USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Kamulaştırma bedelinin kesinleşmeden kurulan tescil hükmü sorunu

31-10-2017


4650 Sayılı Kanunun 5 inci maddesi ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun (Kısaca 'KK') 'Kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili' başlıklı 10 uncu madde birinci fıkrası ile sekizinci fıkrası hükümleri sırası ile aşağıdaki gibidir:

'Kamulaştırmanın satın alma usulü ile yapılamaması halinde ... taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine müracaat eder ve taşınmaz malın kamulaştırma bedelinin tespitiyle, bu bedelin peşin ... ödenmesi karşılığında idare adına tesciline karar verilmesini ister.'

'..Mahkemece tespit edilen bu bedel, taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkının kamulaştırma bedelidir. ... İdarece, kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına yatırıldığına ... dair makbuzun ibrazı halinde mahkemece, taşınmaz malın idare adına tesciline ve kamulaştırma bedelinin hak sahibine ödenmesine karar verilir ve bu karar, tapu dairesine ve paranın yatırıldığı bankaya bildirir. Tescil hükmü kesin olup, tarafların bedele ilişkin temyiz hakları saklıdır.'

KK m.10/VII fıkra hükmüne göre, taşınmaz malın idare adına tescili kararı verilebilmesi için, kamulaştırmanın idari yargı ve adli yargı bakımından kesinleşmesi gerekir.
Uygulamada hakim tarafların ve bilirkişilerin rapor veya raporları ile beyanlarından yararlanarak kamulaştırma bedelini tespit eder. Hakim tarafından kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktarın, peşin hak sahibine verilmek üzere, bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye onbeş gün süre verilir. İdarece kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına yatırıldığına dair makbuzun ibrazı halinde mahkemece, taşınmaz malın idare adına tesciline ve kamulaştırma bedelinin hak sahibine ödenmesine karar verilmektedir. Bu kararda; tescil hükmü kesin olup, tarafların bedele ilişkin temyiz hakları vardır.

Ancak, hak sahibi ya da idare tarafından bedel bakımından temyiz yoluna başvurulduğunda, kamulaştırma bedelinin hesaplanması yönünden bozulması durumunda, 'Tescil hükmü kesin olup' ibaresinin yerinde olmadığı, duraksama konusu olmasa gerekir.

Ayrıca, bozma sonrası kamulaştırma bedelinde olası değişiklik sonucu, mahkemece tespit edilecek örneğin artış tutarı idare tarafından bankaya yatırılmazsa, sorunlar doğmaktadır.

Sorunun çözümü için KK'nında bir düzenleme bulunmadığından, yargı sürecinde amaçsal yoruma gidilmektedir.

Konu ile ilgili Yargıtay yaklaşımında; davanın reddi, tescil edilen taşınmaz malın hak sahibine iadesine ve hak sahibi adına bankaya yatırılan kamulaştırma bedelinin idareye iadesi yoluna gidilmektedir.

Sorunun çözümünün KK'nında yapılacak değişiklik ile mümkün olacağı açıktır. Can boğaza gelip dayanmadan ve para pul olup erimeden, ivedi olarak yasada değişiklik yapılmasında zorunluluk görülmektedir. KK m.10/VIII fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesi önerilmektedir:

'Tarafların anlaşamamaları halinde, gerektiğinde hakim tarafından onbeş gün içinde sonuçlandırılmak üzere yeni bir bilirkişi kurulu tayin edilir ve hakim, tarafların ve bilirkişilerin rapor veya raporları ile beyanlarından yararlanarak adil ve hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli tespit eder. Mahkemece tespit edilen bu bedel, taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkının kamulaştırma bedelidir. Tarafların anlaştığı veya tarafların anlaşamaması halinde hakim tarafından kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktarın peşin ve nakit olarak veya kamulaştırma bu Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre yapılmış ise, ilk taksitin yine peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, hak sahibi tespit edilememiş ise ileride ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere, mahkemece, taşınmaz malın idare adına tesciline ve kamulaştırma bedelinin hak sahibine ödenmesine karar verilir. Bu karar aleyhine idare tarafından kanun yoluna gidilmesi ya da gidilmemesi veya hak sahibi tarafından bedel yönünden kanun yoluna başvurulmadığı taktirde; 10 uncu maddeye göre mahkemece yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya kamulaştırma bedelinin yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye onbeş gün kesin süre verilir. İdarece, kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına yatırıldığına veya hak sahibinin tespit edilemediği durumlarda, ilerde ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere bloke edildiğine dair makbuzun ibrazı halinde, mahkemece taşınmaz malın idare adına tescili için tapu dairesine bildirilir. Bu durumda tescil hükmü kesin olur. Bu kural, hak sahibinin kanun yoluna başvurması sonucu, mahkemece verilen kararın bozma olmaksızın kesin hüküm hale gelmesinde de uygulanır.'
Yürekten esenlikler ve en içten saygılarımızı sunarız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?