Kısacası eski Bursa deplasmanları atmosferinin yeniden oluşmasının gerekliğini vurgulamış oldu.
Zira eskiden Bursa’da sahaya çıkan takımlar daha ilk anda gücü hissederdi. “Bursa’da dizlerimiz titrerdi” sözlerini pek çok futbolcudan duymuşuzdur. Bu ortamı içimizde istemeyen eminim yoktur. Öyle ise bir yerlerden başlamak gerekiyor. Yapılacak güzel bir organizasyon kıvılcım niteliğinde başlangıç olup arkasını da getirecektir diye düşünüyorum.
Kadro mühendisliği, başkan, yönetim, kulübün borçları, şehirde kimler kulübe destek oluyor-olmuyor gibi pek çok konuda bizler, taraftarlar kafa patlatıyoruz. Birkaç istisna dışında herkes iyi niyetle doğru yanlış görüşlerini söylüyor; ama her zaman söylediğim gibi bunlara daldıkça özellikle taraftarlar asli görevlerinden uzaklaşır oldular. Görev diyorum çünkü yıllardır Bursaspor’u desteklemeyi görev bildiler, layıkıyla da yaptılar. Ama dediğim gibi diğer konulara dalınca tribünü biraz boşladılar.
Bursaspor tribünlerini taklit edenler bu fırsatı değerlendirip rol çalmaya başladılar. Silkinmek gerekiyor. Tribünlerde eski atmosfer yok. Rakip tribünlerle kavga dövüş ile ön plana çıkma dönemleri geçti artık. Meşale-sis bombası gibi görsel güzellik katan, atmosferi yükselten objeler de yasak olduğuna göre tribün şovlarına ağırlık vermek gerekiyor.
O konu farklı bir çalışmayı ve organizasyonu gerektirdiğinden burada daha basit olan bir organizasyona değinmek istiyorum. Hollanda tribünlerinden 40 yıl önce başlayan tek renk giyinme modası birçok ülkeye yayıldığını son Avrupa şampiyonasında gördük.
Bunu Türkiye’de iyi yapan birkaç tribünden biri Bursaspor’dur; ama tam anlamıyla gerçekleştirilemediği de bir gerçek. Bu organizasyon gayet basit. Kulüp veya milli takım seyircileri ana rengi belirleyip hepsi o rengi giyerek maçlara geliyorlar. Bursaspor’un da ana ve dikkat çekici rengi yeşildir. Tüm taraftarlar maçlara “sadece yeşil” ürünler giyerek gelirse Timsah Arena’da çok farklı bir hava olur. Ama dediğim gibi beyaz da Bursaspor rengi denilerek giyilip gelinmemeli.
Yeşil renkli forma, tişört ne varsa giyip gelmiş 45 bin kişiyi karşısında gören rakip takım futbolcuları ve hakemler eminim nereye geldiklerinin farkına varacaklardır. Çok zor olmayan, taraftar derneklerinin yapacağı çağrılar ve medyanın da duyurması ile amacına ulaşabilecek bir organizasyon. 2007’deki 3-0lık Beşiktaş maçında büyük ölçü de başarılmıştı. Bu sezondan itibaren her maç neden olmasın. Böyle bir ortam hem futbolcuları, hem de tribünleri ekstra motive eder.
En güzel renge sahipsek, en güzel şekilde kullanmak gerekir
