USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Apolyond (Apollonia)

Ulubat Gölü içindeki bir adada kurulmuş antik kenttir

03-03-2016

Kente Apollonia adını, kraliçe Apollonis onuruna, Attalos'un verdiği savu­nulur. Ancak Bilge Umar bu adın, Luwi dilindeki Apa=su, ull=çalılık ve wana=tanrı söz­cüklerinin birleşmesinden geldiğini yazar. Aslında ad, köydeki Yunan tanrısı Apollon’un ünlü tapınağından gelmektedir. Bu tapınak, köyün hemen önündeki Kız Adası denilen yerdeydi. Halen kalıntıları bulunan bu tapınağın görünüşü, birçok parada resmedilmiştir. Apollon adına kurulan birçok kent adı olduğu için, diğer Apollonia’lardan ayırmak için, Rhydacum nehri üzerindeki Apollonia anlamında “Apollonia ad Rhyndacus” olarak anılmıştır. Osmanlı döneminde de Rumlar yerlerinde bırakılmıştır. Bu adayı Kara Ali fethetmiş; onun buradaki manastır papazının kızını da eş olarak aldığı kaynaklarca yazılıdır. Kızadası’ındaki eski tapınak, Bizans döneminde manastıra dönüştürülmüştür. Bu tapınağın taşları, Haydarpaşa Limanı’nın yapımında kullanılmış. Zambaktepe olarak anılan mevkide “Gâvur mezarlığı” olup, yakın zamana kadar bu mezar taşları durmaktaydı. Köyü ziyarete gelen Yunanistan göçmenleri, buradaki dedelerinin mezarlarında dua etmekteydi. Mezarlığın yanındaki alanda Roma tiyatrosu vardı. Bu tiyatronun taşlarının, sonradan surlarda kullanıldığı anlaşılmaktadır. Köyün karşısında bulunan Nailbey Adası’nda da eski bir manastır vardır. Manastır halen büyük ölçüde ayaktadır. Kadı sicillerine göre Kite'ye bağlı idi. Yıldırım Bayezit’ın vakıf köyüdür. Sicillerdeki belgelere göre Yıldırım Camii’nin vakıf köyüdür. 1530 tarihli belgelere göre köyde 6 hane Müslüman’a karşılık, 185 hane Hıristiyan vardı. Köyde oturan Halil ve oğlu Ali İsmail ve Bektaş ve Ahmet oğlu Süleyman, Çiftbozan oğlu Hasan adlı kişiler, 1757 yılında köyü basmış. Bu tarihte Apolyont Subaşısı Molla İbrahim’in konağını basıp zarar vermişler. Gölde uzun yıllar gemi taşımacılığı yapılmaktaydı. XIX. yüzyıla kadar Bursa ve Karacabey ovalarındaki ürünler burada bulunan limanlar aracılığı ile İstanbul’a taşınmaktaydı. 16 Mayıs 1859 tarihinde ise gölde büyük ölçekte gemilerin işlemesine izin vermişti. Kurtuluş Savaşı sırasında köyde yaşayan Rumlar, bir karakola saldırmış birçok olaya neden olmuş. Buna karşın Bursa'da Yunan Fecai adlı kitapta yer alan bir raporda, köyde yaşayan 100 hane Müslüman’a hiçbir zarar gelmediği şaşkınlıkla anlatılır. 1923 yılındaki İl Genel Meclisi kararıyla Karacabey’e bağlanmıştır. 1927 yılında 1.240 kişi yaşayan köyün bugünkü adı Gölyazı'dır. 1994 yılında belde olmuştur. Köylülerin başlıca geçim kaynağı balıkçılıktır.

Raif Kaplanoğlu