Ne direnç gösterebiliyorlar, ne pas yapabiliyorlar, ne organize bir atak geliştirebiliyorlar ne de rakibe baskı yapıp, Onları bozup oyunun kontrolünü ele geçirebiliyorlar. Kazanmak adına futbolun doğrularını yapmaya çalışan yok. Stoch biraz daha fazla çabaladı o kadar.
Maç öncesi röportajda “Biz imkansızı başarıp, zoru kolaya çeviren bir camiayız” diye inancını belirten genç Furkan kenarda otururken, sezon boyu kaçak güreşen en ufak bir faydası olmayan Şilili sahada ve yine kaçak güreşiyor. O mevkide olan adam takım her topa sahip olduğunda topla ilişkiye girmeli. Ama hazret ! topu kendisine atmaması için arkadaşına eliyle diğer arkadaşını gösteriyor.
İstediği topları alamadığı için geriye gelip sağa sola koşan; ama ceza alanı dışında saha kenarındaki masör kadar ! oyuna etki edebilen Necid sahada, genç Kubilay yedek kulübesinde. Takım mağlup orta sahada oyuncu değişecek, Furkan’ı bekliyoruz, Bekir giriyor ! Bu değişiklik ile hoca neyi amaçladı gerçekten anlamak imkansız. Bakın zor demiyorum imkansız.
Futbolun doğruları birdir. Kimse masal anlatmasın.
Sezon boyu ceza alanına paralel top sürüp şut şansı arayıp, onu da bulamamaktan başka bir şey yapmayan Macar’dan medet umuyoruz. Aslında ummuyoruz da adam sahada işte.
Sene heba oldu gitti. Bu kadronun %90’nından kurtulmak gerekiyor. Sürekli vurguladığım gibi Hamza Hamzaoğlu ile de taraftarın bağları koptu. Hoca formsuzdu artık tamamen bıraktı. Yeni sezon birçok oyuncu ile yollar ayrılacak olmasına rağmen Hoca’nın yönetimin önüne bir transfer listesi şuana kadar koymamış olması Onun da olaya nasıl baktığını gösteriyor. Bu futbol gözüne sahip Hamzaoğlu’nun oluşturacağı kadroyu düşünmek bile istemiyorum o ayrı.
Bu hafta rakip ligin kaybedenlerinden Galatasaray. Prestij ve manevi önemi dışında çok da kayda değer bir karşılaşma olmasa da taraftar kazanılmasını ister.
Bursasporlu futbolcular yine böyle oynar ve kötü durumdaki rakiplere hayat verme geleneğini bu maçta da sürdürürlerse hesaplaşma sezon sonuna bırakılmaz. Şimdiden uyaralım.
