Paul Le Guen’in gelişi ile esmeye başlayan olumlu rüzgar, plansız ve ağır transfer politikası ile durmak üzere.
Böyle giderse yakında tersten esmeye başlayacak.
Dünyanın en iyi Formula 1 Pilotunu kötü bir arabanın direksiyonuna oturtursanız kapasite belli olduğundan o araba gitmez. Rakiplerde sinyali çakıp geçip giderler.
Takımın başına kendini ispat etmiş kariyerli Avrupalı bir hoca getirdiysen, Onun eline de iyi bir malzeme vermelisin.
Geçen seneki kadrodan 3-4 isim dışındakileri değil sahada, yolda yürürken bile görmeye tahammülü yok bu camianın.
Transferin hızlısı değil isabetlisi makbuldür görüşündeyim. Ancak o sabredilmesi gereken süre de doldu dolacak.
Kulüplerin başının belası asalak menajerlerin oyunları ile zaman kaybedildi biliyoruz; ama artık gaza basmak gerekiyor.
Küme düşmekten son anda kurtulan ve bizzat Başkanı tarafından “Ders aldık” denen bir kulübün transfer planlaması, politikası böyle olmaz.
Rakiplerin iyi oyuncuları kapmasından tutunda, camianın yine şevkinin kırılmasına kadar pek çok sakıncası var bu durumun.
Başkan “Geçen sene en çok defanstan çektik” demişti geçenlerde.
Hayır Sayın Başkan yanılıyorsunuz.
Geçen sene en çok kanatlarımızın olmayışından çektik.
Kanatların kötü oluşu nedeniyle ne oyun kurucuların pasları cevap bulabildi, ne rakip ceza alanına savunmanın dengesini bozacak toplar atılabildi, ne de gol arayanlara orta servisi yapılabildi. Oyunu rakip sahaya taşıyamadıkça da, rakipler senin sahana yerleştiler ve defans ve Harun’la sık sık muhatap oldular.
En iyi savunma hücumdur basit kuralını uygulayacak bir ekibe sahip değildik.
Maç kazanacak değil; ancak kaybetmemeye oynayacak bir takım vardı sahada
Şuana kadar en büyük problem olan kanatları hala çözemediniz.
Nasıl çözeceksiniz ki daha bu tespiti yapamamışsınız.
Kanatlar, 6 ve 8 numara ve iyi bir golcü şart bu takıma. Ama acilen yani ilk etapta kanatlar ve 8 numara eksiklikleri kaliteli isimlerle giderilmeli.
Bakın kombine fiyatlarını doğru belirlemişsiniz. Her bütçeye göre kombine var.
Ailece maça gelenler, deplasman giderleri, stada ulaşım maliyetleri, zorlukları ve mevcut şartları da ilave edildiğinde bu fiyatlar gayet normal ve olması gereken. Ancak taraftarları o kombineleri almaya itecek heyecan olmazsa istenen sonuç alınamaz. Bir restoran ucuz ama kötü yemek çıkartıyorsa müşterisi çok az olur. Ne kar eder ne de bir hedefe gider.
Hep vurguluyorum dolu stat maça 1-0 önde başlamak demektir.
Kazanılan her maçta 2 milyon TL demektir. Tabi bu başarının farklı yansımaları ile bu rakam daha da büyüyecektir.
O stadı doldurmak istiyorsanız şehri heyecanlandırmanız lazım. Malum heyecanlanmadan bazı şeyler olmaz.
O yüzden şehri ayağa kaldırmak için Çilek mi, kiraz mı neyse artık biran önce bulup getirin lütfen
