USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Tüketici ve sanayici için “elektrik” meseleleri

09-02-2016

Daha sonra 2013 yılında yürürlüğe giren 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile, eski kanun sadece EPDK (Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu) teşkilat ve görevlerine indirgendi. Özetle elektrik piyasasına ilişkin tüm detaylar henüz üç yaşında olan ancak kaynağını 2001 yılındaki kanundan alan 6446 Sayılı Kanunla düzenlenmiş durumda.
Bu alanda son on beş yılda çıkarılan kanunlar, yönetmelikler, genelgeler, özelleştirmeler ve sözleşmelerle elektriğin üretiminden satışına bildiğimiz tüm ezberleri bozacak cinsten baş döndürücü gelişmeler yaşanmakta.
Tabii ki bu gelişmelerin pozitif tarafları olduğu gibi, Türk tipi suistimal ve negatif olaylar da yaşanmakta. Bu güne değin elektriği üreten, dağıtan, alan, satan, tüketen tüm tüzel ve özel kişilerin faaliyet ve trafiğini (EPDK) kurum bu kanun ve mevzuatlara göre denetleyip yürütüyor.
Yine bugünlerde elektiriği TEDAŞtan indirimli fiyatlarla tüccar gibi satın alıp üzerine hiçbir şey koymadan tüketiciye pazarlayan yüzlerce firma yoğun bir rekabet pazarı içinde.
Bu rekabette ise daha çok sermaye ve güç ortaya koyup tüketici memnuniyeti yaratan kazanacak. Küçük tüketicilere (meskenler, küçük işletmeler) tavsiyem çok iyi fiyat mukayeseleri yapmaları.
(Örneğin internet alan adına https://www.hesapkurdu.com/elektrik yazdığınızda tüm dağıtıcı şirketlerin fiyat ve sunduğu avantajları okuyabiliyorsunuz.) Yine de bu alanda gelişmeler daha hızlı olduğu için günceli takip edin derim. Daha da farklı ve avantajlı tarife/fiyatlar karşınıza çıkacaktır.
Misalen geçtiğimiz günlerde Bursada faaliyete başlayan bir firma bu alanda diğer dağıtıcı firmaları zorlayacak cinsten ÜÇ AY BEDAVA ELEKTRİK ve indirimli fiyatla piyasaya girdi.
Emekli Ali amca bile aylarca elektrik faturası ödememek gibi enteresan kampanyalarla karşılaşacak, internet tarife savaşlarına benzer reklam ve kampanyalara sık sık muhatap olunacak gibi
Üretimde ise bilindiği üzere lisans büyük problem. Elli yerden izin ve standart belge gerektirmekte. Daha pratik çözüm olarak mevzuat ve uygulamaya giren lisanssız elektrik üretim tesisi kurma şartları ise mevzuatla git gide hafifletilmeye devam etmekte. Kendi elektriğini üretip kullanmaya kısaca kojenerasyon diyoruz. Kojenerasyonda mini maksi ayrımı var. Bu konuya daha sonra ayrıntıları ile değiniriz.
Hal böyle olmasına karşın Türkiye elektriğinin toplam yüzde 18ini kullanan OSBlerde bu şekilde büyük ölçekte elektrik tüketen firmaların durumu biraz değişik.
Bu firmaların kojenerasyon tesisi kurarak kendi elektriğini tüketme istemleri şimdiye dek yargıdan geri çevrilmiş. Üretimde kolları bağlı. Bu alanda verilmiş bir Yargıtay Kararına göre OSBde yer alan kuruluşlar,OSB Yasasının 20. Maddesine göre, alt yapı ihtiyaçlarını OSBnin tesislerinden karşılamak zorundadırlar. OSBnin izni olmaksızın alt yapı ihtiyaçları başka yerden karşılanamaz ve bu amaçla münferiden tesis kurulamaz.
Gerçi dağıtım lisansı alan OSB içindeki firmalar, ihtiyaçlarını OSBden karşılayarak dağıtım şirketine ödenmekte olan kayıp/kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, perakende hizmet bedeli karşılıklarını ödemeyecek olmaktan dolayı belki de yüzde 20lere varan avantaja sahip iseler de kojenerasyon tesisi ile bu avantajlarını çok daha yukarıya çekmek varken bu imkandan şimdilik mahrumlar.
Yine OSB ler, elektriği TEİAŞ, oto prodüktör şirketler veya kendilerinin ortak veya sahip olduğu üretim santrallerinden alabilmekte. Elektrik birim fiyatı üzerine ise yüzde 2 TRT , yüzde 1 Belediye Tüketim Vergisi,yüzde 1 Enerji Fonu ve ayrıca KDV geliyor. OSBler de EPDKnın onayladığı bir dağıtım bedelini (kâr amacı gütmeden) satış fiyatlarına ekliyor.
Bu ilgisiz fon maliyetleri ise maliyeti bir hayli yükseltmekte ve doğal olarak OSB sanayicisinin tepkilerine hedef olunmakta.
2014 Martında çıkan yönetmelikte açıkça belirtilen bir diğer hususta OSB katılımcılarından serbest tüketici limitini aşan tüketiciler, OSBye Yönetmelik hükümlerine göre tespit edilen dağıtım bedelini ödemek kaydıyla başka bir tedarikçiden elektrik enerjisi veya kapasitesi temin edebiliyor. Ancak, katılım bedeli diğer tedarikçilerin indirim yüzdelerinin üzerinde olduğu için sanayici için cazibe taşımamakta.
Konuyu etraflıca incelediğimde elektrik piyasasına yönelik özellikle OSB içindeki sanayiciyi netleştirip rahatlatacak bir yığın çözümsüz sorun olduğu, tarife karmaşası, yönetmelik ve yasa çelişkilerinin kaldırılarak sanayicinin dolayısıyla milli ekonominin önünün açılması gerektiğini de müşahade ettiğimi belirterek, sağlık ve enerji dolu bir hafta dilerim.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?