USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Beceremiyoruz!

10-10-2016

Yani önce futbolumuzu yönetecek kişileri yetiştirmek gerekiyor.

Çünkü futbolumuzdaki başarısızlığın kaynağı futbolu bilmeyenler tarafından yönetilmek.

 

Ses yarışmalarında, yarışmacıların büyük bir çoğunluğunun kendilerine oy veren jüri üyelerinden daha iyi sese sahip olduğuna şahit oluyoruz. Peki nasıl oluyor da her anlamda yetersiz sese sahip olan kişiler böyle ünlü şarkıcı olabiliyor diye düşünüyor insan. Aslında yanıt çok basit. Bu işin hakkını verebilecek kişileri keşfetmesi ve yetiştirmesi gereken kişiler bunu yapamıyorlar. Torpil ve adam kayırmalar devreye giriyor. Böyle olunca da sesleri teknik müdahalelerle düzeltilen yeteneksizler pop star oluyor ve bize Bebek’de üç beş tur attırıyorlar!

 

Yetenek gerektiren dallarda bile bunların yaşanması akıl alır gibi değil.

 

Bu durumun futbolumuz içinde geçerli olduğunu düşünmek pek de yanlış olmaz sanırım.

 

Öyle ya 100 senelik Türk Futbolunun kayda değer başarısının bir iki istisna dışında olmaması, dünya futboluna tek gerçek yıldız çıkaramamış olmak, ya insanımızın yeteneksizliği ya da altyapıların yanlış koordine edilmesi şeklinde iki sebebe bağlanabilir.

 

Doğru neden tabi ki ikincisi…

 

Alt yapının iki amacı vardır.

 

1-Doğru yeteneği keşfedebilmek

2-Keşfedilen O yeteneği fiziksel ve mental olarak futbola hazırlayabilmek.

 

İşte bunları yapabilecek yeteneğe, donanıma, kültüre sahip kişiler alt yapılar da görev almadıkça Türk Futbolu egoların hükmettiği bir sirk gibi olmaya devam eder.

 

Bir şeyler üretebilecek, yenilikçi, kültürlü, gözlem yeteneği olan bunları gençlere aktarabilecek spor adamları şart.

 

Nilüfer ilçesinden küçük ülkeler bunu işte böyle başarabiliyorlar. Futbollarını doğru kişilere teslim ediyorlar.

 

Babalarının iş yerine sokmadığı  ya da soksa da kayda değer bir icraatı olmayan kişilerin Türk Futbolunu yönettiği, şahıslara yetiştiricilik anlamında birikimi veya yeteneği olup olmadığına bakılmaksızın sırf eski futbolcu diye altyapılarda görev verildiği, taktikten teknikten anlamadığını dünyaca ünlü futbolcuların bile ifade edilen  antrenörlerin koordine ettiği, ne idüğü belirsiz yorumcuların yorumladığı, sadece üç kulübün başarısı üzerine dizayn edilen Türk Futbolunda radikal değişimler olmazsa, balina avcısı İzlandalıları geçtim, Amazonlarda kurbağa ile beslenen kabilelere bile üstünlük kuramayız.

 

ÇÖZÜM

 

Türk futbolunun en büyük problemi adaletsizliğin yanında ehil olmayan kişiler tarafından yönetilmesidir. Futbolumuz en üst yönetiminden, alt yapılarına kadar bu işin ehli olan kişilere teslim edilmedikçe de düzelmesi mümkün değildir.

Federasyonun yönetiminden kurullara kadar yabancılar göreve getirilebilir.

 

Futbolun her alanında bu olabildiğine göre federasyonda neden olmasın?

 

Özellikle altyapı organizasyonu kesinlikle bu işin erbabı yabancılara bırakılmalıdır. Her şeyin eğitimi temelden başlar. Altyapısı ile ünlü 

Almanya bile düşüşe geçtiği yıllarda altyapısını Belçikalılara emanet etmedi mi? Altyapı erbabı Alman, Belçikalı, Hollandalı veya İtalyanlar her kimse onların yanında yetişecek Türk antrenörler ilerisi için güvence olacaktır.

 

Sözün özü biz bu işi beceremiyoruz, becerenlere bırakıp ve en önemlisi onlardan bir şeyler öğrenmedikçe, egolara ve bunun sonucunda da kasaba kadar ülkelere yenilmeye devam ederiz.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?