Bazı maçlar vardır, öncesinde razı olduğunuz sonucu, doksan dakika sonunda beğenmezsiniz.
Bu da Bursaspor adına öyle bir maçtı.
Beşiktaş takımının Babel ve Atiba en ciddi eksikleriydi. İyi top yapan ve dikine oyunu çok iyi oynayan Babel ve bay Pas Atiba’sız İstanbul temsilcisinin karşısında Bursaspor’da tabi ki kendi adına çok daha ciddi eksikler vardı. Buna rağmen yeşil beyazlılar yüksek bir motivasyonla sahadaydı. Ancak Beşiktaş takımının kaleye ilk ciddi gelişinde bulduğu gol, Bursaspor’u bir süre bocalattı.
Sonrasında özellikle yeni transfer Bostock, biraz kıpırdanan Badu ve Yusuf’un etkili oyunlarıyla tekrar oyuna dönmeyi başardılar ve skor tabelasını eşitlediler.
İstanbul ekibini az çok izleyen herkes bilir ki Beşiktaş takımına topu verirsen kalende bol bol pozisyon görürsün, en sonunda da topu ağlarında görürsün. Zira müthiş bir akın devamlılığı olan bir takım. Bu yıl topla az oynayan Bursaspor topla yine çok fazla oynamadı; ama farklı olarak tempo yaparak geçiş oyununda başarılıydı. Rakip kaleye oldukça hızlı gidebildi yeşil beyazlılar. Topu İstanbul ekibine bıraktığında ise Harun’un varlığına hep beraber dua ettik.
Bursaspor’un yaptığı bir diğer iyi iş de her alanda kalabalıklaşarak rakibin pas trafiğini sekteye uğratmasıydı. Bu da İstanbul temsilcisinin o bilindik temposunu yapmasına engel oldu. Siyah beyazlılar bir türlü oyun ritmini yakalayamadı.
Buna rağmen topa sahip olmada, isabetli paslarda, ceza alanına gönderilen toplarda siyah beyazlılar daha iyi istatistiğe sahip oldular.
Bursaspor’da Barış sorununa bir çözüm bulunmalı. Bu performansıyla çok ciddi olarak sırıtıyor.
Savunma anında da ileriye çıktığında da acemice hareketler yapıyor. Topları da çok kötü kullanıyor.
Aslında Barış’tan daha çok Bursaspor’a hala Fransız olan Hocamıza nasıl çare bulacağız?!
Takım bulabilse göndermek için yırtındığımız John ve Faty’nin ne işi varsı sahada Mösyö?
Rakibin ekmeğine yağ süren bu müdahaleler ve sonrasına geriye yaslanma alınmak üzere olan üç puanın ikisini kaybettirdi.
Le Guen bu maça takımı iyi motive etmiş; ama kendini edememiş anlaşılan.
Kaçan iki puanın sorumlusu da kendisiydi.
Kaç hafta geçti, istediğin malzemeler alındı Artık şu yemeği yap hocam!
Bostock’u beğendim. Sağlam ve mücadele gücü yüksek. Topları da iyi kullanıyor. Ciddi katkısı olacağını belli etti.
Kulübün popülaritesine ve skora göre kararlar veren hakemlerimizi 50 yıldır izliyoruz. Bursaspor’un penaltısı da bu anlayışa kurban gitti. En azından o pozisyon malum üç takımdan birinin lehine olsa verileceğini hepimiz biliyoruz.
Bursaspor adına bir hedef maç daha kazanılamadı. Şeytanın bacağı kırılamadı. Bu gerçekten üzücü.
Futbolcuların bu maç kazanma azmini ve mücadelesi umut vericiydi. Ama bu mücadeleyi her maçta görmedikten sonra bir anlamı olmaz.
Yani bir maçlık olmasın. Öyle olursa eleştiri büyük olur.
