Scout sistemi dendiğinde insanlardaki beklenti, genç ve yetenekli oyuncuları keşfedecek bir organizasyondur.
Kulübe uygun tecrübeli isimler de scout ekiplerinin bazen ağına takılabilir; ancak ifade ettiğim gibi asıl istenen yetenekli gençleri tespit etme yönündedir.
Scouting işini en iyi beceren kulüplerin çalışmalarını da kulüplerimiz kendilerine mümkün olduğunca entegre edebilirler.
Bu anlamda Bursaspor’un da bu organizasyonunda ekol olmuş kulüplerden artık yararlanılması gerekiyor.
Tabi ki bu alanda ilk akla gelen Portekiz’in ünlü Porto kulübü.
Porto için “Ünlü” dedik; ancak lig şampiyonlukları, 2 Şampiyonlar Ligi, 2 UEFA Kupası sahibi olan kulüp, bu başarılarından daha çok oyuncu keşfedip, o oyuncuları yüksek bedelle satmadaki ustalığı ile daha çok ünlenmiş durumda.
Ağırlıklı olarak Güney Amerika ve bazen de Afrikalı gençleri keşfedip, O oyuncularla başarıyı yakalayan ve vitrine çıkardığı bu yıldızları astronomik bedellerle satan Portekizliler, tarihte kıtaları keşfettikleri gibi futbolda da yıldızları keşfedebiliyorlar desek yanlış olmaz.
“Al-geliştir-teslim et” sloganıyla organize olan Porto kulübü
Önce “Scouting ekibi ile işbirliği içinde” oyuncuları tespit edip alıyor, ardından da , “Takviye, gelişme ve verimlilik” üçlüsü ile de oyuncuları işlemeye başlıyor.
Verimlilik kısmı ise oyuncunun takımdaki performansıyla göre belirleniyor tabi ki.
Porto’nun bu başarısının mimarı Genel Menajer ‘Antonio Henrique’ bir röportajında çalışma sitemlerini anlatırken,
“Dünya çapında 250 gözlemciyle çalışıyoruz ve bunları futbol adına üretken ülkelere gönderiyoruz; “İçeride ve dışarıda çalıştığımız gözlemcileri gözlem seviyelerine ayırıyoruz. Böylece bir oyuncuyu birden çok gözlemciyle izleme fırsatı yakalıyoruz. Bu gözlemciler diğerleri tarafından belirlenen farklı liglerden oyuncularla bir gölge takım kurarak çalışıp Porto’nun alabileceği kalitedeki oyuncuları tespit ediyorlar.
İç ve dış scoutlarımız var, bunlar çeşitli izleme seviyelerine ayrılmıştır, bu da bir oyuncunun birkaç kişi tarafından izlenmesini sağlar.
Scoutlar gölge bir takım ile çalışırlar, bunlar çeşitli liglerden belirlenmiş, Porto tarafından işe alınabilecek kapasitede birtakım oyunculardır.” diyor.
Henrique’nin söyledikleri bize kalıcı sportif ve ekonomik başarının dünya genelinde doğru örgütlenme ve sistemli çalışmayla geleceğini anlatıyor.
Porto ayrıca Sigames adlı oyun firması ile anlaşmalı bir kulüp.
Sigames Football Manager adlı oyunu yapan firma. Porto’nun databaselerini kullanmasına da izin veriyor.Bu veri tabanında patlama yapabilecek oyuncular birkaç sene öncesinden farkedilebiliyor. Bu yüzden Porto çıkış yapacak gençleri birkaç sene öncesinden tespit edip hazır olduğunda çok ucuz fiyata alabiliyor. Bu da Porto Scoutinginin teknolojik boyutu oluyor desek yanlış bir ifade kullanmış olmayız.
Gördüğümüz gibi her anlamda, organize ve bilimsel bir scout organizasyonu içindeler.
Tüm bunların meyvesi olarak da kendi liglerinde ve Avrupa’da başarılar ve
Son 10 yılda elde edilen 435 milyon euro gelir var ki bu rakam sürekli artıyor.
Bu ölçüde bir çalışmayı Bursaspor’a hemen alıp uygulamak tabi ki mümkün değil; ama ortada başarıya ulaşmış bir sistem varken, o sistemi yavaş yavaş da olsa kendine entegre ederek kurmaya başlamak mutlaka olumlu sonuçlar verecektir.
Tabi ki tüm bunlar vizyon sahibi yöneticilerle gerçekleşebilecek organizasyonlar.
Dolayısıyla bizlerin öncelikle bunları başarabilecek yöneticileri keşfetmemiz gerekiyor aslında.
