USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Tedbir şart!

20-07-2017

Bundan 10 yıl kadar önceydi takside telefonumu düşürmüştüm. Fark edip durağa geri döndüğümde şoförler “10 telefon kayboluyorsa ancak 3’ünü bulanlar geri veriyor” demişlerdi.

Buna benzer bir durumu deney olarak izlemiştim. Sonuçları medyada da yer almıştı.

Şöyle ki…

Çeşitli ülkelerde yapılan sokak deneyinde de bir cüzdan sokağa bırakılıyor ve kaç kişinin o cüzdanı sahibine geri vereceği test ediliyordu.

O testin Türkiye sonuçları da benim başıma gelen tecrübeden farklı değildi.

Maalesef ki insanların büyük çoğunluğu fırsat bulduğunda kendisine ait olmayan bir şeyi alabiliyor ve geri vermiyordu.

Başka bir deyişle dürüstlük yüzdesi toplumda oldukça düşmüş durumda.

10 insanın 7 si fırsat bulduğunda şeytana uyabiliyor.

İşte o şeytanın kandırdıklarından en başında da ‘bazı’ kulüp yöneticileri geliyor.

Bu sektörde Şeytanın yardımcılığını yapan ‘bazı’ menajerler de işte o kulüp yöneticileriyle birlikte transfer alışverişlerinde kulüpleri soyup soğana çeviriyorlar.

Tamamen menfaat sağlamak amacıyla göreve gelenler olduğu  gibi dönen yüksek meblağlar nedeniyle aklı karışıp yoldan çıkanlar da var.

Birçok şekilde ve yolla menfaatler sağlanabiliyor; ancak en kolayı ve bereketlisi (!) tabi ki menajerlerle yapılan alışverişler!

Hele bir de daha önce çalıştığı işyerinde yaramazlık yaptığı için işine son verilen biri, hasbelkader bir kulübün başına da geçtiyse işte o zaman soygunun kralı oluyor.

Camia hatta camia dışındakiler bile bunu fark etmiş olsa bile minareyi çalan kılıfını hazırladığı için araştırmalar sonuç vermiyor.

Tabi mahkemeler tespit edemese de camianın hafızasında herkes layık olduğu şekilde kalıyor o  ayrı mesele.

Yalnız tabi yanlışı yapan iki üç kişi yüzünden o dönemlerde görev yapan tüm yöneticileri de töhmet altında bırakmamak gerekiyor. Çünkü içlerinde gerçekten bu işlere bulaşmamış olanlar çoğunlukta. Keşke fark edip önleyebilselerdi” diyoruz ama demek ki onlara da hissettirmiyorlar.

Mahkemeler yapılanı tespit edememiş olsa bile hiçbir şeyin gizli kalamayacağı, hiçbir suçun da cezasız kalamayacağı asıl mahkeme olacak sonuçta.

Mağdurların en büyük tesellisi de bu.

Girişi çok uzattım gelelim asıl konuya…

Yukarıda anlattığım gibi bu soygunları olduktan sonra belgelendirmek ve sonucunda cezalandırmak  zor.

O yüzden yapılmamasını sağlamak gerekiyor.

Bu da futbolun patronlarının elinde

Futbolcu menajerliğine daha sağlam kriterler getirilmeli. Menajerlerin aldıkları komisyonlar aşağıya çekilmeli ve o komisyonlar bir kereye mahsus alınabilmeli. Şimdiki gibi futbolcunun sözleşmesinde kaldığı her yıl için menajer para almamalı.

Emlakçı komisyonları gibi bir sistem gelebilir mesela. Yani bir kereye mahsus % 3 gibi bir rakam belirlenebilse,  menajerlere fazla para kaptırılmamış olunur, hem de rakam düşeceği için menajerler kötü niyetli kulüp yöneticileri ile bu paraları paylaşmak istemezler.

Ayrıca her futbolcunun muhatap olunacak tek menajeri olmalı. O temsilci çeşitli yan menajerlerden faydalanıyorsa, alacağı komisyondan o yancılara kendisi ödeme yapmalı.

Kulüpler fahiş ve abartılı futbolcu ücretleriyle yeterince sıkıntı çekiyor bir de bu menajer ve kötü niyetli kulüp yöneticilerinin soygunlarına maruz bırakılmamalı.

Kulüpler var olmazsa futbol var olamaz.

Futbolun patronları artık bu gerçeğin farkına varıp, yattığı yerden para kazanan futbolculardan da bahsettiğim soygunculardan da kulüpleri kurtarmalı.

Aksi takdirde futbol falan kalmayacak.

 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?