USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İnanılmayacak rakamlar

18-07-2017

Bu köşede çokça dile getirdiğimiz bir husus var; ' Küresel Kredi Balonu'. 2003 yılı sonrası hayatımızı teslim alan bu gerçeklikten kopuşun yansımalarını görmediğimiz bir alan yok. Bu süreçte portakaldan, ete, pirinçten soğana, altından gayrımenkule her şeyin fiyatı patladı. Bir gün petrolün tarihi tepe yaptığını okurken diğer gün gümüş fiyatlarında patlayıcı yükselişten bahis edildiğine şahit olduk. 'Zengin Çocuklar' başlıklı paylaşım çılgınlığı Afrika ülkelerine dahi ulaştı. Astronomik fiyatlardaki evler, arabalar, yatlar normalmiş gibi kabullenilirken, insanlar her defasında daha büyüğü ve lüksüne gözünü dikti. Bu değerlerin hiçbiri çalışarak elde edilebilecek şeyler değildi, ancak spekülatif kazançla ulaşılabilecek hayat seviyeleriydi. Çalışmanın, emeğin anlam yitirdiği trend takibinin önemli hale geldiği kredi genişlemesi sürecinde toplumlar kültürden, spora, siyasetten,inanışlara her alanda alt-üst oldular. Olmaz denenler oldu, uç görülenler kabullenildi. Önemli olan başlamış olan kredi balonu çılgınlığının devamıydı. Türkiye' de bu çılgınlıktan nasibini aldı. Milyonlarca dolara ev satıldığı, bugün arsa alanın seneye katlanarak para kazandığı bir ülke olduk. Genelde herkesin bu gidişattan mutlu olduğu bir zaman dilimini yaşıyoruz. Böylesi bir saadet zincirinin devam etmesi için sürekli birilerinin borçlanması gerekmektedir. Bunun için gelişmiş ülkelerin merkez bankaları yıllardır trilyonlarca doları sisteme enjekte etmektedir. Türkiye' de bu saadet zinciri geçtiğimiz yıl kırılma emareleri gösterdi. Ekonomi yönetimi bu riske karşı çok agresif bir önlemi devreye soktu. 250 Milyar liralık Kredi Garanti Fonu (KGF) hükümet desteğiyle piyasaya sunuldu. Ekonomi Bakanı' nın açıklamasına göre sadece son 1,5 ayda KGF yoluyla 140 Milyar TL kredi verilmiş durumda. İnanılacak bir rakam değil... 01 Ocak - 30 Haziran 2017 arasında geçen altı ayda toplam kredi genişlemesinin yaklaşık 183 Milyar TL olduğu biliniyor. Bu rakam ilave gelen borçlanmaya işaret etmektedir. Kar topu gibi büyüyen bir kredi genişlemesine tanık oluyoruz ülkemizde. Türkiye tarihinde böyle bir borçlanma söz konusu olmamıştı. Bizim gelişmiş piyasaları biraz geç mimiklediğimiz bilinir. Ancak yaşanan kredi genişlemesine bakıldığında onlara kısa bir sürede yetişeceğimiz anlaşılmaktadır. Uzun yıllar bu konularda yazıp çizilecektir, onun için şimdilik 'Kredi Balonu' hakkında bu kadar kafa yormak yeterlidir diye düşünüyoruz.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?