Geçen sene son anda direkten dönmüştük.
Bu sene kendimizi sağlam tutmak için işi bilen bir Fransız’ı Mösyö Guen’i işin başına getirdik.
“Ona uyalım toparlasın” bizi falan diye düşünüyorduk ki hoca bize uymaya başladı galiba!
Baksanıza Mösyö, taraftarın duymaktan fenalık geçirdiği “Bursaspor gerçekleri” diye konuşmaya başladı bile.
Deniz’in affı da o gerçekler! yüzündendi bunun da herkes farkında.
Tamam Hoca’nın antrenman temposu, çalıştırması falan iyi; ama sonuçta eldeki malzemenin kalibresi de belli.
Hoca Fransız olduğuna göre, Fransız mutfağına hakimdir mutlaka.
Kalitesiz malzeme ile güzel bir Fransız lezzeti yapılamayacağını iyi bilir.
Restoranın müşterisi de öyle “Restoranın gerçekleri” falan anlamaz.
Daha transfer bitmeden –en azından öyle umut ediyoruz- Hoca ilk 4 hayal falan demeye başladı.
Bunu diyebilmek için kadronun tamamlanmış olması lazım. Yoksa öyle de bizim mi haberimiz yok!?
Yönetim, Hoca bu gerçeklerden mali durumu kast ediyor ;ama taraftarın gerçekleri çok başka.
Ortada bahsedilecek ‘gerçekler’ varsa onlar da,
-Bu takımın geçen sene kanatsız oynadığı ve hala kanatsız olduğudur.
-Oyunu iki yönlü oynayan bir 8 numaraya geçen yıl olduğu gibi hala sahip olamadığıdır.
-Sağbek mevkiinde bindirme yapabilecek, asist özelliği olan bir ismin hala bulunamamış olmasıdır.
-Defansif orta saha yani 6 numaranın hakkını verecek kapasitede bir oyuncunun hala alınamadığıdır.
-Gol ayağı görünen isimlerin yetersiz olduğudur.
-Tüm mevkilerdeki eksiklerin alternatiflerine de ihtiyaç olduğudur.
-Rakip takımların kadrolarını geçen yıldan daha da güçlendirdiğidir.
Buna karşın Bursaspor’un yerinde saydığıdır.
-Transfer girişimlerinde ardarda gelen başarısızlıkların taraftarın günden güne ümidini kırdığıdır.
-Camianın geçen seneki travmaları bir daha kaldıramayacağıdır.
İşte bu yüzden Mösyö Guen futbolun en önemli gerçeği olan iyi kadroyu kurmak için tüm imkanların zorlanmasını sağlamalı.
Camianın büyük çoğunluğu yönetime pek değil; ama hocaya güveniyor.
O yönetime değil, yönetim O’na uymalı.
Yoksa O ve bizler çok daha ‘acı gerçeklerle’ yüzyüze kalabiliriz.
