Baharın mimarı!..

Su, canlı yaşamın en önemli bir yapı taşıdır.
Su, canlının yaşamını sürdürebilmesi için içme ve kullanmada ve yaşamını sürdürebilmesi için hayati bir önem taşımaktadır.
Su, insan hayatının standartlarının yükseltilmesi için gerekli olan en temel ihtiyaçtır.
Su, ayrıca endüstriyel üretim de de şiddetle ihtiyaç duyulan bir maddedir.
Dünyanın üçte ikisinin su ile kaplı olmasına rağmen, canlıların kullanabileceği tatlı su miktarı; dünyadaki su miktarının on binde yedisi olan bir milyon kilometre küptür.
Dünyanın geleceği ile ilgili en çok korkulan şey kuraklıktır.
İklim değişikliğinin temel esası kuraklık üzerine kurulmaktadır.
Dolayısı ile dünyada ve ülkemizde suyun planlanması ve yönetimi her zaman gündemin en önemli konusu olacaktır. Su hayatımızın en önemli konusu olmalıdır da.
Bir canlının yaşayıp gelişebilmesi için olmazsa olmaz öğeleri; su, hava, toprak, besin maddeleri ve güneş enerjisidir.
Su bütün canlı varlıklarda yüksek oranda bulunan temel yapı taşıdır. İnsan vücudunun yüzde 65i, kanın yüzde 90ı, kaslarımızın yüzde 75i, bitkilerin yüzde 85i sudan oluşmaktadır.
Dolaylı olarak artan nüfus ve artan ekonomik ihtiyaçlarını da temel ihtiyacı sudur.
Şu sade yazımı yazarken bile su ve canlı kelimelerinin yan yana gelmesine hayretle şahit oldum, çok uğraştım azaltamadım uzatmayayım…!
Su olmadan hayat, yaşam ve canlı olmaz;
Tarım toprağının oluşumundan sonra içindeki bitkisel maddelerin çözülmesi, bunların bitki kökleri tarafından ve buradan metrelerce yükseklikteki yapraklara taşınması suyun varlığı ile gerçekleşir.
Tüm canlılar için besin maddeleri sağlayan fotosentez olayının da mimarı sudur.
Kısacası baharın başlangıcı ile yeniden canlanan hayat ve ortaya çıkan güzelliklerin ve rengarenk dünyanın mimarı da su değil mi?
Su, toprak, hava hayattır.
Bize bu hayatı temiz teslim eden atalarımıza minnet duyarak, gelecek nesillere temiz bir hayat bırakmak en büyük görevimizdir.
Su, hava ve toprak üzerine sayfalar yazsam doyamam bunu ayrıca belirtmeden geçemeyeceğim.