Hükümetlerin çeşitli zamanlarda çıkartmış olduğu ekonomik ve sosyal teşvik sistemleri vardır.
Ben çok iyi hatırlıyorum 1980 li yıllarda ihracatımız 3 milyar dolarlar seviyesinde iken; Devletimiz ihracatı artırmak için ve teşvik etmek amacı ile bir çok teşviğin yanında, ihracatın nevine bakmadan metreküp başına bile 3 dolar ekstradan ödeme yapıyordu. Bugün hiç kimse aksini söyleyemez Halkbank veya Ziraat bankalarının sanayi ve tarım üretimi destekleyen teşvik sistemlerini. Teşvik sistemleri günümüzde de ülkemizde her alanda uygulanmaktadır ve daha da yaygınlaşmaktadır.
Özellikle ihracatta, turizm de verilen teşvikler ülkemizin kalkınmasında çok önemli rol oynamışlardır.
Bu arada bir gerçeğin altını çizmekte fayda vardır.
Küçük esnaf ve sanayicinin çoğu teşvik sistemlerinden haberdar değillerdir. Ayrıca bu teşvik çeşitleri ve niteliklerini bildikleri halde uğraşmak için yeterli personeli olmayan bir çok sayıda küçük girişimci vardır. Bu arada teşvik demek al sana bedava para ne yaparsan yap da değildir. Bana göre en ideal teşvik yap, üret, istihdam yarat ve karşılığında vergi üret ve ürettiğin vergiyi verme teşviği'dir. İlla da para vermek sureti ile teşvik olmaz. O kadar çok müteşebbis tanıyorum ki, işi kurmuş bilgisi var bir icat yapacak fakat teşviği alacak kredibilitesi yok.
İş yerini açmış, dar olanakları ile makine parkını iyi kötü oluşturmuş ve bir makine üretimi yapacak ama gel gelelim ki müşterisi ona iş verecek ama karşılığında garanti istiyor. Yani müşteri vereceği peşinata karşılık bir teminat istiyor. O garantiyi veya teminatı veremediği içinde işi yapamıyor. Bu genç müteşebbislerin bir çoğu bu mücadeleler ile baş edemedikleri için ya başarısız oluyorlar veya başarılı olmaları çook uzun yıllar alıyor.
Oysaki günümüz dünyasında, yeni mucitlere bakıyorsunuz daha otuzlu yaşlarda başarının zirvesine çıkmışlar işte facebook'un Mark Zuckerberg, Apple'ın kurucusu Steve Jobs veya Bill Gates.
Çünkü onların ülkelerinde müteşebbis daha kuluçka çağında iken, fikirlerini dikkate alan sistemler var.
Bizde de teknoloji merkezleri veya teknoparklar bu konuda çalışmalara başladılar, ama bir çok müteşebbis nasıl müracaat edecek bilmiyor.
Bu işler üretime geçtikten sonra, yol aldıktan sonra kolay ama başlangıç yılları çok önemli.
Ülkemizde çok sayıda mucit veya müteşebbis daha yolun başında maalesef kaybolup gidiyor.
İş yerini açmış, alt yapısını kurmuş çiçeği burnunda iş yapacak olan müteşebbislere sistem kol kanat germeli.
Onlara çiçeği bakar gibi itina ile bakmalı, kollamalı ve yanında olmalı
.
Bu tip müteşebbislerin müşterilerine yapacakları işlerin, imalatların, buluşların garantisini devlet vermeli. Adı da
.
GARANTİ TEŞVİĞİ olmalı diye düşünüyorum
Bu arada yıllar çok çabuk geçiyor EKOHABER 22.yılını kutluyorum.
İlk yazımı 2003 yılında yazmışım ve konu başlığı TEKNOPARK.
22 yıllık gazetenin 14 yılında olmak ve 630. yazıyı yazmak benim için de bir onur ve şeref kaynağı diye düşünüyorum.
Bütün kalbimle EKOHABERİN 22. yılını kutluyor çalışan ve emeği geçen herkese başarılarının devamını diliyorum.
Saygılarımla
.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
