USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Mühendis

23-01-2018

Bir kırık-çıkık ustası biliyorum. Çuvalın içindeki paramparça olmuş küpü, çuvalın dışından el yordamıyla 1-2 dakikada kusursuz olarak bir araya getirebiliyor. Hastalarını da tabii ki bu maharetine göre çok kısa sürede tedavi edebiliyor.

O kırık küpü bana çuvalsız verseler görerek bile saatlerce uğraşır ve kusursuz olarak bir araya getiremem.

Her işin bir zanaatkarı var. İşini iyi yapana bu yüzden büyük saygı duyarım.

İşleri, o işin uzmanı insanlara bırakırsanız başarılı sonuç alma ihtimaliniz çok yüksek olur.

Başka bir örnek daha vermek istiyorum.

Bir makine veya bina yapacaksanız mühendise ihtiyaç duyarsınız.

Mühendis çalışması olmadan herhangi bir makina veya bina yapılamaz.

Makine aksayınca öyle kafanıza göre parça takamazsınız. Takarsanız diğer parçalar da arıza yapar sonunda da stop eder.

Makinedeki 'öncelikli' arızaları gidermeden yapacağınız müdahaleler hiçbir işe yaramaz.

O makineye doğru ve uygun parçaları da ancak ustası monte edebilir.

Futbol takımlarında da durum farklı değil.

Doğru kadro kurulabilmesi de kadro mühendisliği gerektirir.

Futbol bireysel bir spor değil bir takım oyunu. Bir makine gibi adeta. Oyuncuların görevi farklı; ama birbirine uyumlu oyuncuları bir araya getiremezseniz o makine sık sık arıza yapar.

Futbolcunun performansı belirleyen ana unsurlar; yetenek, fizik, güç, teknik ve mental durumdur. Saha dışındaki faktörler ise kulübün ekonomik yapısı, popülerliği, lobisi ve taraftarın gücüdür. Tüm bunlar da bu performansa direkt etki eder. Ve tabii ki antrenör.

Tüm bu unsurlar doğru şekilde bir arada olduğunda hedefe yürümede sorun çıkmaz.

Diğer yandan her camianın kendine göre bir kültürü, vizyonu ve hedefleri vardır.

Oluşturacağınız kadro ve getireceğiniz hoca bu vizyona, hedefe uygun olmalıdır.

Bunu da sağlayacak olan yönetimdir. Daha doğrusu sağlıklı bir Sportif  Yönetim Modeli.

Kulübünüzde doğru bir sportif yönetim modeliniz olmalı.

PSG, B.Münih, Porto, Juventus, Barcelona, R.Madrid gibi kalıcı başarı yakalamış kulüplerde işte bu var.

Bu tip kulüplerde, kulüp gelen hocaya veya başkana uymaz.

Başkan ve hoca kulübün vizyonuna, stratejisine, kültürüne uyar.

Aynı şekilde futbolcular ve diğer profesyoneller de öyle.

Biz de ise başkanın vizyonu ne ise tüm kulübün vizyonu, futbol görüşü o oluyor.

Ya da başkanın akıl hocalarının!

Böyle olunca da kulüp, başı kesik tavuk gibi nereye gittiğini bilmiyor.

Camianın istediği gibi futbol oynatacak hocalar, o futbolu oynayacak futbolcularla anlaşılmalı.

Bursaspor’da menajer önerileriyle alınan oyuncular yine çuvalla para verilip gönderiliyor.

Maddi manevi kazanım sağlanabilecek genç yetenekler yerine ununu eleyip eleğini duvara asmış topçular getiriliyor.

Günü kurtarmak, mevcut ekonomiye göre veya yanlış kişilerin yönlendirmesiyle, popülizm ile bir şeyler yapılıyor.

Gelinen noktada ise beklentiler ile sonuç arasında dağlar kadar fark oluyor.

Bu kafayla gidilirse korkarım beklentiler ile sonuç arasında “lig farkı” bile olacak!

Bursaspor’un camianın beklenti ve kültürüne göre doğru bir sportif yönetim modelini acilen belirlemesi gerekiyor. Bunun devamında kısa, orta ve uzun vadedeki hedeflere göre kadrosunu oluşturması yönetebilmesi ve geliştirebilmesi için kadro mühendisliğini bu işin uzmanlarına bırakması şart.

Dünyada bu işin uzmanları var. Her iyi futbolcu iyi hoca olamadığı gibi her eski futbolcu veya hoca da kadro mühendisliğinden anlamıyor.

Takımın mevcut hocasına da bırakılacak bir iş değil bu. Zaten hocaların gerekli araştırmayı ve takibi yapacak vakitleri de yok. Hocalar tamamen devre dışı bırakılsın demiyorum tabii ki.

Bu iş ciddi bir bilgi birikimi, çalışma, takip ve öngörü gerektiriyor. Ayrıca bu da bir yetenek işi. Stratejik planlamalar dahilinde, kulübü belirlenen hedefe doğru yürütecek kadroların oluşturulabilmesi için bu işi doğru kadroların yapması lazım.

Bu konuda teknik direktörler bile yeterli olamazken, futbolla alakasız mesleklerde faaliyet gösteren bir takım kişilerin Bursaspor veya herhangi bir takım kadrosunu oluşturması akıl işi değil.

Bunu idrak edip başarılı dünya kulüplerindeki kadro mühendisliği modellemesi Bursaspor’a entegre edilmedikçe mevcut gidişatta değişen bir şey olmaz.

Bahsettiğim organizasyon için kiralık Badu’ya verilen paranın yarısı bile yeterli olur.

Bu bile yapılan ihmalin boyutunu gösteriyor.

İşi, işin ehillerine bırakmak ve o şekilde yönetmek de bir yöneticilik başarısı ve gereğidir.

Başkan Ali Ay Bursaspor’un gidişatından memnun değilse –ki olması mümkün değil- gerekeni yapmalı ve kulübe bu sistemi getirmeli. “Yok yapamayacağım” diyorsa da ifade ettiğim gibi camiaya daha fazla zaman kaybettirmemeli.

 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?