZÜM NE?

Öncelikle herkesin bildiği tribünlerin katılacağı tezahüratlar yapmak gerekiyor.

Tempolu tezahüratlar üretmek gerekiyor.

Yenileri hemen üretilemiyorsa eski bestelerden söylenebilir.

Tabii asıl sorun giderilmezse bunların hiçbiri randıman vermez.

PEKİ ASIL SORUN NEDİR?

Bursa’da tribün kültürü kale arkasında yeşerdi. Bursa tribünün genlerinde kale arkası ruhu var.

Tıpkı dünyanın en iyileri olan diğer tribünler gibi.

Arjantin, İtalya, İspanya, Polonya, Yunanistan, İngiltere, Sırbistan gibi ülkelerde bütün efsane tribünler kale arkasında konuşlanmıştır.

Yani  o tribünler ve dünyadaki diğer bütün tribünler işi bilmiyorlar da biz mi daha iyi biliyoruz?! 

Bu böyle olmadığına göre bu ısrardan vazgeçilip kale arkasında bir araya gelinmeli.

Maçlarda 90 dakika susmayan, deplasman kaçırmayan, Radikal Teksas, pankartları, koreografileri ve birliktelikleriyle örnek olan Maraton Platformu, özellikle şehir dışı organizasyonlarıyla gurur kaynağı Ünitimah, bir döneme damgasını vuran, efsane Teksas Supportes Grubu’nun üyeleri, sosyal yardım projeleriyle takdir toplayan, Legend Teksas, tek tip kıyafetleri ve organizasyonlarıyla Green Team, cefakar diğer tüm semt grupları, büyük takdiri hak eden ilçelerden gelenler, pek kendilerini göstermeyen; ama gizli kahraman münferitler, işi bilen eski tribüncüler, duruşları ve çağın gereği tribün mentaliteleriyle Teksasultras ve şu an Güney Kale'de takımı özveri ile destekleyen diğer Teksaslılar.

Hepsine şöyle bir baktığımızda çok büyük güç olduklarını görüyoruz. 

Fedakarca takımlarını destekliyorlar. Bursa’nın gurur kaynağı her biri.

Ama maalesef Timsah Arena’da bölük pörçükler.

Bu yüzden de ifade ettiğim gibi Bursa deplasmanı rakipler için korkulacak bir yer, Bursaspor için de büyük bir avantaj değil şu an.

LİDERLER GEREKENİ YAPMAYA HAZIRLANIYOR

Bu konuda tribün liderlerinin toplantılar yaptıklarını, kale arkasında bir araya gelmeyi konuştuklarını duydum.

İnşallah bu en kısa zamanda gerçekleşir. Bu yazıyı da “Aman bu fikirlerinden vazgeçmesinler” diye yazıyorum.

Birlikten kuvvet doğar mantığı ile hareket eden Bursa tribünleri yine Türkiye’nin en büyüğü olacaktır. 

Şu an hiçbir gruba dahil olmayan eski Teksaslılar dan da böyle bir ortama kayıtsız kalmayıp tribüne dönenler olacaktır.

Böyle bir tribünün olduğu stadtan deplasman takımlarının istediklerini alarak çıkması çok daha zor olur.

Maçlara yeni yeni gelen minikler de ise etkilenip o stadtan Bursasporlu olup çıkacaklardır.

Alanya maçının yayınında görevli olan Ercan Taner, Serkan Yetişmişoğlu’na yeni stada ilk defa geldiğini söylerken “Dortmund Stadı gibi çok güzel” diyerek övmüştü. Bursa’da çok eleştirilse de dışarıdan gelen herkes çok beğenip övgüyle bahsediyor. İşte bu stadın hakkını vermek için de gereken şey birlikteliktir. 

Kahvede, işte, yemekte, çarşıda, deplasmanda kısacası  her yerde birlikte olan insanlar neden Timsah Arena’da birlikte olmasınlar ki?

Yukarıda saydığım grupların liderleri ortak bir yönetim oluşturup hep birlikte oluşturacakları  o büyük tribünü ve stadı yönetebilirler. 

Mevcut grup liderleri özellikle kendi çevrelerinde sevilen sayılan insanlar.

Onların ‘uyum içerinde, otoriter bir şekilde’ yöneteceği bir oluşumda problem yaşanmayacaktır.

En kısa sürede bu büyük güce kavuşmak gerekiyor.

Çünkü Bursaspor'un menfaati için ve Bursaspor’u gerçekten seviyorsak bu birliktelik şart.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?