Tuzpazarı

Reyhan, Tayakadın, Orhan ve Alacamescit mahalleriyle çevrilidir. Kuzeyi Haşimişcan, güneyi Tuzpazarı, batısı Çömlekçiler Caddesi ile sınırlıdır. Mahallenin ortasından Cumhuriyet caddeleri geçmektedir. Mahallenin adı sicillerde tuz sokağı anlamına gelen Suk-ul Milih olarak yazılmıştır. Mahalleye adını veren mescidi, Fatih döneminde Kara Ali adlı bir kişi, 1479 yılında yaptırmış. 1530 yılında 27, 1573 yılında 52 hane yaşayan mahallenin adının, 1573 tarihli tahrir defterinde Tuzla olarak anıldığı görülmüştür. Ayrıca mahallede, 13'ü Mercanzade Odasında olmak üzere 22 kiracı hane yaşamaktaydı. 1924 yılında, nüfusu azaldığı için Tekyemescid, Kepezler ve Hayrettin Mahallesi ile birlikte bir muhtarlığa bağlanmıştır. Mahallede, 1512 yılının Aralık ayında bir yangın çıkmış. Tuzpazarı Çarşısı’ndaki Mumhane'den çıkan yangında çok sayıda dükkân ve ev yanmış. 1900 yılında mahallede bir kez daha yan­gın çıkmış, yangında Tuzpazarı’ndan Belediye Binası'na kadar olan alan tümüyle yanmış. 1927 yılında tekrar çıkan bir başka yangında ise mahalle, Kapalıçarşı’ya kadar tümüyle yanmış. Önceleri, Fidan Hanı ile Koza Hanı arasındaki Tuzpazarı Caddesi, şimdiki Kapalıçarşı'ya kadar olan yerlerin üzeri tümüyle kapalı idi. Çarşı, Koza Hanı kapısı önünde bölünürdü. Bu bölüme kadar olan bölge, yangında tümüyle yanmıştır. Bugün; Tuzpazarı Camii’nin dışında Elmalık, Hayrettinpaşa mescitleri bulunan mahalle, büyük ölçüde işyerleriyle dolu olup, eski Bursalılar yaşamaktadır. Bugün merkez Osmangazi ilçesine bağlı bir mahalledir.

Raif Kaplanoğlu