USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Devrim gerekiyor!

18-06-2016

Türk Futbolu her gelenin kafasına göre inşa ettiği, tamamen gecekondulardan, barakalardan oluşmuş her yeri çıkmaz sokaklarla dolu bir şehir gibi adeta. Aralara yeni binalar falan yapmakla düzelecek gibi değil. Düzelmesi için yıkıp yeniden inşa etmekten başka çare yok.

Bu noktada Fatih Terim’in “Seviye bu” söylemi son zamanlardaki en doğru tespiti aslında.

Gerçekten de öyle, eldeki malzeme bu. Bugüne kadar dünya futboluna damgasını vuracak bir futbol kulübü veya bir futbolcu çıkaramamış olmamızın nedeni yönetenlerin başarısızlığı olduğu herkesin malumu.

 

Bu işi düzeltmeye de altyapılardan başlamak gerekiyor.

Fransa’da alınan başarısız sonuçlar mevcut kadroyu ve Terim’i eleştiri oklarının hedefine oturtsa da,

 

120 yıldır yerinde sayan Türk Futbolu’nun asıl problemine odaklanmamız gerektiğini bir kez daha görmemizi işaret ediyor. 

3-5 milyonluk ülkelerin hatta bizim Nilüfer ilçemizden daha küçük İzlanda’nın bile bizden daha iyi milli takımlara sahip olması, Türk insanın yeteneksizliğinden değil, temel eğitimin yetersiz ve yanlışlığından kaynaklanıyor.

Ancak bahsettiğim bu yeniden inşa olayını “Tam yetki ile” ehil ellere bırakmak şart. Bu ehil elleri de yurt içinde değil, bu işi başarmış ülkelerden bulup getirmekten başka çare yok.

Alt yapı yani temel eğitim organizasyonunu başaramadığımız içinde bulunduğumuz noktayla ortada.

Alt yapı eğitimleri Avrupa seviyesinde olmayınca, Üst kademedeki takımlarımızın başına gelen kendini ispat etmiş dünyaca ünlü hocalar da başarılı olamıyor. Çünkü disipline ve sisteme göre yetişmeyen oyuncular O hocaları istemiyor ve tabiri-i caizse yiyor. Bunu Bursaspor’da da yaşadık.

 

Hocalar, futbolcular nasıl yabancı olabiliyorsa, alt yapı organizasyonlarının başına ve kilit kademelerine bu işi başarmış işinin ehli yabancıları getirip Türk Futbolu'nun temelinin sağlam ve doğru bir şekilde yeniden kurulması sağlanmalı.

Her konuda başarının anahtarı başlangıç eğitiminden geçtiği bilinirken bunu futbolda doğru bir şekilde uygulayamadığımız müddetçe futbola en çok para harcayan ülkeler arasında başlarda, başarı durumunda ise sonlarda olmaya devam ederiz.

 

Adını “Süper” koyduğumuz; ama dizelden öteye gidemeyen ligimizin kalitesinin de, buna bağlı olarak milli takımın oyuncu kalitesinin de yükselmesi için doğru planlamaları, organizasyonları yapacak bu işin uzmanlarına bu işi bırakmalıyız.

 

Milli takımın ve kulüp takımlarımızın uluslararası arenadaki performanslarını gördükçe futbola yapılan yatırımın başka branşlara kaydırılması gerektiğini düşünmeye başladım açıkçası. Mesela 120 yıldır harcanan paralar, daha ehil kişilerin elinde olan basketbola yapılsa eminim dünya ve Avrupa şampiyonluklarına ambargo koyardık.

Neyse bu şuan için zor tabi.

 

Türk Futbolu'nda radikal değişimler şart. Bunu acilen yapmazsak Eifel'i de, Özgürlük Anıtını'da, Pisa Kulesi'ni, de, Piramitleri de kırmızı beyaza boyasak faydası yok. Ancak kendimizi avuturuz.

 

Kısacası Türk Futbolu’nun devrim ve bu devrimi gerçekleştirebilecek kararlı birilerine ihtiyacı var.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?