Sezon başından beri süregelen kötü gidiş ve son olarak şampiyon Bursaspor’a bir semt takımı 4 atınca o semt takımının bir kahveyi doldurabilecek sayıda taraftarı da “Kümeye” diye bağırınca Bursaspor taraftarının da şartelleri attı tabi.
Harun’dan başlayalım…
Kalecinin delisi iyidir. Bizim çocuk da sakin görünür ama deli doludur gözü pektir.
Taraftarın Pablo ile birlikte takımda da en sevdiğidir.
Kurtardıklarından çok Beşiktaş stadında, Beşiktaş seyircisine bakarak göğsündeki armayı öperek sahadan çıkması bile yetendir.
Taraftarın camianın efsanelerinden olacağına inandığı nadir topçulardandır.
Çünkü hem başarısı ile hem de sağlam karakteri ile bu yolda ilerlemektedir.
Hal böyle iken bizim deli dolu taraftarımız ile deli dolu Harun’umuz karşı karşıya geldi.
Harun kendisini formsuz olduğu zamanlarda bile destekleyen insanlar ile bu tarz şeyler tabi ki yaşamak istemez.
Şampiyon kulüplerde olabiliyor böyle şeyler. Fenerbahçeli Rüştü’nün kendi taraftarından bir araba sopa yemesini aynı şekilde diğer şampiyon kulüplerin futbolcularının değişik zamanlarda yaşadıkları hep hafızalarda.
Sevgili Harun şunu bilmeli ki karşısındaki insanlar da en az onun kadar duygusal ve coşkulu kişiler. Bursaspor ile ömür boyu birlikte olacaklar.Üstelik kendisinden farklı olarak kulübe sadece gönül bağı ile bağlılar. Onun bir yılda kazandığını abartmadan söylüyorum tan 100 yıl çalışarak ancak kazanabilirler. O yüzden çok seviyorlar, tepkileri de sert oluyor doğal olarak. Kendisi tribünde olsa eminim O da sert tepkiler verirdi. Biraz empati yapmalı sevgili Harun.
Burası Bursaspor. Şampiyon bir kulüp. Beklentiler de doğal olarak üst seviyede.
Harun bu beklentilere bu sezon cevap veriyor. Dolayısıyla tepkileri üzerine alınmasına gerek yok. Eğer kızacaksa taraftara değil kendisi gibi performans vermeyen takım arkadaşlarına kızıp uyarmalı. Çünkü Onlar takımın hepsinden Harun gibi olmasını istiyorlar.
Harun konuya böyle bakıp yaşadıklarını unutmalı. Zira bu camia Onun başarısının farkında ve O’nu çok seviyor.
BAŞKAN’IN AÇIKLAMALARI
Herhangi bir alanda İyi yöneticiliğin en büyük göstergelerinden biri kriz anlarındaki alınan doğru kararlar ve gösterilen doğru reaksiyonlardır.
Bizim başkan ve yönetim maalesef sportif alanda olduğu gibi bu konuda da sürekli sınıfta kalıyor.
Son örneğini dün yaşadık..
Futbolcular aralarında kavga ettiğinde veya yöneticiler toplantılarda ana avrat küfür edip birbirinin gırtlağını sıktığında kulüp ne yapıyor? “Biz aileyiz kol kırılır yen içinde kalır” mantığı ile bunu gizliyor ve tarafları barıştırıyor. Çünkü kavganın her iki tarafı da O ailenin bireyi.
Eee peki taraftar o aileden değil mi ?
Ortada bir aile varsa, O ailenin reisidir taraftar reisi !
Maddi manevi desteği ile sana para kazandıran, popülerliğini, gücünü borçlu olduğundur.
Maddi manevi destekleyen, başını derde sokma pahasına kulübü için kavga eden, kendisi için belki ekmek almaya gitmeye üşenirken, takımının peşinde binlerce kilometre yol yapandır.
Yaptığı bunca fedakarlığa rağmen yüzüne karşı pohpohlanan ama arkalarından denmeyen de kalmayanlardır.
Daha dün Özlüce’de “Otobüsü üzerlerine sürseydiniz” sözlerini kulaklarımla duydum !
Maç sonrası futbolculara tepki gösteren taraftarları tanıyorum. 20-25 yıldır tribündeler. Bu takım için gitmedikleri deplasman, yapmadıkları fedakarlık yok. Bunca fedakarlığa rağmen alınan sonuçlar tepelerini attırdı sonunda.
Taraftarlar takım otobüsünü bekliyorlar. Otobüs duruyor ve kapılar kafile başkanı yöneticinin talimatıyla açılıyor.
Otobüse binen tribün lideri daha önce de kötü sonuçların ardından gerek antrenmanlarda gerek deplasman dönüşü otobüse binerek mesajını verip inmişti. Bu kez de öyle yapacaktı; ancak sinirle nahoş kelimeler kullanınca kaleci Harun’dan bir fiziki müdahale geliyor. Öyle olunca da ortalık karışıyor. Keşke olmasaydı; ama olmuş artık. Hemen ardından olay abartılarak servis ediliyor. Biz hemen yerel medya refleksimiz ve camianın imajına zarar gelmemeli sorumluğu ile konuyu en doğru şekilde ele alma gayretine giriyoruz. Ama herkes aynı şekilde davranmıyor maalesef.
Aportta bekleyen Bursaspor düşmanları da haberi alıp evire çevire kullanıyorlar.
Ardından bunlara tuz biber eken Başkanın cumartesi günkü açıklamaları geliyor.
Sevgili Başkan amaç ne burada ?
Camianın başındaki yönetici olarak krizi bitirecek hareket tarzı yerine yangına körükle gitmenin mantığı nedir ?
Sizden bekleneni yapmak yani hakem hatalarını gösteren resimleri ortaya koyacağınıza, camianın imajını zedeleyen fotoğrafları servis ediyorsunuz !
Size bu yanlış akılları iş çevrenizden ve kulüpten birileri veriyor biliyoruz.
Neyse her kim veriyorsa acilen yanınızdan uzaklaştırın. Hem size hem camiaya zarar veriyorlar. Yanlış kişileri dinliyorsunuz sizi sürekli yanlış yönlendiriyorlar. Bu yanlışlardan kurtulmak istiyorsanız Çevrenizi acilen değiştirmelisiniz.
Sportif alanda size yanlışlar yaptırdıkları gibi bu gibi durumlarda da sizi yanlışlar içine sokuyorlar.
Bursaspor Kulübü kendisini yıllardır destekleyen taraftarıyla mahkemelik olamaz. Onlarla kavgalı olamaz.
Bursapor Kulübü eğer birileriyle kavga edecekse, kendisini en çok sevenlerle değil, hakkını yiyenlerle etmelidir.
Onların karşısında süklüm püklüm olanlar, taraftarına karşı aslan kesilemez.
Adli süreçten falan bahsedildi. Böyle bir yanlış içine girilmemelidir.
Kulüp zorlu bir yarıştayken bu tarz şeyler çok büyük yaralar açar zarar verir.
Şampiyon Bursaspor bu durumdayken bu tarz karışıklıklara hiç gerek yok.
İleride daha büyük sorunlara yol açabilecek bu yanlıştan acilen dönün lütfen.
