Terör suçlarında kanun önünde eşitlik

Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçları işlemek amacıyla silahlı örgüt kuranlara, bu örgütlerin faaliyetlerinde kullanılmak için bunların amaçlarını bilerek, bu örgütlere silah temin edenler terör amacı ile suç işlemiş sayılırlar (3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu m.4/I.a ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.315).
Söz konusu suçlarla ilgili olarak gerçekleştirilecek soruşturma, Hakimler ve Savcılar Kurulunca, bu suçların soruşturma ve kocuşturmasında görevlendirilen Cumhuriyet savcılarınca bizzat yapılır (Terörle Mücadele Kanunu m.10/III.a).
Türkiye Cumhuriyeti Devlet yöneticilerince; PKK, PYD ve YPG gibi uluslararası terör örgütlerine gelecekte tadacağı ateşe odun taşıyan öncelikle, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer devletlerin petrol iştahları, silah sanayicilerinin arzuları, ırkçılık ve dinsel sebeplerle silah sağladıkları resmi kayıtlar ile ikrar niteliğindeki delillerle sabittir.
Böylece, bir taraftan petrol üreten ülkeler ve diğer taraftan da çoğunluğu yahudi ya da hıristiyan olmayan islam dinini benimseyen topluma sahip Türkiye gibi ülkeler üzerinde operasyonlara damgalarını vurmaktadırlar.
Yüce Allah'ın adaletinden kimsenin kuşkusu olmasın, yakında bu devletler ve yöneticilerinin alnına cehennemlik damgasının vurulacağı, güzelliği gören yüreklerin duasıdır.
Bir kutsal kitaptan şu sözler
uyarıcı olmayacak mı dersiniz?
'Onlar yeryüzünde ululuk tasladılar.
Kiminin üzerine taşları savuran fırtınalar
gönderdik.
Kimini o korkunç ses yakaladı.
Kimini yerin dibine gömdük.
Kimini sularda boğduk.'
Umut ederiz terör suçları ile ilgili soruşturma ve kovuşturmalar, Cumhuriyet savcılarınca bir ayrım gözetmeksizin yerine getirilir.
Gözlerimiz ve gönüllerimiz, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 10 uncu maddesinde öngörülen kanun önünde eşitlik ilkesinin yaşama geçirilmesidir.
Yürekten esenlikler ve en içten saygılarımızla,