ŞEHİR: Deniz, dağ, ova, yayla, akarsu, şelale, göl, ada, yarımada, körfez, longoz, mağara, kaplıca gibi doğal güzelliklerin hepsine birden sahip Türkiye’deki tek şehir. Kültür, sanat, spor, alışveriş, eğlence imkanlarına fazlasıyla sahip. İstanbul’a da bir saat mesafede.
KULÜP: Köklü, geleneğe sahip, duruşuyla diğer kulüplerce takdir toplayan ve şampiyon apoletli.
STAT: Dış mimarisiyle Dünyaca tanınan, iç mimarisiyle de Türkiye’deki diğer stadyumlardan farklı. Büyük ve muhteşem
TESİSLER: Her türlü imkana sahip. 5 yıldızlı otel seviyesinde. Modern ve Avrupa ayarında
TARAFTAR: Verdikleri destek örnek olan, tribün şovları taklit edilen, birçok futbolcuya önünde oynama hayalleri kurduran dillere destan bir seyirci. Eskisi gibi taraftar baskısı da yok.
Türkiye’de futbol oynamayı düşünen yerli veya yapancı bir futbolcuya yukarıda saydığım bu özelliklere sahip bir şehir ve kulüpten teklif geldiğinde normalde gözü kapalı kabul etmesi gerekir.
Hatta diğer kulüplerden az bir rakama gelip oynaması gerekir.
Diğer kulüpler derken İstanbul’daki üçlüyü de dahil ediyorum
Ama gelin görün ki durum hiç de öyle değil.
Tamam daha çok para ve popülarite meraklısı olanların İstanbul’u tercih etmesini anlayabilirim; ama söz konusu diğer Anadolu kulüpleri olunca Bursaspor tercih edilmiyorsa veya eldeki oyuncular kaçmak için yer arıyorsa burada büyük bir sorun var demektir.
O sorun da belli.
Şampiyonluğun ardından kulübün artması gereken imajı, marka değeri gittikçe düştü.
Ve bu düşüş artık itibar kaybına kadar geldi.
Bursaspor artık aldığı borcu ödemediği için borç alamayan esnaf gibi, güvenilmez hale geldi.
Eldeki bazı futbolcular ve transfer teklif edilen oyuncular paralarını alamayacakları korkusuyla Bursaspor forması giymek istemeyip başka kulüpleri tercih ediyor.
Bu durum tüm Bursasporluları rencide ediyor.
Transfer teklifi alan oyuncu Bursa’daki tanıdıklarından bilgi almaya kalktığında “Futbolcu ücretlerini geç, personel maaşları bile ödenemiyor” cümlelerini duyuyor. Önceliği para olanlar da gelmiyor, ki futbolcu milletinin çoğunluğunun önceliği para. Kariyer falan sonra geliyor.
İşte koskoca Bursaspor’u bu duruma düşürenler acilen kendinize gelmelisiniz.
Yönettiğiniz takım koskoca Bursaspor, semt takımı değil.
Göreve devam etmekte ısrar ettiniz, tekrar seçildiniz.
Aynen devam edecekseniz ne diye diğer adayların önünü tıkadınız?
O yüzden ne yapın edin bu sorunları artık çözün.
Yönetimde çok iyi ve gerçekten hizmet etmek isteyen Bursasporlular var.
Onlara da yazık oluyor.
Değerli Başkan…
Görülüyor ki. Bu işi tek başınıza yine kıvıramayacaksınız.
O zaman sizin bu görevde tekrar kalmanıza neden olanlardan da söz verdikleri desteği acilen isteyin artık.
Sözlerini tutmuyorlarsa da ifşa edin.
Çünkü olan Bursaspor’a ve yüzbinlerce Bursasporluya oluyor.
Bursaspor camiası artık tutulmayan sözlerle daha fazla rezil olmak istemiyor.
Bursaspor içinde bulunduğu bu durumdan acilen çıkmalı.
Bunun için çekinmeden ne gerekiyorsa yapmalısınız.
Zira en az kulüp kadar Sizlerin de itibarı söz konusu.
