USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Tak tak tak...

15-11-2016

Her zaman açık olan odamın kapısına yandan, tak…tak …tak…
“Yalçın bey hani NOSAB’dan ilk kez gelen analiz faturaları vardı ya...”
“Evet, ne olmuş” diyorum.
“Hani sormuştunuz ya bunlar ne diye”…
Peki neymiş “Efendim NOSAB yağmur sularının analizini yaptırmış, gerekçe kimyasal karışımı var mı diye ve faturayı bizlere plase etmişler…”Hay Allah diyorum ve haftalık yazımı yazmaya devam etmek için tekrar vaziyet alıyorum.
Ama unuttum ne yazacaktım, kafamda hazırladığım o güzel cümleyi unuttum gitti…
Hay Allah ne kadar da çok düşünmüştüm, cümle uçtu gitti aklımdan…
Neyse o meale gelen bir cümle kuruyorum ve tam bilgisayarıma yazacağım…
Tak…tak..tak..
Efendim…
“Falanca gelmiş..”
“Buyursunlaaarrr…”,derken misafir geliyor, çay kahve, derken uğurluyorum…
Bu defa kafamda tasarladığım cümle değil, konu da dağılıp gidiyor…
Konuyu değiştiriyorum ve yeni yazı yazacağım…
Yeni konu kendiliğinden ortaya çıktı, işte yeni konu…
Yağmur sularına kimyasallar hangi yollarla karışır ve zararları ne ve bu konuda OSB’lerin etkisi ve yetkisi ne…
Her yazıda olduğu gibi konuyu kafamda tasarlıyorum ve başlıyorum yazmaya…
Tak…tak…tak!…
Muhasebe: “Nilüfer Belediyesi bize katı atık ile ödeme ihbarnamesi göndermiş, ilk kez böyle bir fatura geliyor, ne dersiniz, ödeyelim mi….” Allah Allah nereden çıktı bu, OSB’ler her türlü katı ve sıvı atığı toplamakla mükellef. Eğer belediye ile özel bir anlaşmamız yok ise bu işte bir yanlışlık var, sorun bakalım NOSAB’ın haberi var mı, diyorum ve….Yazıma devam ediyorum bu defa kafamda tasarladığım o güzel şeyleri toparlamaya çalışıyorum..
Bu arada acaba konuyu değiştirip OSB’lerdeki katı atık konusunu mu yazsam veya OSB’lerin sorunlarını mı yazsam, yani yeni konuya mı geçsem diye düşünüyorum; ama neyse diyorum ve eski konuya devam etme kararı alıyorum..
Tam yazıyı yazacağım Dış Ticaretten çiçeği burnunda heyecanlı genç kızımız…
“Tak….tak…tak”…soruyu soruyor ama ben ona cevap vermiyorum…
İçeri girerken kapıya tak tak tak diye vurdu mu diye ona soru soruyorum, “evet “diyor….
“Oku bakalım ne yazıyorum…yazının başlığı ne”
- Tak…tak..tak..”
Tabii ki şaşırıyor genç eleman…!
Ama moralini bozmuyorum, elimden geldiğince yardımcı oluyorum genç dış ticaretçimize…
Ve yine devam ediyorum aynı konuya ve…
Netice de yazımı bitiriyorum, gönderiyorum, aradan saatler geçiyor ne gelen var, ne de giden…
Ne de …
“Tak…tak…tak!…”
Saygılarımla.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?