USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Dünyadaki İlk Çarşılı Köprü

Dünyadaki ilk çarşılı köprü 1442'de Bursa'da Irgandı Hoca Muslihiddin'in babası Pir Ali tarafından yaptırılan Irgandı Köprüsü'dür.

18-02-2016

Bu köprüden yüzyıllar sonra Floransa, Venedik ve Bulgaristan'da da diğer üç çarşılı köprü yapılmıştır. 846 H. (1442) yılında Pir Ali oğlu Tüccar Muslihiddin tarafından, olasılıkla Mimar Abdullah oğlu Timurtaş'a yaptırılmıştır. Adı geçen Muslihiddin'in başka vakıfları ve Sakarya üzerinde köprüleri olduğu tarihi kayıtlardan anlaşılmaktadır. Bu belgelerde, köprü üzerinde 31 dükkan ve 1 mescit ile 2 adet depo (ahır) bulunduğu belirtilmektedir. Köprünün bulunduğu yer, Çoban Bey Vakfı alanındadır. Üzerindeki 5 dükkan (biri mescit olmak üzere) mütevellilerine gelir getirmek için ayrılmıştı. Güneydoğusunda -Gökdere bulvarının geçtiği kesim-, Kurtoğlu mezarlığı bulunmaktaydı. Uzunluğu konusunda çeşitli kaynaklardan birbirini tutmayan abartılı bilgiler verilmekte ise de -300 metre ile 45 mètre arasında-, dükkan sayı ve boyutlarından yaklaşık bir fikir edinilmesi olanaklıdır. Yüzyıllar boyunca yerleşmeler nedeniyle, derenin iki yamacındaki eğim artmış, vadi daralarak dikleşmiş ve dolayısıyla köprünün boyu ilk yapıldığı döneme göre kısalmıştır. Yunanlıların 1922 yılında Bursa'dan çekilirken bombaladıkları köprü kemerinin, 1949'da yeniden yapılışı sırasında, ya bilgisizlikten ya da çevresinin giderek yükselmesinden ötürü 60 santimetre kadar yükseltilmiştir. Ayrıca köprünün Yıldırım tarafı Osmangazi tarafına göre 120 santimetre daha yüksektir.

Restorasyon çalışmaları sırasında köprünün her iki başında yapılan kazılarda, bu fark açıkça görülebilmektedir. Köprünün her iki cephesinden de bu yükselme, parapetlerdeki farklı taş örgüleri ile de kolayca ayırt edilebilmektedir. Bugün köprü ana tonozu betonarme hale getirilmiş olup her iki yanına taş kemerler yapılmıştır. Köprü üzerinde kilit hizasında yapılan kazıda, betonarme tonoz sırtı ortaya çıkmış ve kalınlığı ölçümlenmiştir.

Cephelerde dikkat çeken diğer bir özellik, mazgal deliklerinin yerlerinin, yer yer örgü boyutlarının bozulmuş olduğudur. Buna karşılık köprünün önemli bir statik sorunu bulunmaktadır. Hücrelerde ve tonozlu mekanlarda üzengi hizasına kadar taş olan örgü, üzengiden sonra tuğlaya dönüşmektedir. Gerek taş ana duvarların, gerekse tuğla üst örtülerin özgünlüğünü koruduğu, hücrelere geçiş delikleri ve günümüze erişebilen tek kapısının da da oynama olmadığı görülmüştür. Yıldırım tarafındaki tonozu mekana, hücrelerin ikisinden; Osmangazi'dekine ise hücrelerin üçünden giriş bulunmaktadır. Yapılan kazı çalışmaları sırasında sadece üstten ulaşılabilen bir hücrede, dikkatlice tonoza geçiş yerinin olup olmadığı incelenmiş ve herhangi bir geçiş izinin yanı sıra, herhangi bir onarım izine rastlanmamıştır. Bu nedenle tonozlu mekanlara tüm hücrelerden değil, havalandırma amacıyla gerektiği kadar yerden bağlantı sağlandığı düşünülmektedir. 1990 yılında Kazım Baykal'ın öncülüğünde yürütülen kazılarda, Yıldırım tarafında, Osmangazi yönündeki kapıya benzer bir bağlantının varlığı araştırılmış, ancak bulunamamıştır. Her hali ile böyle bir girişin gerekliliği ortadadır. Ancak, tarihi bilinmeyen bir onarımda köprü boyu kısaltılırken yok edildiği olasılığı fazladır. Bu durumda kapı yerleri orta aksa eşit uzaklıkta olmamaktadır. 1442'de 31 adet dükkan ve 1 mescitten oluşan yapıdan, günümüze üst yapı ile ilgili hiçbir şey kalmamıştır. Zaman içinde geçirilen onarımlar, deprem ve bombalama sonucunda değil dükkanlar, bunların temelleri konusunda bile bilgi edinebilmek güçleşmiştir.

Eldeki kayıtlara göre köprü en son 1949 yılında belediye tarafından onarılmıştır. O tarihten günümüze defalarca asfalt, beton vs. kaplamalar yapılmış, yapıya ağır yük yüklenmiş ve sonuçta köprü özgün kotundan oldukça fazla yükseltilmiştir. Yine yapılan onarımlar sonucunda, köprü kemeri de 60 santimetre yükseltilmiş ve betonarme olarak onarılmıştır.

Prof. Yılmaz Önge, Kazım Baykal'ın yapmış olduğu araştırmalardan da yararlanarak, 1975 yılında Budapeşte'de toplanan V. Milletlerarası Türk Sanatları Kongresi'nde Irgandı köprüsünü dünyaya tanıtır. Sunduğu tebliğ ilgi görür ve Vakıflar Dergisi'nde yayımlanır.

11 Kasım 1989'da Bursa Kültür Varlıkları Koruma Kurulu köprünün bilimsel veriler ışığında restorasyonunun yapılması ve fonksiyonuna uygun biçimde yeniden yaşama geçirilmesi için protokol hazırlar. Bu protokol Koruma Kurulu, Bursa Büyükşehır, Osmangazi ve Yıldırım Belediye Başkanları ile. Prof. Yılmaz Önge, Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Kazım Baykal, Mimarlar Odası Bursa Şubesi ve Müze Müdürlüğü tarafından imzalanır ve projesi çizilir. Uygulaması ise 2004 yılında Osmangazi Belediyesi tarafından tamamlanarak hizmete açılır.

Bugün bu köprü üzerinde bulunan dükkanlar Osmangazi Belediyesi tarafından özellikle kaybolmaya yüz tutmuş el sanatlarımızı yaşatma düşüncesiyle, bu alanlardaki ustalara sembolik kira ücretleriyle kiralanmıştır.

Murat Kuter