USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bahar gelmiş neyime...

31-05-2016

Baharın gelişini de pek anlayamadım…!
Yaklaşık yirmi yıldan beri ilkbahar aylarında mutlaka güzel Anadolunun bir yöresine birkaç günlüğüne, seyahat ayarlarım. Bu seyahatler ama iş ama konferans, ama tatil.
Bu seyahatin amacı baharın hatırınadır…
Baharın geldiğini ancak anlayabiliyorum, zira şehir içinde ve sanayi ile iç içe baharın geldiğini anlamak çok zor.
Çünkü tabiatın bahar coşkusunu şehir içerisinde anlamak fark etmek artık eskisi gibi kolay değil…
Bahar geldi mi doğa kokardı buram buram …
Kavaklar kesildi polen diye, iğdeler kesildi yaprakları pis diye, kestane, ceviz geniş alanlar istiyor küstüler bize…
Güller, sebzeler, salatalar, çilekler, hepsi kimya ile karışık gram koku yok… Görüntü var tat ve koku yok… Ot yemekle onları yemenin hiçbir farkı yok… Artık serçe, bülbül, karabakal sesleri yok. Ağacın olmadığı yere nasıl yuva yapsınlar. Bu güzel seslerin yerini boğuk şehir trafiği ve sanayi gürültüsü kuş seslerinin yerini de korna sesleri almış gitmiş… Zaman zaman Bursanın eksi mahallelerine çeşitli işler için düğün, dernek, cenaze vs giderim. Buraları görünce iyice moralim bozuluyor, şehir içerisinde meydan ve park anlayışımız yok, dolayısı ile buralarda bahar da yok. Sokakların yeni çiçekleri her gün sayısı çığ gibi artan otomobiller artık… Birde büyükşehir belediyesine bir sitemim var; plastik bahçe süsleri ve çitlerden lütfen vazgeçsin. Bursa gibi bir yerde plastik bahçe çitleri ve süslere kaldık ise yandık valla ki ne yandık.
Baharın gelişini anlayamıyorduk ama şimdi hiç anlayamayacağız. Plastik çitler, plastik palmiyeler derken, plastik çınarlar ve çimler… Suni hayat yan gel de yat….
Tarım ve Ormancılık Bakanı Faruk Çelik geçenlerde çok önemli bir soruna dikkat çekti.
Bakan “Her iki saniyede bir futbol sahası büyüklüğünde tarım alanı yok oluyor” bence bu durum çok vahim ve önemli.
Peki sorumlusu kim..? cevap “hepimiz…”
Ben yirmi yaşlarında iken “Bursanın muazzam bir ovası var diyordum..”
Şimdi diyebiliyor muyuz...?
Şimdi 20 yaşlarında biri benim gibi altmışına geldiğinde” Bursanın dağlarında yemyeşil ormanları vardı dememesi lazım…” Evet bahar gelmiş memleketimin dağlarına, ovalarına, denizlerine, nehirlerine diyebilmek için hepimize sorumluluk düşüyor ve yapabileceğimiz mutlaka bir şey var diyorum. Her zaman söyledim yine de söyleyeceğim…
Biz tabiatı atalarımızdan aldığımız gibi bırakmaya mecburuz… Dağları, ovaları, denizleri, nehirleri korumalıyız, ama hep birlikte korumalıyız…
Mutlaka bir şeyler yapmalıyız yoksa…!
Yoksa… “bahar gelmiş neyime…!”
Saygılarımla…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?