Nilüfer Sanayici ve İş Adamları derneğinin birinci genel kurulunda 27 ye 11 oyla devir aldığımda yıl 1999.
Bütün derneğin mal varlığının ağırlığı, genel kurul tutanaklarından daha az idi.
Minareli Çavuş Köyü Muhtarlığına ait 12 metrekarelik ofisimizin aylık kira bedeli muhtarın telefonumuzu şehir içi konuşma karşılığı idi.
Üstelik telefon da bir sanayicimize aitti.
İlk demirbaşlarımız bir masa, üç sandalye, dosya dolabı ve içine 5 adet klasörümüz.
Klasörlerden birinin üstüne ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ ÇALIŞMALARI yazısını gelen giden olursa gösterme amacında idik.
Yoğun çalışmalar ve Ankara trafiğinin ardından iki yıl sonra bir mucize gerçekleşti.
Minareli Çavuş küçük ve orta ölçekli 234 hektar büyüklüğündeki arazinin sahibi, NÜLÜFER SANAYİCİ VE İŞ ADAMLARI DERNEĞİDİR.
Bu vesile ile bölgeniz Türkiye'nin 183.organize sanayi bölgesidir.
İlk müteşebbis heyeti kuruyoruz ve hep birlikte alt yapı için para bekliyoruz Ankara'dan
Gelen giden yazışmalardan anlıyoruz ki her şeyi kendi olanaklarımız ile yapacağız.
Köyün içinde 50 metrekare yere taşınıyoruz.
Çocuk artık doğmuştur adını NOSAB olarak koyuyoruz.
Hiç bir maddi karşılık beklemeden gece gündüz çalışan arkadaşlarım yani ilk müteşebbis heyeti.
'Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar.' Mustafa Kemal Atatürk .
Bilinci ile sıvıyoruz kolları, zira yapılacak çok iş var.
Başlıyoruz çalışmaya gece, gündüz, sabah, akşam, cumartesi, Pazar, tatil ,bayram demeden.
Yeter ki sistem olsun ve kanunlar ile desteklensin iş adamları karşılık beklemeden elinden gelenin en iyisin yapar.
Hadi caddeleri isimlendirelim diyoruz. En büyük cadde kurucumuz ATATÜRK olsun diyoruz.
Diğer caddelerimiz ise ağaç ismi olsun ,doğadan aldığımızı doğaya verelim düşüncesi ile.
Yol, kanalizasyon, yağmur sularının ıslahı, telekomünikasyon sistemi, doğal gaz, atık su ve arıtma sistemi, mevcut olan elektrik sistemi yer altına alınıyor, kaldırım, asfalt derken 25 bine yakın ağaç dikiliyor bölgemize, yetmiyor devlete 24 hanelik bir ilköğretim okulu.
Bu arada 50 metrekarelik köy binasından üç ay içerisinde 300 metrekarelik prefabrik binası için de tam 15 yılı geçen süre çalışıyoruz, geleni gideni ağırlıyoruz.
Bölgemizi geleceğe taşıyabilmesi için idare binası için mimarlık yarışması açıyoruz.
Müteşebbis heyeti olarak böyle bir bina yapılmasına ve yanına 140 kişilik kreş yapılmasına karar veriyoruz.
Ve neticede 320 fabrika, 22 bin çalışan,1 milyar dolara yaklaşan ihracat ve iki milyar dolar civarında milli hasıla ve yıl 2017.
Gücünü yasalardan alan OSB kanunun öz Türkçesi söyle..
Kendi kendini yönet, para da senden olsun emekte.
Bu durum dan da asla şikayetimiz yok.
Biz de öyle yapıyoruz ve bu günlere vergimizi vere vere ama devletten beş kuruş almadan geliyoruz.
Bir masa, üç sandalye, dosya dolabı ve 5 klasör den 9800 metrekare refah çalışma ortamı olan akıllı bir binaya.
Başta ülkemize ve Bursa'mıza aynı zamanda NOSAB ve NİLSİAD lı sanayicilerimize hayırlı olsun.
Saygılarımla.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
