USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Balıkpazarı Mahallesi

Bursa'nın eski mahallelerinden biri idi

09-03-2016

Kapalıçarşı ile Çakırhamam arasında, bir Rum mahallesiydi. Ma­hallenin adına en eski, Bursa Kadı Sicilleri'ndeki 1467 tarihli kayıtlarda rastladık. Son yüzyıllarda burada Yahudiler de yaşamak­taydı. Oysa 1573 yılına kadar tahrir defterlerine göre mahallede yaşayan gayrimüslimlerden sadece 1 hanesi Yahudi'dir. Mahallenin adı sicil­lerde “Balık Sokağı’ anlamına gelen Suk-u Semek ve Pazarı Mahi olarak da anılmıştır. 1487 yılında 25 gayrimüslim hane bulurken, 1573 yılında hane sayısı 34'e çıkmıştır. Mahallede, XV. yüzyıldan Kurtuluş Savaşı'na kadar hiç Müslüman hane yoktur. Burada yaşayan gayrimüslimler; Murad, Yıldırım Bayezit ve Germiyanoğlu vakfına aitmiş. Mahalleden toplanan azatlı haracı bu vakıflara verilmekteydi. Balıkpazarı'nda Gazi Timurtaş’ın da vakıfları varmış. Nitekim Gazi Timurtaş’ın mezarı da bu mahallededir. Bu nedenle daha çok mahalle Gazitimurtaş olarak anıl­mıştır. 1518-1519 yılı büyük Bursa yangınlarında mahalle büyük ölçüde tahrip görmüştür. Mahallenin adı, günümüzde resmi olarak değil ama, halk ağzında halen yaşamaktadır. Okçu Baba Türbesi ile Bâlibey Hanı bu mahallededir. Mahallenin hemen altında, bugünkü Bithynia Parkı civarında İçkiciler Çarşısı varmış. Bu çarşının önünde Okçubaba Türbesi’nde gömülü bulunan Nusret Paşa'nın yaptırdığı Nusretpaşa Çeşmesi vardı. Kadı sicil belgelerinden mahallede çok sayıda Darphane’de çalışan demircinin de yaşadığı anlaşılıyor. Nitekim Darphane de mahallenin hemen üzerinde idi. 1855 yılın­daki Büyük Bursa Depremi'nde, Hisar'dan düşen bir kaya, mahallede bulu­nan Rumlara ait bir fabrikanın üzerine isabet etti. 30'dan çok işçinin çalıştığı ipek fabrikasının kazanı da patlayınca fabrikada yangın çıktı. Çok kişi yaşamını yitirdi. Bu fabrika, 1845 yılında İsviçreli Falkanstein tarafından kurulan Bursa’nın ilk fabrikası olmalıdır. Çünkü Balıkpazarı'nda, bu büyüklükte tek fabrika bu idi. Balıkpazarı'ndan Hisar'a doğru, üst üste birçok değirmen de bulunu­yordu. Bugün daha çok, Arapşükrü sokağı girişindeki balıkçıların bulunduğu yer Balıkpazarı olarak anılmaktadır. Oysa gerçek Balıkpazarı, bu yerin biraz üzerinde idi.

Raif Kaplanoğlu