USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bu sene tribün nasıldı?

17-05-2016

Geçenlerde ikinci ligden şampiyon çıkan kadrodan eski bir futbolcu web.tv’yi ziyarete gelmişti. Bursaspor’u konuşurken birden bana dönüp “Ya Tarık bizim dönemimizde taraftardan ödümüz kopardı. 2-3 senedir hangi maça gelsem O tribünlerden eser yok. Tribün korkusuna daha çok sıkardık kendimizi şimdi taraftar niye böyle” dedi.

 

Tribünden anlayan kişilerin yapabildiği bu tespiti, saha içinden biri olarak O da yapmıştı.

 

Evet  tribün rakibe, hakeme baskı yapmak ve takımını desteklemek için vardır; ama kendi futbolcuları üzerinde böyle bir rolü de vardır, olmalıdır da.

 

Ama Bursa tribününde Passolig, cezalar ve emniyet baskısı sonucu yaşanan erozyon nedeniyle beyin takımının büyük bir bölümü maçlara gelmiyor, gelenler de aktif rol üstlenmiyor. Böyle olunca da cefakar; ama neyi nerede bağıracağını tam da bilemeyen bir kalabalık oluştu.

 

Öte yandan sosyal medyanın da yan etkileri ile yanlış işler yapılır oldu. Takım, en çok galibiyet alınması istenen maçı kazanamıyor; ama futbolculara karşılama töreni düzenleniyor ! Bu hafta Konya maçını kendi sahasında kazanamayan ve küme düşmekten birkaç puanla kurtulan futbolcular tribüne çağrılıp alkışlandı. Bu atmosferi gören futbolcu da kendini fazla sıkmıyor tabi.

 

Tribün, kendi futbolcusuna da ölçülü oranda ağırlığını hissettirmeli.

 

Bazı maçlar vardır iyi mücadele eder kazanamazsın o zaman alkışlarsın; ancak son dönemde bu ayırt edilmeden sürekli yapılır hale geldi. Futbolculara destek verildiği gibi yeterli mücadele verilmediyse  şiddete başvurmadan tavır da sergilenmeli.

Tribün atmosferini ele alacak olursak, yeni stada geçme ile birlikte herhangi bir bocalama yaşandığı görülmedi. Takım durumu ve değişik faktörler nedeniyle stat tam olarak hiç dolmadı; ancak Atatürk Stadı’ndaki kemik sayı olarak bilinen 15-20 bin rakamı genelde yakalandı.

Takımın oynadığı kötü futbol ve aldığı sonuçlara ek olarak tezahürat anlayışı ve repertuarı nedeniyle sürekli bir coşku yakalanamadı. Stadın fiziki şartlarının rakibe ve hakeme baskı oluşturması için çok müsait olmasına rağmen bu baskı istenen seviyeye zaman zaman çıkabildi.

 

12500 kişilik Güney Kale arkasında yer alan Teksas, Radikal Teksas, açık kale, semtler ve münferit taraftarlar aslında ellerinden geleni yaptı. Ama hep söylerim biraz da takım tribünleri motive edecek. Yukarıda dile getirdiğimiz eksiklere rağmen tüm gruplar özellikle deplasmanlarda  bu kadar kötü bir takıma yine de iyi destek verdiler yüreklerine sağlık.

 

Maraton Grubu üyeleri kombine alımındaki hata nedeniyle iki farklı kata bölündüklerinden bütün grup bir araya gelemediler. Bu yüzden bilindik performanslarını sergileyemediler. Ama bu sene üst katta toplanıyorlar. Çok daha iyi olacakları kesin. 10 bin kişilik Maraton tribünün lokomotifi olarak seneye çok önemli bir görev onları bekliyor.

 

Görsel zenginlik için kale arkaları ve Maraton için sopalı bayraklar çok güzel olur. Galatasaray maçında bunun küçük örnekleri görüldü.

 

Yeni sezona kurulacak iyi bir kadroya, yapısal anlamda toparlanmış tribünler de çok daha iyi cevap verecektir.

 

Türkiye’nin en iyi taraftarı, Türkiye’nin en iyi stadına sahip.

 

Aslında tek ihtiyaçları, Onları biraz olsun heyecanlandıracak bir takım.

 

Gerisini Onlara bırakın.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?