USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Yeni ulaşım master planı

05-06-2018

Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Alinur Aktaş, geçen hafta toplanan Büyükşehir Belediye Meclisinin açılış konuşmasında, halen üzerinde çalışılan ve kentimizin 2030 yılı ulaşım sistemlerinihedef alan Ulaşım Master Planı hakkında bilgi verdi. Ayrıca kent içi ulaşımı akışkan hale getirmek için katlı yollar oluşumunu da düşündüklerini dillendirdi. Bu açıklamaları dinlerken, her zaman olduğu gibi, acaba Sayın Başkan ve ekibi ve tabii çalışmayı yapmakta olan mühendislik firması, New York, Paris gibi dünyanın önde koşan kentleri ve de tüm Avrupa kentleri içindeki akışkan ulaşım mekanizmalarının alt yapısını iyi analiz ettiler mi, sorusu kafamda şekillendi, durdu.
Biliyorsunuz, bu konu kent gündemine her girişinde görüşlerimi, dünya kentlerinden örnekler vererek, sizlerle paylaşıyorum, bu köşede. O kent yönetimlerinin kent içi ulaşım sistemlerinde oluşturdukları yapı, kentlilerin kent içi ulaşımlarında özel araçlarını evlerinde bırakıp, toplu taşım sistemlerini, hızlı, ucuz ve konforlu biçimde kullanmalarını, kent içindeki hareketlerini de gene toplu taşım sistemini veya bisiklet kullanarak veya yürüyerek yapmalarını cazip kılıyor.
Bu yapının en güzel ve zoru başaran örneklerinden biri olarak, her sabah 4milyon New Yorklunun 2,5 milyonunun Manhattan Adası'ndaki işlerine toplu taşım sistemlerini kullanarak gelmelerini, kent içindeki hareketlerini de, gene toplu taşım sistemlerini kullanarak veya bisiklete binerek veya yürüyerek yapmalarını, gösterebiliriz. Kent yönetimi bu sistemin işlerliğini, halkın yararına uygulamalarla cazip kılmış, örneğin bir toplu taşım aracına ulaşım kartlarını okuttuklarında, 2saat süre ile kaç aktarma yaparlarsa yapsınlar, kartlarından başka ödeme düşülmüyor. Kent içindeki toplu taşım ağı da, aktarma düzenine uygun, hızlı işleyen bir yapıya sahip. Ayrıca adanın üzerinde çok yaygın bir bisiklet yolu ağını ve bisiklet kiralama noktalarını oluşturmuşlar.
Bisiklet deyince Paris'teki yapıyı göz ardı edemeyiz, halen kent içinde oluşturulmuş 700km bisiklet yolu var, 1450 kiralama istasyonunda 20 bin bisiklet Parislilere hizmet veriyor, yönetim bisiklet yollarını ve kiralama istasyonlarını iki katına ve bu 20bini de 50bin bisiklete çıkarmayı hedefliyor.
Tüm Avrupa kentlerinde, örneğin Freiburg'ta, Bremen'de, Amsterdam'da, Kopenhag'ta, Viyana'da, Stockholm'de ve diğerlerinde, kent içlerinde trafik yoğunluğu göremezsiniz, kentliler hedeflerine toplu taşım araçlarını ve bisiklet kullanarak veya yürüyerek ulaşırlar, hem de güvenli, hızlı, konforlu ve ucuz biçimde.
İşte bu hatırlamalardan sonra dönelim Ulaşım Master Planına, bu plan üçüncü olacak, ilki Sayın Ekrem Barışık döneminde yapıldı ve BursaRay bu planın bir ürünü olarak kentimize kazandırıldı. İkincisi Sayın Recep Altepe tarafından Dr. Brenner firmasına yaptırıldı, şimdi üçüncüsü yapılıyor. Eski planlamalar Bursa'nın 2020 yılındaki nüfus büyüklüklerini esas alıyordu, yeni yapılan ise 2030 yılını hedef alacak ve ulaşım ağının kentsel yayılımının boyutları şekillendirecek.
Aslında sil baştan ulaşım planlaması yapma yerine, eski planlamaları masanın üzerine açmanın ki planlamayı üstlenen firma mutlaka bunu yapıyordur, yapılan önerileri günün koşullarında irdelemenin daha doğru olacağına, inanıyorum. Zira ''PLANLAMA'' kavramı, içerdiği konunun uzun vadede gelişiminin resmini çizer, uygulamalar da bu çerçeve içinde yapılır. Eğer bu çerçevenin dışına çıkarsanız, sistemi yanlışlar içinde kilitlersiniz. Örneğin raylı sistemin projelendirilmesine esas alınan ilk ulaşım planlamasında hesaplanan kentin doğusundaki yolcu büyüklüğü ancak 2 hat ile taşınabilecekken, uygulamada bu iki hattın birleştirilerek tek hatta dönüşümü, kuzey hattının hafif raylı sistem kapasitesinde olması gerekirken tramvay yapılması gibi yanlışlar…
Belediye yönetimimizin şu anda yeni ulaşım planlaması üzerinde çalışma yapan firma ile birlikte, eski planlamaları önlerine açıp, doğunun ikinci hattı olarak belirlenmiş olan Yıldırım Hattının oluşumunu öne çekmeleri, doğru olur kanısındayım.
Bu arada, Sayın Başkan Alinur Aktaş'ın BursaRayı, Şehir hastanesi- Emek arasına döşenecek, 4 istasyonlu, 5,5km uzunluğunda yeni bir hatla zenginleştireceği haberini Mustafa Özdal'ın yazısından öğrendim, hattın tamamen yer altına döşeneceğinin, maliyetinin de 600milyon TL/135milyon dolar olacağını da. Bu rakamın içinde vagon yok, kredi faizleri yok. Hemen aklıma, hani kenti ikiye bölmekle suçlandığımız, 23,5km hat yapımı ve 48 vagon alımını, kredi faizleri dahil, 300milyon dolara mal ettiğimiz geldi.
Şimdi soruyorum, acaba hangisi doğru???
Yukarıdaki örneklerde yer alan ve Dr. Brenner raporunda da önerilen, bisikletin de kent içi ulaşım aracı olarak kullanımının başlatılması zor olmayacaktır. Halen Altınşehir-Özlüce-100.Yıl-Ertuğrulkent-Üniversite bölgesinde projelendirilmiş 35km. bisiklet yolu ağının 15kmlik bölümü Büyükşehir Belediyesince, tüm eksiklikleri tamamlanarak hizmete sokulmak üzeredir. Gelin önce bu bölgedeki 35km bisiklet yolu ağını işler hale sokalım, sonra da bu ağı, Dr. Brenner tarafından önerildiği şekilde, kentimizin düz yerleşim bölgelerinde 250km'e ulaştıralım.
Yeni Ulaşım Master Planı çalışması vesilesi ile yukarıdaki bilgileri yeniden değerlendirmenize sundum, çünkü Sayın Belediye Başkanımız ne kadar plan yaparsa yapsın, ne kadar yol, kavşak yaparsa yapsın, sunduğum örneklerden gördüğünüz gibi, o tek başına bu sorunu çözemez, onun yapacaklarını faydaya dönüştürecek olan bizleriz, kent içi ulaşımı rahatlatacak olan bizleriz…

EVET, VAR MISINIZ, ÖZEL ARABANIZI EVİNİZDE
BIRAKMAYA ve SADECE ŞEHİRLER ARASI
SEYAHATLERİNİZDE KULLANMAYA ?
EVET, VAR MISINIZ, KENT İÇİ HAREKETLERİNİZİ
TOPLU TAŞIM ARAÇLARIYLA YAPMAYA ?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?