Bursaspor mevcut kadro yapısına en uygun sistem olan 3-5-2 ile sahadaydı.
Sahadaki isimlere baktığımızda bu sisteme göre daha bir savunma ağırlıklı kadro gibi gözükse de sahaya diziliş ve oyun kurgusu 3-5-2’ydi. Ve doğru tercihti. Çünkü Bursaspor’da çizgiye inen ve adrese teslim ortalar yapabilen kanatlara sahip değil. Kembo ve Delarge içeriye kat ederek direk kaleye yönelmeyi seviyorlar. Bu tip oyuncular için de bu sistemin tercih edilmesi mantıklı olandı. Barış biraz daha çizgiye açılıp orta yapama özeliklerine sahip o ayrı.
Paul Le Guen maç listesinde de küçük sürprizler yapmıştı. Ertuğrul’a sağda görev verip hızlı bindirme özelliğine sahip Barış’ı öne sürmüştü. Delarge’yi ise kesmemiş hamle oyuncusu olarak saklamıştı.
Bursaspor’un başrol oyuncusu Pablo ise sakatlıktan kurtulmuş ve sahadaydı. Şilili Jorquera’da yanında görev almıştı.
Kembo ve Stancu rakip kaleye en yakın isimlerdi. Kembo final hareketlerinde sıkıntı yaşasa da rakip savunmanın dengesini bozan hareketleriyle Stancuyu’da rahatlattı. Rumen oyuncu da kendisinden beklenen performansı sergileyebildi.
Bursaspor maç boyu yine de olması gereken üretkenlikte değildi. Maç başı kaçan penaltının konuk ekibin direncini artırdı.
Dünya çapında hakemimiz Cüneyt Çakır Mozambik 3. Liginde bile verilmeyecek bir kırmızı kart kararıyla Bursaspor’u 10 kişi bırakması da endişeleri artırdı. Kembo rakibin geldiğini görmeden topa ayağını kaldırıyor. Rakip kafasını uzatıyor ve temas bu yüzden gerçekleşiyor. Yani faul bile değil aslında; ama kırımızı kart veriliyor.
Üstad Pablo’ya dönelim. Dünya’nın en büyük yıldızlarının bile zayıf yönleri var. Birkaç senedir yazıyorum. Pablo’nun zayıf yönü duran toplar. Hem yumuşak vuruyor hem de isabet oranı düşük. Bu pozisyonlarda farklı bir isim tercih edilmeli. Arjantinli yıldız akan oyunda ise muhteşem. Yani resmen beyni ile oynuyor. Sahada kim nerede, kim koşuya başladı farkında. Pası verirken bile birkaç rakibi oyundan düşürüyor. Yine resital sundu. İzlerken mest oluyoruz. Her yazımda yazacağım demiştim. Seneye de kalması için ne gerekiyorsa yapılmalı.
Oyun kurgusu, tempo, topa sahip olma çok önemli ancak. Rakip kaleye ne kadar kalabalık inersen gol şansın da o kadar yüksek olur. Futbolda mantık ve matematiğin açıkça gösterdiği bir şeydir bu. Bunun içinde savunma ve orta sahayı öne çıkarmak gerekiyor. Bursaspor bunu ne zaman yapsa skor tabelasını değiştirebiliyor.
Stancu, Agu, Ertuğrul ve Pablo yeşil beyazlılar da öne çıkan isimlerdi. Özellikle Ertuğrul adına sevindim. Ceza alanı içindeki sakarlıklarını azaltabilse futbolunu çok daha ileri götürebilecek. Bu maçta görevini çok iyi yaptı.
Bursaspor bu şekilde kazanma odaklı çıktığı maçları kazanabilecek kapasiteye sahip. O yüzden böyle oynamalı.
Fransız hoca doğru bir sistemle ve küçük sürprizlerle sahadaydı. Başarılı da oldu. Moral ve motivasyon açısından da önemli bir galibiyetti.
