“Kulüpte benden başka futboldan anlayan yok”
Bu cümleyi geçmişte transferleri konuştuğum bir yöneticiden duymuştum. Yazının ilerleyen bölümlerinde bu kısma tekrar döneceğim. Şimdi aşağıdaki listeyi inceleyelim…
Başkan Ali Ay : TEKSTİLCİ
2. Başkan Ali Ademoğlu : KAFETERYA /HİZMET SEKTÖRÜ
Futbol Şubesi Yüksel Çolak : ET TİCARETİ/ İŞADAMI
Genel Sekreter Adem Sakarya : MAKİNE MÜHENDİSİ
Finans Fatih Pulat : İŞADAMI
Dış İlişkiler Fatih Korkmaz: ULUSLARARASI TİCARET
Sosyal Yapı Sorumlusu Cem Öztürk: TEKSTİLCİ
TFF Hukuk ve İdari Yapılanma Hakan Dinçtürk: AVUKAT
Altyapı Ali Turan: KIRTASİYE
Amatör Şubeler Sezer Sezgin: RESTORAN /HİZMET SEKTÖRÜ
Taraftar Sorumlusu İlyas Kocaefe: DİŞ HEKİMİ
Bursastore Sorumlusu Osman Dinsever: TEKSTİLCİ
Yeşil Bursa Sorumlusu Şükrü Çekmişoğlu: SANAYİCİ
Medya Sorumlusu Mustafa Bakır: İŞADAMI
Gayrimenkul ve Yatırım Yusuf Arslan: SANAYİCİ
Bursaspor yönetimi ve mesleklerini görüyorsunuz. Bir spor kulübünü yönetiyorlar; ama içlerinde uzmanlık alanı spor ve özellikle futbol olan yok.
Bu durum sadece mevcut yönetim kurulu için geçerli değil tabii ki.
Geçmişte de müteahhitler, güvenlikçiler, esnaf hatta belli bir işi olmayanları bu listelerde gördük.
Kulüp idaresinde kendi alanlarında görev alanlar oldu. Mevcut yönetimde de 1-2 isim var.
Ama sportif alanı, özellikle de futbolu yönetmek çok başka bir şey.
Takım planlaması ve buna bağlı olarak yapılacak transferler için uzmanlık gerekiyor.
Yazımın başındaki cümle ile ilgili kısımda burada başlıyor.
“Futbolcunun yeteneksizi değil, yeteneksiz olup, kendini yetenekli zannedeni daha büyük problemdir”
tespiti, futbolun idaresinde de geçerli.
Futboldan ve futbolcudan çok anladığını zanneden; ancak bu konuda hiç de yeterli olmayan ve üstüne üstlük bunun da farkında olmayanlar bu işe soyununca yanlış kadro planlamaları ve yetersiz futbolcularla yüz yüze kalınıyor.
Bursaspor’da görev alan teknik direktörlerin transfer karneleri de zayıf notlarla dolu olduğuna göre, bu iş onlara da bırakılmayacak kadar önem arz ediyor.
Yapılması gereken öncelikle Bursaspor futbol takımının benimsemesi gereken futbol anlayışının net olarak ifade edilmesi, Ardından da buna uygun yapılanmayı sağlaması için ‘ Gerçek bir üst akıl futbol adamının’ göreve getirilmesidir. Buna teknik direktör seçimi de dahildir. Kulübün futbol anlayışına uygun hoca seçmek gerekiyor.
Şu an olduğu gibi buna uymayan birini getirip “Bizi hücum oynat hoca” demekle olmuyor.
Futbolun başına, futbol adamı gelmeli. Onun yapacağı planlamalar, hoca ve oyuncu seçimleri çok daha sağlıklı olacaktır. Burada iş Başkan’a düşüyor. Çünkü bu tip üst akıllardan başkanın haricindekiler pek hoşlanmaz. Hoca ve futbolla ilgilenen diğer isimler böyle hamlelere kendilerini düşünerek sıcak bakmayıp muhalif olurlar. Yetki daralması mı diyelim, başka sebepler mi diyelim, istemezler kısacası.
Yapılan her hatanın faturası başkana kesileceğine göre,
Ali Başkan ısrarcı olup futboldan, planlamadan ve futbolcudan ‘gerçekten anlayan’ birini göreve acilen getirmelidir.
Zira sahada iyi oyun ve skor yoksa ağzınızla kuş tutsanız faydası olmaz, diğer bütün emekler de boşa gider.
