USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Kesinlikle kumpas var

21-04-2018

Fenerbahçe-Beşiktaş kupa derbisi yarım kaldı. Yaşananları izlerken geçmişe doğru da gittim.

1987-88 sezonu Bursaspor kupada Beşiktaş ile eşleşmişti. O zamanki lakabıyla Yeşil İnciler İstanbul’da Beşiktaş’ı ilk maçta 3-1 yenmişti. Bursa’daki rövanşta tribünler tabi ki dolu ve tansiyon üst seviyedeydi. Beşiktaş maçları o zamanlar da gergin geçerdi. Bursasporlular kamyon tekerlerine ‘Beşiktaş’ yazmış sallıyor, Beşiktaşlılar karşılık veriyor. Atışmalar gırla gidiyordu. Anlayacağınız ortam çok sıcaktı. Beşiktaşlı oyuncular ilk maçın skor dezavantajıyla turdan pek ümitli değillerdi ki sürekli seyirciyi tahrik ediyorlardı.

Hatta bir pozisyonda Bursaspor Taraftarı yine galeyana gelmiş eline ne geçerse sahaya atıyordu. Hakem ve Bursasporlu futbolcular ellerini kaldırmış “atmayın” derken şimdinin yorumcusu o zamanın Sarı Fırtınası Metin Tekin ellerini kaldırarak “Atın atın” diye hakemin arkasına geçmiş seyircinin maçı iptal ettirmesini sağlamaya çalışıyordu.

Metin Tekin 20 bin kişi önünde ayan beyan bunu yaparken son maçtaki Beşiktaşlılar ise çok daha profesyonelce ve çaktırmadan yaptılar.

Sonuç olarak aradan geçen 30 yılda mentalitelerinde değişen bir şey olmadığını tekrar görmüş olduk.

Her yıl bir sürü derbi izleriz ‘sahaya yabancı madde atılmamış olan’ bir derbi hatırlayanınız var mı?

Benim yok. Eminim Sizlerin de yoktur. Hatta çok daha fazlası var.

Ev sahibi tribünler derbi agresifliğiyle hareket eder. Kadıköy’de de her zamanki gibi olan buydu.

Diğer yandan Beşiktaşlılar’ı gören de sanki ilk defa başlarına böyle bir şey geliyormuş sanacaktı!

Mağduru çok güzel oynadılar. Querasma gergin deplasmanlarda hep yaptığı  gibi tribüne bakarak –seyirciyi tahrik etmenin en kolay yoludur- korner noktasına ağır ağır yürüdü ve her defasında istediğini aldı. O yetmedi Fener seyircisinin en çok tepki gösterdiği Caner Erkin de o noktalara yaklaştı. Hatta bir defasına “Atın atın” diye hareket yaptı. Sonrasında Tolga Zengin devreye girdi. Finali de Şenol Güneş tamamladı.

Hakemi etkilemeyi başardılar

Kafasına gelen nesnenin muhteviyatını merak etmemek elde değil! Zira ilk anda değil sonradan etki etti koskoca hocanın kafasına! Değişik bir maddeydi herhalde!

Sonrasında Şenol Güneş’i sedyede görünce yine anılarım debreşti.

6 yaşımdayken kafamı yarmıştım. Kan revan içinde 500-600 metre koşarak eve gitmiş, oradan da yürüyerek sağlık ocağına geçmiştim. Atılan dikişlerden sonra da gidip yine top oynamıştım. Hoca filozof yönüyle hassas adam, çok etkilendi demek ki.

Neyse geçmiş olsun diyelim biz yine de Şenol Hoca’ya.

Fenerbahçe cephesine gelince.

Her türlü haltı yiyip sonucunu kumpaslara bağlamada üzerlerine yok.

Sanırsınız seyircileri ilk defa olay çıkartıyor.

Geçmişte binlerce kişi sahaya girip saha sola saldıranlar, statlarını yakanlar, Kadıköy’e gelen Rus taraftarların otobüsüne molotof kokteyli atanlar, stat dışında polis arabalarını devirenler sanki kendileri değil.

Her derbide yaptıkları şeyi yine yaptılar, Beşiktaşlılar ise bu kez akıllı davrandı o kadar.

Olan bu.

Kumpas mumpas diye mağduru oynayıp yırtmaya çalışmasınlar boşuna.

Düşmeselerdi rakibin tuzağına.

Ha illa ki bir kumpastan bahsedeceksek, evet gerçekten de Türk Futbolu’nda bir kumpas var.

O da Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray’ın her şartta başarılı olması için kurulmuş bir kumpastır.

Federasyon, hakemler, medya, siyasiler herkes o kumpasın her santiminde yerini almış görevini yapıyor.

Garibim Anadolu takımlarının yıllardır boyunun ölçüsünü alıyorlar.

Ortada bahsedilecek bir kumpas varsa o da budur.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?