USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

1 TL otopark mı? Aktarmalı, ucuz toplu taşım mı?

27-03-2018

Geçen hafta Ankara Belediyesi'nin, kentin her yerindeki otopark ücretini, araç gün boyu bırakılsa bile, 1TL olacağını açıklaması, hemen Bursa gündemine de oturdu ve Büyükşehir Belediye BaşkanıAlinur Aktaş'a, Bursa'da da böyle bir uygulama yapılacak mı, sorusu yöneltildi. Bereket sayın başkan'hayır' cevabını kararlı biçimde verdi ve devamında kent içi ulaşım sorunlarımızın çözümü üzerinde yoğun olarak çalıştıklarını, beyan etti. Belediyenin Ar-Ge bölümünün çalışmalarının ağırlıklı konusunun ulaşım olduğunu, bir gurup bürokratın inceleme yapmak üzere Çin'e gittiklerini, bir başka gurubun da İspanya'daki kent içi ulaşım sistemini inceleyeceğini, açıkladı.
Biliyorsunuz kent içi ulaşım konusu sık sık bu köşede tarafımdan dillendirilir, dünya kentlerinden güzel örneklerle çözümler önünüze konur. Aslında çözümün-çözümlerin sadece kentimizi yönetenlerden beklenmemesi, biz kentlilerin de taşın altına elimizi sokmamızın gereği, gene dünya kentlerinden örneklerle vurgulanır. Hemen iki örneği, her sabah N.Y. Manhattan adasına gelen ve akşam ada dışındaki evlerine dönen 4milyon New York'lunun 2,5 milyonunun toplu taşım araçlarını kullandığını, Bremen'de patron / çalışan, herkesin özel araçlarını tramvay ve otobüs hatlarının son duraklarında bıraktıklarını, işlerine gidip / dönmeyi tramvayla, otobüsle yaptıklarını, hatırlayalım. Ayrıca New York'ta toplu taşım sisteminde kartlarını ilk okuttuklarından itibaren 2 saat boyunca, isterlerse on defa aktarma yapsınlar, kartlarından bir daha para düşmediğini, Bremen'de de ana durakta ulaşım kartıyla arabanızı bıraktığınızda, 5 saat süre ile otopark parası ödemediğinizi de…
Bu örneklerden de görüldüğü gibi, kent içi ulaşım sorunlarının çözümünde, belediye yönetimi kadar biz kentte yaşayanların da sorumluluğu olduğunun farkında olalım. Ankara Belediyesinin 1TL park ücreti uygulamasında, Ankaralıların kent içi ulaşımlarını ağırlıklı olarak özel araçlarıyla yapmalarını destekleyen bu kararla, kent içi yaşamı bir trafik kaosu içine sokacaklarını da izleyelim.
Oysa tersi uygulamaların, yani ille de kent içine kendi arabamla gideceğim diyenlerin yüksek park ücreti ödeme zorunda kalmalarının, kent içi ulaşım sisteminin rahatlatılması açısından daha doğru olacağı tartışılamaz.
BursaRay'ın oluşumu öncesi yaptırdığımız ve geçen dönem yenilenen ulaşım planlamalarında, Bursa kent içi ulaşımın bel kemiğini BursaRay'ın oluşturmasını, diğer toplu taşım araçlarının da BursaRay ile bütünleşerek bu ulaşımın işlerliğini kolaylaştırmasını, hızlandırmasını sağlayacak çözümlerin ön görüldüğünü biliyoruz. Bugün Bursa'da bu oluşum çok etkin biçimde çalışıyor, ama yollarımızda binek araba selleri de akıp gidiyor ve hepimiz trafik sıkışıklığı içinde boğuşuyoruz.
O zaman önce kendimize şu soruyu sormalıyız, güzel Bursa'mızın caddelerini araçlarımızdan arındırmaya, çocuklarımız okullarına, biz işimize, çarşıya, pazara toplu taşım sistemlerini kullanarak gitmeye hazır mıyız? Eğer hazırsak, gelin sayın başkan Alinur Aktaş'tan, toplu taşım araçlarımızı daha kolay kullanabilmemiz için şunları da yapmasını isteyelim;
•BursaRay duraklarını, kısa aralıklarla besleyen mahalle içi otobüs ringlerinin oluşumu,
•Otobüs veya BursaRay'da Bukart'ı ilk okutmamızdan itibaren 45dak. veya 1 saat süre içinde yapacağımız tüm aktarmalardan, sistemde özel otobüsler olduğu dikkate alınarak, belki hiç para düşmemek zor olabilir, belli oranda ücret azaltması yapımı,
•Kent merkezi dışındaki BursaRay ve otobüs ana duraklarında Bukart ile girilen otoparklar oluşturulması, toplu taşım sistemini kullanıp beli süre içinde dönüşlerde, örneğin Bremen'de olduğu gibi 5 saat içinde, otopark ücreti ödenmemesi,
•Kent merkezine ve trafiğin yoğun olduğu bölgelere, özel arabamızla gitmenin maliyetini artırmak için, bu bölgelerdeki otopark ücretlerinin yükseltilmesi, aynı Atatürk caddesinde olduğu gibi,
Aslında bunlar çok zor eylemler değil, ama bir an gözünüzü kapayın, Atatürk caddesinde sadece tramvay ve seyreltilmiş otobüslerin geçtiğini, sizin bu araçlardan inip huzurla çevrenizi izleyerek yollarda yürüdüğünüzü, hayal edin, aynı birçok Avrupa kentinde olduğu gibi…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?