Hafta içi Bursasporlu bazı yöneticiler hoca arayışına başlamıştı bile. Çünkü olası bir Adana mağlubiyetinde Hamza Hamzaoğlu’nu değil Ali Ay, Cumhurbaşkanı bile Bursa’da tutamazdı ve bunu herkes gibi onlar da biliyordu.
Bursaspor’da Hamza Hoca sorunu ilk geldiği günden beri hep vardı. Sonunun böyle olacağını bu camianın az çok içinde olan herkes anlayabiliyordu; ama maalesef ki en çok anlaması gereken anlayamadı bir türlü.
Hamzaoğlu Bursaspor gibi bir camiada başarılı olabilmek için hiçbir yeterliliğe, özelliğe ve mantaliteye sahip değildi.
Ne şehrin ruhunu anlayabildi, ne şehrin istediği futbolu oynatabildi. Transfer hataları ve saha içi yanlışları ile kendi sonunu kendi hazırladı.
Ama mevcut tablonun tek sorumlusu da değildi. Geldiği günden beri transferlere birkaç yönetici ile birlikte karar verdiler.
Transferlerin bana göre hemen hepsinde hata yaptılar. Şuna kadar ki performanslarla idare eder gibi gözüken birkaç isim olsa da şampiyon bir kulüpte oynayacak kapasitede ve performansta değildi hiç biri.
GENEL KURUL
İşte sorunu daha büyüğü burada karşımıza çıkıyor. Bu vizyondaki yönetim yine transfer yapıyor yine hoca arıyor!
Bugüne kadar ki transfer yanlışlarının baş mimarlarına nasıl güvenilebilir?
Mali anlamda tutamadıkları sözlerle birlikte sportif olarak da tatmin etmeyen sonuçlar güveni çok sarstı. Yatırımlar, transferler, borç ödeme, personel maaşları bile kredi ile yapılıyor.
İpin ucu kaçıyor. Tamam enkaz devraldılar; ama kayda değer de bir şey üretilemedi bu süreçte.
En uygun zamanda bir güven tazeleme mi denir, yeni bir yönetim mi denir bilemem ama kongre gerektiği çok açık.
NASIL BİR HOCA?
Şimdi yine birinci önceliğimiz hoca konusuna dönelim.
Buradan bizim isim zikretmemiz doğru değil. Ama herkesçe beklenen özelliklerini dile getirebiliriz.
Bursaspor camiası heyecanlı, agresif, duygusal ama her şeyden önce şampiyon bir camia.
Doğal olarak kendine uygun kişiler ile çalışmak istiyor.
İyi bir lider, agresif, heyecanlı ve hücum futbolu oynatan, ismi ve kariyeri ile Bursaspor’a yakışacak, tüm özellikleri ile camiaya sinerji verecek bir isim seçilmeli.
Özellikle iyi lider konusunu tekrar vurgulamak istiyorum çünkü
Kadro kötü bir kadro ve ruhlarını da, özgüvenlerini de kaybettiler.
Profesyonellikten çok PARAfosyonel olup çıktılar. Yani işlerini iyi yapmayıp sadece alacakları ücrete odaklanmış durumdalar. Şehri kahreden mağlubiyetler umurlarında bile değil.
İşte bu durumu toparlayacak doğru bir isim seçilmeli.
İçine sinen bir isim geldiğinde taraftarın O hoca’nın arkasında nasıl birleştiğini ve sonuçlarını yakın zamanda yaşadık. O yüzden seçim çok önemli.
Bu kez bu konuda hata yapılmazsa bu kadroya rağmen toparlanmak zor değil.
Bu değerlendirmeleri yaparken bir yandan da "Kim gelir" diye düşünüyorum tabi ki.
Bu kriterlerin tamamına uyan yerli bir isim görünmüyor. Yabancı olma ihtimali yüksek. Hafta içi görüştüğüm yöneticilerinde görüşleri bu yöndeydi.
Ama tabi alakasız birileri araya girip yine dayatma yaparsa orasını bilemem!
Sonrasında da dediğim gibi yönetim de gereğini yapmalıdır; çünkü o kadroda da yetersizlikler çok.
