USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Döviz cinsinden konut ve çatılı işyeri kiralama yasağının hukuki geçerliliği

25-09-2018


Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığınca; 12 Eylül 2018 tarih ve 85 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar (Kısaca Karar') alınmış ve anılan tarihte yürürlüğe girmiştir.
Karar'ın amacı; döviz kuru kullanılarak ülke ekonomisi üzerinde yabancı unsurların gerçekleştirmek istedikleri olumsuzlukları gidermek yanında, ayrıca ülke içinde yaşanan dövize bağlı bazı hukuki işlemlerin bundan böyle Türk parası ile yapılması ve özelde de konut ve çatılı işyeri kiracılarının yaşadıkları bu yöndeki mali sıkıntıları ortadan kaldırmaktır.
Bu Karar uyarınca, Türkiye'de yerleşik kişilerin Bakanlıkça belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden doğan diğer ödeme borçları döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak düzenlenemez. 12 Eylül 2018 tarihinden önce kurulan yürürlükteki sözleşmelerdeki döviz cinsinden kararlaştırılmış olan bedeller, bu tarihten itibaren otuz gün içinde, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenir.
Konu ile ilgili bir hukuki değerlendirme yapmadan önce, ön bilgi olarak şu bilgilerin verilmesinde yarar vardır.
Kira sözleşmelerinde kira bedelinin belirlenmesi emredici niteliği haizdir(TBK m.343 vd.). 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun (Kısaca 'TBK') bu yöndeki hükmüne aykırı olarak düzenlenen kira sözleşmeleri kesin olarak hükümsüzdür (TBK m.27/I). Bu anlamda kira sözleşmesinde, kira bedeli asıl bir unsur olarak kabul edilir.
Kira sözleşmesi kurulduktan sonra, kira bedelinin yeniden belirlenmesi mümkündür (TBK m.343 vd.).
Söz konusu Karar hakkında; konut ve çatılı işyeri kirası ile sınırlı olarak aşağıda belirtilen hukuki değerlendirmelerin yapılmasında yarar görülmektedir:
1. Karar'da, 'Türkiye'de yerleşik kişiler' olarak; 'yurt dışında işçi, serbest meslek ve müstakil iş sahibi Türk vatandaşları dahil Türkiye'de kanuni yerleşim yeri bulunan gerçek ve tüzel kişileri' ifade der (Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar m.2/I.b).
Ne var ki, adi ortaklık ve tüzel kişi sayılan topluluklar ile sayılmayan topluluklar bu Karar kapsamında yer almamaktadır.
2. Karar'ın geçerli olduğu kabul edildiğinde; 12 Eylül 2018 tarihinden sonra döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak düzenlenen konut ve çatılı işyeri kira sözleşmeleri kesin olarak hükümsüzdür (TBK m.27/I).
3. Kiraya veren ve kiracının, 12 Eylül 2018 tarihinden önce düzenlenen olası kira sözleşmelerindeki döviz cinsinden kararlaştırılmış olan kira bedelinin Türk parası olarak yeniden belirlenmesinde, bu konuda aralarında bir anlaşma sağlanabilmesi için hesaplama yöntemine yer verilmeyerek, kiracı aleyhine bu yönüyle olumsuz bir durum ortaya çıkmıştır. Bununla beraber, hesaplama yöntemi için TBK'nın 344/IV madde fıkrası hükmüne dayanılması isabetli bir yaklaşım olur.
4. Karar'ın geçerli olduğu kabul edildiğinde; kiraya veren ve kiracı arasında 12 Eylül 2018 tarihinden önce kurulan kira sözleşmesindeki döviz cinsinden kararlaştırılmış olan kira bedelinin Türk parası olarak yeniden belirlenmesi için otuz gün süre tanınmış olup, bu süre kesin ve hak düşürücü niteliktedir. Diğer bir anlatımla, anılan süre içinde taraflarca kira bedelinin Türk parası olarak yeniden belirlenememesi halinde, kira sözleşmesi söz konusu otuz günün bitiminde kesin olarak hükümsüz sayılacaktır (TBK m.27/1 ve Karar içeriği).
5. TBK düzleminde, konut ve çatılı işyeri kira sözleşmelerinde, kira bedeli yabancı para olarak da kararlaştırılabilir. TBK m.344/IV fıkra hükmüne göre; 'Sözleşmede kira bedeli yabancı para olarak kararlaştırılmışsa, beş yıl geçmedikçe kira bedelinde değişiklik yapılamaz. Ancak, bu Kanunun, 'Aşırı ifa güçlüğü' başlıklı 138 inci maddesi hükmü saklıdır. Beş yıl geçtikten sonra kira bedelinin belirlenmesinde, yabancı paranın değerindeki değişiklikler de göz önünde tutularak üçüncü fıkra hükmü uygulanır.'
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde; TBK'nın ilgili düzenlemesi yürürlükte iken, Karar'ın yürürlüğü, yani uygulanması, yasaya ve hukuka uygun düşmez. Karar, yasanın üstüne çıkamaz, önüne de geçemez. Zira, Cumhurbaşkanlığının 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanunun 1 inci maddesi gereğince alacağı Karar, diğer bir özel veya genel nitelikte yasa ile çatışmadığı taktirde, o konuda geçerli sayılır.
Yürekten esenlikler ve en içten saygılarımızı sunarız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?