USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Yapmayın bunu!

22-07-2017

Hayatında doğru düzgün maça gitmemiş sosyologlarımız futbol için ahkam kesebiliyorsa, biz de sosyolojik bir konu hakkında naçizane iki kelam edebiliriz sanırım.

Geçtiğimiz aylarda sosyal medyanın Bursaspor Camiası üzerindeki etkileri üzerine bir yazı yazmıştım.

'Kötü yan etkileri' üzerinde daha çok durmuştum tabi ki.

Aradan geçen sürede değişen bir şey olmadığını gözlemlemek zor değildi. Olsun, biz farkındalık oluşabilmesi için dilimizin döndüğünce anlatmaya devam edelim.

 

Üzerinde duracağım konudan şikayetçi olan birçok samimi Bursasporlu var. 

Eminim Sizler de bu durumdan nasibiniz alıyorsunuzdur.

 

‘Yapmadığımız veya hiç niyetiniz olmayan’ şeylerle ilgili suçlanma ve itham edilmeden bahsediyorum.

İnsanın kendini sevmeyen kişiler tarafından kötü bilinmesi çok önemli değil de, O kişinin çevresine de yalan yanlış şeyler yayıp inandırması can sıkıcı.

Çok fazla örneği ve şekli var. Detaylandırmak zor. O yüzden güncel ve bilindik bir örnekle anlatmak istiyorum.

Yapılan her yorumu, eleştiriyi bir amaca ya da  birilerine bağlama gibi bir psikoloji oluşmuş durumda.

Öyle ki insanlar kendi düşüncelerini ifade edemeyecek durumdalar sanki.

 

“O’nlar O’nun adamı, O yazdırıyor her şeyi”

yada

“Bunu yapmış veya yazmış ya, aslında niyeti böyle böyle O’nun”

 

bu ve benzeri cümleler havada uçuşup duruyor.  

 

Bu tanıma uyanlar, bu ithamları hak edenler de tabi ki var; ama büyük çoğunluk hiç hak etmiyor.

 

Bu lafları en çok edenler, aslında kendileri birilerinin adamı olduklarından ve bir beklenti içinde olduklarından bazı şeyleri yapıyorlar veya yapamıyorlar.

“Kör kendinden paha biçermiş” Atasözüne sadık kalarak herkesi de kendileri gibi zannediyorlar.

Ayrıca o dedikoduları yayanlara göre çevrelerindeki herkes yamuk bir tek kendileri düzgün!

Kendileri ne derse desin önemli değil de, görüştükleri kişilere de böyle anlatıp inandırıyorlar.

İnandırdıklarının en başında da Bursaspor karar mercileri geliyor.

Sonuçta onlar da  ‘İyi niyetle’ yapılan her öneriyi veya eleştiriyi art niyetli zannedip kulak arkası ediyor.

Göz göre göre yapılan hatalarla az daha küme düşecek olan Bursaspor kulübünde, O hataların baş sorumlularını eleştirmenin bile altına bir şeyler arayanlar ve konuştukları herkese bu şekilde anlatanlar oldu.

Sanki insanların kendi fikri olamazmış, herkes birilerinin güdümünde olmak zorundaymış gibi lanse ediyorlar ve sürekli dedikodu mekanizmasının çarkının başındalar.

İnsanları hiç yapmadığı şeylerle suçlamak iftira atmak kabul edilebilir bir şey değil.

İnsanları haksız yere suçladıkları gibi kutuplaşmalara neden olup camiaya da zarar veriyorlar.

Hadi o iftiraya kurban giden kişiler ses çıkarmayıp görmezden gelse bile ALLAH görüyor.

 

Bu tarz davranışlarda bulunanlar hiç bir şey düşünmüyorsa kendi iyilikleri için bundan vazgeçmeli.

Çünkü malum yalancının mumu yatsıya kadar yanıyor. İftira gibi büyük günahlar için yakılan ateş ise hiç sönmüyor.

 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?