USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Ortaya karışık

30-03-2016

KOMBİNELER

 

Başkan önümüzdeki sezonki kombine fiyatlarını açıkladı.

Maç başına bölündüğünde çok cüzi bir rakam ortaya çıkıyor. Rekabet edilmesi istenen kulüplerin bir maç bileti kadar fiyata sezonluk kombine fiyatına “çok” demek zaten abesle iştigal olur.

Bu rakamlarda zorlanacak olanlar da, bunu bu zor günlerde kulüplerine karşı bir fedakarlık olarak değerlendirmeli.

 

CEZALAR VE MAÇ SAATLERİ

 

Ancak burada şöyle bir sorun var.

İnsanlar gerek cezalar gerekse maç saatleri nedeniyle bilet parasını ödedikleri maçlara gidemiyorlar.

İşte bu noktada kombine almak istemeyenler olabiliyor. Bu sıkıntının ceza kısmı taraftarın elinde.

Daha fazla otokontrol yani hem kendilerini hem de çevrelerini kontrol altında tutarak ceza alınmaması için çaba gösterilebilir.

 

ESNAF MAÇA GİDEMİYOR

 

Diğer yandan da yönetim federasyona başvurarak özellikle cumartesi gündüz maç oynamak istemediğini net olarak bildirmeli. Özellikle esnaf kesim cumartesi erken saatte oynanan maçlara gidemiyor.

Kombine ve bilet satmak isteniyorsa maçlar akşam saati olmalı.

Dolu bir stat, hem takıma pozitif enerji, rakiplere ve hakemlere baskı, kulübün marka değerine de artı demektir. Dolu bir stadın adı da, tribünleri de, diğer reklam alanları da daha rahat pazarlanır.

Çünkü firmalar verdikleri reklamın karşılığını doğal olarak almak isterler.

 

TRANSFER

 

Yönetici Yüksel Çolak basında yer almaya başlayan özellikle yabancı oyuncu isimlerinin gerçeği yansıtmadığını ifade ediyor.

Başkan Ali Ay “4-5 kez izlemediğimiz adamı almayacağız” kararında.

Sağlıklı bir Scouting yapısı oluşturulana kadar bu metottan başka çare yok zaten.

Yönetim ekonomik disiplin gereği transferde tavan fiyat belirlemişti.

Doğru da yaptı; ama Eto gibi bir tane vitrin yıldız, stadı doldurmak için fena fikir değil. Kısacası marka değerine katkı yapacak bir dünya yıldızına kimsenin itirazı olmaz.

 

BURSASTORE

 

Geçen yönetim döneminde Bursastore tırını Ahmet Eraslan büyük çaba göstererek kazandırdı.

Görev yaptığı dönemde kulübe kalıcı hizmet bırakan isimlerin hakkını teslim etmek gerekiyor. Eli cebinde şeref tribüne gelip kurulmak dışında icraatı olmayanları da çok gördük.

OSMAN DİNSEVER

Şimdi Bursastore’un başında Osman Dinsever var. Ondan da kalıcı çalışmalar bekliyoruz.

Öncelikle ürün yelpazesini geliştirmesi gerektiği çok açık. “Aradığımızı bulamıyoruz” şikayetlerini çok sık alıyorum. Kendim gittiğimde de bunu net olarak görüyorum. Geçen dönem çıkartılan Ninja Turtles  tadındaki ürünlerden uzak durmak gerekiyor. Tribünde giyilecek ürünlerin yanında günlük hayatta da giyilebilecek ürünler de tasarlanmalı.

Bir diğer önemli konu, şehre gittikçe yayılan İstanbul Kulüplerinin mağazaları.

Stadın yakınındaki alışveriş merkezinde Galatasaray Kulübü’nün mağazası vardı. Şimdi Beşiktaş’ın açılıyor. Utanmasalar Timsah Arena’ya da açmak isteyecekler !

Kızıyoruz ama adamlar işi biliyor. İnsanın olduğu her yerde varlar.

İnsanların alışveriş için gittikleri yerlerde bulunmak şart. Geçenlerde kalabalık bir Arap turist grubunu İstanbul kulübünün mağazasını doldurduğuna bizzat şahit oldum. Dikkatlerini çekmiş girmişler.

Müşterinin her şekilde yakınında olmak gerekiyor. Spor kulübü ürünü almaya niyeti olmayanın bile gözüne bir şey çarpar, aklı çelinir.

Ayrıca Bursaspor stadının hemen yanı başındaki bir alışveriş merkezinde İstanbul kulüplerinin ürünleri satılırken, Bursaspor’un mağazasın olmaması kabul edilir bir durum değil. Kaldı ki kaliteli bir müşteri portföyünün (Gezmeye değil, alışverişe gelen ) olduğu bir yerde olmayı düşünmemek ticari anlamda eksikliktir. Mağaza açmak maliyetli bulunuyorsa Kent Meydanı’ndaki gibi bir alternatif uygulanabilir. Öte yandan Timsah Arena’ya açılacağı söylenen büyük Bursastore da önümüzdeki sezona mutlaka yetiştirilmelidir.

 

TİMSAH ARENA

 

Timsah Arena demişken, 

Otopark sorunu ve insanları dar noktalardan tahliye etme şikayetleri had safhada. Konforlu olacak diye vadedilen statta her türlü konforsuzluk yaşanıyor. Yakın çevresinde hiçbir sosyal alanın oluşturulmaması ayrı bir eksiklik.

 

Öte yandan başkaları manzarası dışında ( oda içinden görünmüyor) hiçbir özelliği olmayan stadını parlatıp parlatıp pazarlarken, biz her ne kadar bitmemiş olsa da çok daha güzel olan stadımızı çirkinleştirmek için elimizden geleni yapıyoruz.

Yani yine bir yanlış yapılıyor. “Berlin Olimpiyat stadının çatısını model alacağız” diye yüz kere söylendi; ama brandadan bir çatı çıktı ortaya! Şimdi de kamuoyunda “SİNEKLİK” olarak tabir edilen şu soluk renkli şeyler tepkilere rağmen takılmakla ısrar ediliyor.

 O alakasız şeyleri gördükçe insanın aklına Atlı-kelebekli veciz ! bir söz geliyor.

Vitrin güzel olmazsa ürün nasıl satılır ? Stat bu bu haliyle Timsah değil adeta SİNEKLİK ARENA’ya benziyor yada BRANDAARENA da denebilir.

Yani bu görüntü stadın baş Aktörü Recep Altepe’nin içine nasıl siniyor aklım almıyor.

Plastik mi takılır ne yapılır bilmiyorum ama bu rezaletten acilen vazgeçilmeli.

Öte yandan kafa kısmı yine yerinde sayıyor. “Maç kafada oynanmıyor” dendi; ama yöneticilik kafayla yapılıyor.

“Sembol bir yapı olacak” diye yola çıkıldı; ama ortada yapının sembolü yok ! 

Stadın pazarlanma aşamasında marka değerine karşı bu eksiklik büyük darbe vurur. Bu konuda bugüne kadar kimlerle çalışıldı da beceremediler bilmiyoruz. Ama artık gerçekten kabak tadı verdi. Malum nedenlerden dolayı eleştiriler medyada dile getirilmiyor diye insanların bu yanlışları görmediği sanılmasın.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?