Önceki başkanlardan birini yine sert bir şekilde eleştirmiştim.
Telefonum çaldı. Yapımı bildiği için kelimeleri seçerek rahatsızlığını anlatmaya başladı. Yaklaşık 50 dakika konuştuk. Kendi penceresinden anlattı ben de köşe yazımda ne yazdıysam daha fazlasını yüzüne tekrarladım. Ama ne zaman ki “Ben hepinizden fazla Bursasporluyum” dedi, işte o zaman “Orada dur bakalım sevgili Başkan, bir şekilde bu görevlere gelmiş olabilirsiniz, fedakarlıklar da yapıyor olabilirsiniz; ama ikimiz de biliyoruz ki göreviniz bittiğinde Bursaspor’la ilginiz, en fazla haberlerini takip etmek olacaktır. Bizler yani Bursasporlu taraftarlar günün her anı Bursaspor’u yaşamaya devam edeceğiz. Bu takım üç kez küme düştü ben üçünde de stattaydım. Aldığı kupalarda da öyle. Maddi darboğazlara düştü, elimizden geldiğince ne gerekiyorsa yapmaya çalıştık. İyisiyle kötüsüyle her anında yaşlarımızın yettiği yıllara kadar Bursaspor’u yaşadık. Seni ise görev aldığın gün tanıdık. Bizler hayatımızda, işimizde hangi pozisyonda olursak olalım Bursaspor’dan uzaklaşmayacağız. Bu tüm Bursaspor taraftarı için geçerli. Dolayıyla kimse bizler kadar Bursasporlu olamaz, böyle bir kıyas yapma” dedim.
O da tamam yani ben de başarısını sizin kadar çok istiyorum” bundan bahsediyorum diyerek konuyu kapattı.
Nitekim de kendisine söylediğim gibi oldu. Görevi bıraktı ne maça geliyor ne de Bursaspor’la ilgili başka bir organizasyona… Tıpkı diğerleri gibi yani.
Mevcut Başkanımız Ali Ay da “Ben hepinizden fazla Bursasporluyum “ söylemlerinde bulunuyor. Daha önce de birkaç kez söyledi üzerinde durmadım ama görülüyor ki bunu söylemeye devam edecek.
Değerli başkan Bursasporluluk gönül işidir maddiyatla ölçülmez.
Bursaspor için hayatı mahvolan birçok insan tanıyorum. O yüzden bu toplara hiç girmemek lazım.
Sizin “Ben hepinizden fazla Bursasporluyum” demeniz, yıllardır tekstille ucundan kıyısından ilgilenmiş birinin Size “Ben senden daha iyi tekstilciyim” demesi gibi bir şey oluyor.
Siz Başkan Ali Ay olarak Bursaspor tarihinin maddi anlamda en çok fedakarlık yapan Başkanısınız. Kulüp düzelsin diye kafa da patlatıyorsunuz. Mesai de harcıyorsunuz. Kıymet bilen her insan Sizi bu konularda takdir ediyor hakkınızı da teslim ediyor. Sizin kadar elini cebine atan hiç olmadı.
Ama “Bursasporluluk” ölçüsü bu değil.
Kulüp şirketleşse ve bir Rus veya Arap işadamı parayı bassa en çok Bursasporlu o mu olacak yani?!
Böyle bir mantık yok.
Kulüp taraftarlığı gönül işidir. Para değil.
Sevgili Başkan, bu gereksiz ve altı boş söylemleri bırakıp acilen gerekli olan transferi bitirin artık.
Çünkü bir başkanla ilgili “Tek” başarı kriteri, kulübün sportif ve ekonomik anlamdaki durumudur.
Ticaret yapıyorsunuz müşterinin önüne kaliteli mal koymadan müşterinin dükkana ilgi göstermeyeceğini bizden iyi bilirsiniz.
Siz gereğini yapın, camia da yapacaktır merak etmeyin.
“Ders aldım” sözünüze güvenmek istedik ama görülüyor ki aldığınız herhangi bir ders falan yok.
Tilkilerin, çakalların hüküm sürdüğü, her türlü oyunun döndüğü transfer işlerinde, bu işte tecrübesiz ve ehil olmayan kişilerle bir şeyler yapmaya çalışıyorsunuz sonuç ortada.
Sevgili Başkan…
İşletmenizde herhangi bir biriminin başına o işin ehli olmayan birini yerleştiriyor musunuz? Buna cevabınız “hayırsa” bunu kulüpte neden yapıyorsunuz o zaman? diye defalarca söyledik.
Size aylardır bu işin ehli bir sportif direktör bulun diye boşuna demiyoruz.
O danıştığınız, ama işi bilmeyen kişilerle, tercümanla, finansçıyla, bankacıyla transfer bu kadar oluyor işte.
