Başkan Ali Ay pazartesi günü Bursaspor eski yöneticisi Murat Yanıklar ve beni başta kombine satışı ve diğer konular ile ilgili görüş ve fikirlerimizi almak Özlüce Tesisleri’ne davet etti.
Özlüce’ye varmadan başkanın kombinelerle ilgili mesajı da telefonlara düşmüştü bile.
Odasına girdiğimizde mesajı nasıl bulduğumu sordu. Ben de “Sert bir mesaj olduğunu, tepki geleceğini, bu tarz çıkışların ters tepeceğini” söyledim.
Öyle de oldu.
Öncelikle başkan Bursasporluluk anlamında tam anlamıyla bizden biri.
Fazlası var eksiği yok. Tribündeki en koyu taraftardan tek farkı. Oradaki insanlardan daha fazla parası olması o kadar.
İnanılmaz samimi biri. Aklına geleni çok fazla ölçüp tartmadan bekletmeden söylüyor. Onun konumundaki biri için bu sıkıntı yaratıyor tabii.
Geldiğinden beri yaptığı fedakarlıklar ortada. Cebinden 14 milyon lira katkıyı gözünü kırpmadan koydu. Üstüne üstlük kulübün 10 milyon liralık vergi borcuna da kefil oldu. Toplamda 24 milyon lirayı tek başına omuzladı. Geldiğinden beri gecesine gündüzüne katarak çalışması ve kulüp ile ilgili pek çok tersliği gidermesi de cabası. Tüm bu fedakarlıkların üstüne bir de şehirden ‘olması gereken” desteği alamayınca bizim başkanın tepesi atıyor ve nazının geçeceği en yakınına yani taraftara sitem ediyor.
Bu kez de bizim taraftarın tepesi atıyor sosyal medyadan verip veriştiriyor.
Öncelikle başkanın kombine satılmayış nedenlerine pek vakıf olmadığını birebir konuşmalarımızda tespit ettim. Ben kendisine kombine satılmayış sebeplerini elimden geldiğince anlattım. O da üzerinde çalışacaklarını söyledi.
30 bin kişi ile deplasmana çıkan, yıllardır stadını en fazla dolduran yeşil beyazlı taraftarlar kombine almıyorsa bunu başkanın dediği gibi “İyi taraftar olmamakla veya vefasızlıkla” izah edemeyiz.
Başkan kendi açısından bakıyor ve sitem ediyor. “Biz bu kadar çalışırken bize en fazla destek vermesi gereken taraftar nerede” ? diyor. O açıdan bakarsan haklı mı haklı. Ama meseleye taraftar açısından baktığımızda onlarda haklı. Ama içinde bulunduğumuz noktada meseleye de taraftar açısından bakmak zorundayız.
Tabi ki en başta iyi bir takım; ama sonrasında fiziki şartları düzeltilmiş stat, passoligden kurtulmak, taraftarın gelebileceği doğru maç saatleri v.b etkenler sağlandığında. Kombine de satılır, satılmasa bile bilet satışları ile stat fullenir, ki bu kulüp için çok daha karlı olur.
Yazının başında ifade ettiğim gibi iki tarafta kendi açısından haklı.
İki tarafında ortak amacı Bursaspor’un başarısı olduğuna göre kavga etmeye gerek yok. Öncelikle başkan söylemlerine dikkat etmeli. Taraftar da biraz kendini
Onun yerine koyarak hoşgörülü olmalı.
AYHAN BARIŞICI
Ayhan Barışıcı mevzusuna gelince. Kendisi önceki dönemlerde ve son olarak Erkan Körüstan döneminde
Kulüpte üst düzey görev aldı. Bu görev sırasında olumlu hiçbir icraatı olmaması yanında, pek çok olumsuzluğa da imza attı. Detaylara girmiyorum herkes biliyor. Kısacası Bursaspor’a zarar verdi.
Geçenlerde Divan’da hiç bir şey olmamış gibi çıkıp konuşmasına ve buna karşı hiç tepki görmemesine şaşırmıştım. Dün ise saha kenarında arz-ı endam etmesinde iyice şaşırdım.
Kampa gitmekte herkes özgür. Gider tribüne seyreder; ama yakın zamanda kulübe zarar vermiş ve taraftarı kızdırmış birinin bu şekilde önemli biriymiş gibi oralarda boy göstermesine izin verilmesi kimse tarafından burada hoş karşılanmadı. Buna sebep olanlara karşı burada “rüzgar ters esti” bilginize…
Camiaya samimi olarak hizmet edenlere de zarar verenlere de hak ettiği şekilde muamele yapılmalı.
