Katma değerli ürünlerin imalatını yaparak ülkemizin daha da zenginleşmesini istiyoruz. Küresel düzeyde yaşanmakta olan ekonomik savaş, tüm ekonomileri katma değeri yüksek üretim yapma arayışına mahkum etmiş durumdadır.
Herkesin niyeti bu olmasına rağmen ekonomilerin sözü edilen hedeflerini gerçekleştiremedikleri görülmektedir. Çünkü sadece niyetle teknoloji geliştirmek imkan dahilinde değildir.
İnovasyonda mesafe almış toplumların bazı ortak özellikleri vardır. Mesela nitelikli bir nüfus, kıt doğal kaynaklar, yerel paranın değerli olması gibi.
Tarıma dayalı, kalabalık ve ortalama eğitim düzeyi düşük bir toplumda teknolojinin geliştirildiğine şahit olunamamaktadır.
Rahmetli Salih Neftçinin bu alanda önemli çalışmaları vardı. Bizim gibi toplumların nasıl gelir arttırabileceği hakkında önerilerini hatırlıyoruz. Teknoloji geliştiren merkezlerin olduğu ve bizim bu alanda rekabet etme şansımızın olmadığını söylemişti Sayın Neftçi.
Turizm gibi hizmet sektörlerinde personel eğitimiyle daha fazla gelir elde edebileceğimizi, ayrıca yoğun emek isteyen tekstil sektöründe Avrupa ya yakınlığımızı daha iyi kullanmak suretiyle kazancımızı arttırabileceğimizi yazdı çizdi. Bunları yazan dünyada gelişen trendleri bilen bir ekonomi profesörüydü.
Türkiye yaklaşık seksen milyon vatandaşına iş ve aş sağlaması gereken, bunu da ortalama üç buçuk yıl eğitim alan bir toplumla yapmak durumunda olan bir ülke.
Teknoloji geliştirerek yüksek katma değer üreteceğiz ve on milyonlarca insana ekmek vereceğiz. Ortaya konan denklemin çözümünü bilen biri varsa lütfen çıksın ortaya.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
