Fethiye'de 9 Mart 2014 tarihinde HDP'nin ilçe binasının açılışı sırasında parti tabelasının indirilmesiyle sonuçlanan olaylar nedeniyle 118 kişinin yargılandığı davanın 3'üncü duruşması, Fethiye 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün yapıldı. Siyasi hakların kullanılmasını engellemek, toplantı yürüyüş kanununa muhalefet, polise mukavemet ve mala zarar vermek gibi suçlardan 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davanın duruşmasına, 17 sanığın ifadelerinin alınmasıyla devam edildi.
'ORASI SOLCU BEN SAĞCI'
Sanıklardan 36 yaşındaki Recep İlgin, HDP'nin farklı kademelerdeki görevlileri ile parti mensuplarının PKK bayrağı taşıdığını ve yine HDP'liler tarafından polise tokat atıldığını gördüklerini belirterek, olayların nedeninin bu olduğunu söyledi. Olay günü, protesto haklarını kullandıklarını aktaran İlgin, "Olay yerinde sağcısından solcusuna herkes oradaydı. Olay esnasında CHP İlçe Başkanı Emrah Doğu da vardı. Emrah abimiz bir yandan, ben bir yandan sakinleştiriyorduk. O solcu, ben sağcı. Türklüğümüzden gurur duyuyoruz, soykırıma uğramaya başladık" diye konuştu.
CHP İLÇE BAŞKANI İFADE VERDİ
Dönemin CHP İlçe Başkanı Doğu, parti binasında bulunduğu sırada adını hatırlamadığı bir parti büyüğünün kendisini arayarak durumdan haberdar ettiğini ve varsa CHP'li gençlerin polisle karşı karşıya gelmemeleri için HDP binasının olduğu yere gittiklerini söyledi.
Burada emniyet amiri ve panzerin üstünde bulunan çevik kuvvet şube müdürü ile görüştüğünü aktaran Emrah Doğu, sonrasında ayrıldığını, olayların akşam büyümesi üzerine yeniden döndüğünü aktardı. Doğu, şunları söyledi:
"Akşam olaylar devam edince İlçe Emniyet Müdürü aradı, 'Burada olaylar büyüyor partinize mensup gençler varsa gelin durdurun' dedi. Bunun üzerine tekrar gittik. Orada birkaç arkadaşımız vardı. Kendileri kalabalık içindeydiler, tartışıyorlardı. 'Yapmayın etmeyin' dedik. Elimizden geldiği kadar ikna etmeye çalıştık, sonra olay yerinden ayrıldık."
Emrah Doğu, Recep İlgin'i ise tanımadığını aktardı.
MİLLİYETÇİLİK HAKKI
Duruşmada olaylara katıldığını ve demirle parti binasının camlarını kırdığını kabul eden Serkan Aslan ise sosyal paylaşım sitesi facebook üzerinden HDP ilçe binasının açılacağını duyduklarını söyledi. Serkan Aslan, "HDP binasının önüne gittik, polis barikat kurmuştu. Herhangi bir güvenlik görevlisine saldırım olmadı. Milliyetçilik hakkımı savundum" dedi.
Sanıklardan İbrahim Acar da PKK bayrağı asılacağını duyması üzerine olay yerine gittiğini belirterek, "PKK bayrağı görmedim ancak asılacak dendiği için protestoya katıldım" diye konuştu.
POLİS "TOPLAMA KARARI VAR" DEMİŞ
Sanıklardan Ceyhan Yalım, olay yerine yakın bir restorana giderken gençlerin polislere taş attığını gördüğünü, polisler arasında tanıdıklarının da olması nedeniyle gençleri uyarmak isterken polisin kendisini gözaltına aldığını anlattı. Yalım, "Polisler beni 'Ağabey bu şahıslar kışkırtılabilir, grup dağılsın seni salacağız' diyerek alıkoydu. Daha sonra salacaklarını beklerken şu an yargılanmaktayım" dedi.
Sanıklardan Batuhan Senli, kalabalığı görünce durduklarını, ancak TOMA'larla başlayan müdahale sırasında bir fırına sığındıklarını belirterek, "Bulunduğumuz yerden çıkabilmek için fırındaki bir görevliden yardım istedik. Kendisi dışarı çıkıp bizim için izin istedi. Gitmemize izin verildi ancak çıkınca polisler bizi aldı" dedi.
Halil Çaylı ise olay yerine yakın bir noktada yemek yerken, polisin kendisini gözaltına aldığını savundu. Yasin Mert ise olayların devam ettiği gece işyerinden çıkıp evine giderken toplanma olan yerde kendisinin de gözaltına alındığını belirterek, "Ben, 'Niye alıyorsunuz?' diye sordum. Onlar da 'Saat 12.00'yi geçtiği için toplama kararı var' dediler. 3 gün nezarette kaldım" dedi.
Duruşma, diğer sanık ifadelerinin tamamlanması için ertelendi.
