Ulucami müezzini ve Emir Sultan türbedarı (türbeyi bekleyen) Hüsnü Efendi'nin oğludur. İlköğrenimini Nalbantoğlu'nda tamamladıktan sonra Bursa Sultanisinde (Bursa Erkek Lisesi) okumuştur. 1914'te İstanbul'daki Denizcilik Muallim Mektebine (Deniz Astsubay Okulu) girer. 1916'da denizaltı stajı yapmak üzere Almanya'ya gönderilir. İki yıl süreyle Alman ordusunda çeşitli kurs ve eğitimlere katılır. Birinci Dünya Savaşı sonlarına doğru Osmanlı Devleti ile Almanya'nın bağlantısı kesilince yurda dönemez. Ortopedi atölyelerinde ve Köln'de bulunan Humboldi makine fabrikasında vinç operatörü olarak çalışır.
Daha okul sıralarında iken iskambil kâğıtlarıyla yaptığı bazı oyunlar arkadaşlarının ilgisini çekmektedir. Bu konudaki becerisi beğeni toplayınca, yeni kataloglar isteyerek yeni oyunlar geliştirir, kendi kendini yetiştirir ve sürekli olarak illüzyon sanatıyla ilgilenmeye başlar. 1920'de Berlin'deki Wittengarden Tıyatrosu'nda verdiği temsille birden bire büyük ün kazanmıştır. 1922'de bir grup sanatçı ile birlikte Fransa, İtalya, Ispanya, Kuzey ve Güney Amerika turnesine çıkar. Daha sonra kendi kadrosunu kurmuş ve iki saatlik temsiller düzenlemeye başlamıştır. İlkin "Kont Satı Von Richmond" takma adıyla, dünya çapında tanınır. Daha sonra on dört yıl süren Arjantin, Uruguay, Paraguay ve Brezilya'da "Zati Bey" adıyla aralıksız temsiller vermiştir. Turnelerinde iki kamyon, on ton araç-gereç ve 10-12 dolayında yardımcı personel kullanmıştır. 1936'da Türkiye'ye döner. İlk temsilini Fransız Tiyatrosu'nda verdikten sonra 1936-1937 yıllarında Türkiye'nin çeşitli kentlerini dolaşmıştır. Bu arada Atatürk'ün de ilgisini çekmiş ve beğenisini kazanmıştır. Zamanla gerek Türkiye'de, gerekse dünyada aranan sanatçılar arasına girmiştir. 1965'e değin pek çok yerde başarılı temsiller vermiştir. Daha sonra genç sanatçılar yetiştirmek üzere yeni illüzyon hünerleri üretimine koyulur. Her yıl düzenlenen Uluslararası İllüzyonistler Kongresi'nde Türkiye'yi temsil etmiştir. 1975 ve 1981 yıllarında Çekoslovakya'nın Karlovy Varl kentinde yapılan yarışmalarda iki kez "dünya sihirbazlar kralı" seçilir. Almanca, Fransızca, İspanyolca, Portekizce ve İtalyanca'yı iyi bilen Sungur, tüm hünerlerini kendi atölyelerinde üretmiştir. Onun buluşu olan oyunlar, dünya illüzyonistleri tarafından onun adıyla sahnelerde sergilenmektedir. "Magischer Zir-kei von Deutscheland", "Czechoslovskian Magicians Union" derneklerinin onur üyesi ve halk tarafından çok tutulan bir sanatçı olmuştur. "Zati Sungurluk yapmak deyimi, onun illüzyon becerisi dolayısıyla yaygınlaşmıştır. 6 Temmuz 1984'te ölmüştür.
