Hafta sonunda İstanbul’da gerçekleşen menfur terör saldırısı nedeniyle milletimize başsağlığı diliyoruz. Bu hafta ülke gündeminde bu konudaki gelişmeler ve paralelinde alınacak önlemlerin önemli bir yer teşkil edeceğini düşünüyoruz. Ayrıca hafta sonu detayları netleşen Anayasa değişiklik paketi, Fed toplantısı ve AB’nin Türkiye müzakerelerinin seyri hafta içinde ön plana çıkacak diğer başlıklar.
ARTAN VOLATİLİTE NEYİN İŞARETİ?
Önceki haftalarda Dolar/TL’deki sert yükseliş yurtiçi piyasaları baskılarken, geçen hafta da kurun düşmesine karşın ortaya çıkan yüksek volatilite tedirginliğin devam etmesine neden oldu. Son haftalarda yerel kurumların ve bireylerin döviz cinsi varlıklarını TL’ye çevirmesi yönünde yürütülen çalışmaların ve kampanyaların, sınırlı da olsa kurlar üzerinde etkili olduğu görülüyor. Ancak bu konudaki açıklamaların yoğunlaştığı dönemde yurt dışı kaynaklı ekstra bir baskı oluşmadığını da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bu nedenle henüz alınan bu önlemlerin kurun ateşini tamamen söndürdüğünü söylemek mümkün değil. Geçen hafta görülen yüksek volatilite de bunun bir göstergesiydi. Haftaya 3,52 civarından başlayan Dolar/TL, hafta içinde 3,34 ile 3,56 aralığında dalgalanarak cuma günü akşam saatlerinde 3,47 civarında dengelendi. Hafta içinde yaşanan yaklaşık 22 kuruşluk bu dalgalanmada, ağırlıklı olarak önceki hafta cuma günü toplanan ve geçen perşembe günü sonuçları açıklanan Ekonomi Koordinasyon Kurulu’na yönelik beklentilerin etkili olduğunu düşünüyoruz.
EKONOMİ KOORDİNASYON KURULU VE KURLAR
Önceki hafta cuma günü Dolar/TL kurunun 3,60 sınırına dayandığı dönemde Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nun toplanacağının açıklanması ile kurun kademeli olarak geri çekildiğini gördük. Alınan kararların teknik çalışmalar yürütüldükten sonra perşembe günü açıklanacağının duyurulması ile piyasada beklentilerin artması kurun perşembe günü 3,34’e kadar gerilemesine neden oldu. Perşembe günü doların uluslararası piyasada gelişmekte olan ülke para birimleri karşısında yeniden değerlenmeye başlaması ile yeniden yükselişe geçen Dolar/TL, Ekonomi Koordinasyon Kurulu kararları içinde doğrudan kur ile ilgili bir açıklama yer almaması ve beklentilerin geride kalmış olmasının etkisi ile yükselişini 3,49 sınırına kadar devam ettirdi.
AVRUPA MERKEZ BANKASI TAPERİNG KAPISINI AÇTI
Avrupa Merkez Bankası’nın mevcut varlık alım programı 2017 Mart ayı sonuna kadar aylık 80 milyar Euro idi. Yapılan açıklamada mevcut varlık alım programının 2017 Mart ayı sonuna kadar aynı şekilde devam ettirilmesi ve Nisan 2017 ‘den itibaren aylık 60 milyar euro olarak 2017 Aralık sonuna kadar devam etmesine karar verdikleri yönündeydi.
Ayrıca ECB gerektiği takdirde süreyi ve miktarı daha da uzatacağını açıkladı. ECB açıklamasında görünümün kötüleşmesi, finansal koşulların sürdürülebilir düzelmeye doğru ilerleyen enflasyon ile uyumsuz hale gelmesi gibi durumunda varlık alım programının miktarı veya süresini artırabilir görüşlerine yer verildi. Alınan karar ile birlikte varlık alım programının miktarı azalsa da Mart 2017’de bitecek olan parasal genişlemenin süresinin uzaması Euro’nun değer kaybetmesine neden oldu. Kararın ilk anda ECB’nin taperingi başlattığı şeklinde algılanması ile Euro/Dolar paritesi yükseliş göstererek 1,0873 seviyesini görse de gelen açıklamaların etkisi ile bu seviyelerde tutunamayarak tekrar 1,05’li rakamlara geriledi. Her ne kadar bu karar tapering başlangıcı olarak algılanmasa da bu adımların piyasaya varlık adımlarının sonsuza kadar sürmeyeceği yönünde bugüne kadar verilen en güçlü mesaj olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle 2017 yılının ilk çeyreğinde Euro/Dolar zayıf seyrini devam ettirse bile 2017’nin ikinci çeyreği ile birlikte ibrenin yeniden Euro lehine dönebileceğini düşünüyoruz.
BIST 100’DE 75 BİN ALTINDA TEPKİLER GÜÇLENİYOR
BIST 100 endeksi yılın ikinci yarısında yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen 75 binin altında uzun süreli bir trend oluşturmuyor. Son haftalarda görülen düşüşle endeks 72 bin altındaki rakamları test etse de buralardan güçlü tepkiler geldiğine bir kez daha tanık olduk. Geçen hafta da bu tepkiler endeksi 76 bin üzerine taşıdı ve endeks haftayı 75.727’den tamamladı. Bu hafta içeride siyasi arenada haftasonu detayları netleşen Anayasa teklifi ile ilgili gelişmeler takip edilecekken, yurtdışında Fed toplantısı ve AB konseyinin Türkiye ile ilgili kararı izlenecek. Endeksin olası geri çekilmelerde önümüzdeki günlerde de 75 bin altında kalıcı bir hareket oluşturmasını beklemezken Fed’in 2017 için vereceği mesajların ılımlı algılanması ve ardından AB ile müzakerelerin devamı konusunda çıkacak bir karar tepkilerin güçlenmesine enden olabilir.
DOLAR/TL’DE ZİRVELER GÖRÜLDÜ MÜ?
Son haftalarda sürekli olarak yeni rekorlarla gündeme oturan kurlar, geçen hafta gerileme göstermiş olsa da bu sefer de yaşanan volatilite nedeniyle gündemdeki yerini korudu. Gelişmekte olan ülke para birimlerinin birçoğunda değer kayıpları ve yüksek volatilite görülse de TL’deki negatif ayrışma
uzun süredir dikkat çekiyor. Haftaya 3,52 civarından başlayan Dolar/TL, hafta içinde 3,34 ile 3,56 aralığında dalgalanarak cuma günü akşam saatlerinde 3,47 civarında dengelendi. Hafta içinde yaşanan yaklaşık 22 kuruşluk bu dalgalanmada, ağırlıklı olarak önceki hafta cuma günü toplanan ve geçen Perşembe günü sonuçları açıklanan Ekonomi Koordinasyon Kurulu’na yönelik beklentilerin etkili olduğunu düşünüyoruz.
Kurlardaki yukarı yönlü hareketler kadar bu yüksek volatilitenin de piyasalardaki algı üzerinde negatif etkileri olduğunu düşünüyoruz. Bu volatilitenin görülen tarihi zirvelerde oluşması bir konsolidasyon süreci yaşandığını işaret ediyor. Bu nedenle Dolar/TL’de bu hafta Fed toplantısı ve Avrupa Liderler Zirvesi öncesinde volatilitenin artmaya devam edebileceği göz önünde bulundurulmalı. 14 Aralık’ta Fed’in 2017 için vereceği mesajların ılımlı algılanması ve ardından gerçekleşecek AB Liderler Zirvesi’nden aksi beklenmiyor olsa da müzakerelerin devamı konusunda çıkacak bir karar, Dolar/TL’de düzeltme için aranan katalizör olabilir. Geçen hafta yaşanan yüksek volatilite ve kurlarda görülen aşağı yönlü hareketlerde bu tür bir beklentinin etkili olduğunu düşünüyoruz. Gelecek hafta bahsettiğimiz bu iki konuda kötü bir sürprizle karşılaşmaz isek önceki hafta cuma günü görülen 3,60’nın kısa ve orta vadede zirve olarak kaldığını ve kurun geçen haftaya göre daha sağlıklı bir düzeltme hareketi başlattığını görebiliriz.
TAHVİL VE BONO PİYASASI
Geçen haftaya %11.00 seviyesinden başlayan 2 yıl vadeli gösterge faiz, hafta içinde en yüksek %11.00, en düşük %10.63 seviyesini görerek haftayı %10.94 seviyesinden tamamladı. 10 yıllık tahvil faizi ise haftaya %11.46 seviyesinden başlayarak, en yüksek %11.46, en düşük %11.00 seviyelerini görerek haftanın kapanışını %11.33 seviyesinden yaptı. Özetle, hafta boyunca 2 yıl vadeli gösterge tahvil faizinin ve 10 yıllık tahvil faizinin, uzun bir aranın ardından düşüş eğiliminde olduğunu söyleyebiliriz. Bu hafta, gerek son dönemlerde küresel piyasalarda süren belirsizlik ve dalgalanma ile yurtiçindeki gelişmeler sonrasında tahvil faizlerindeki görülen yukarı yönlü hareketlerin sınırlandığını gördük. Geçen hafta pazartesi günü yurtiçi piyasalarda Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verisi açıklandı. TÜFE kasım ayında aylık bazda %0.52 artış gösterirken, yıllık bazda %7 olarak gerçekleşti. Piyasa beklentilerinin altında gelen veri sonrası tahvil faizlerinde önemli bir değişim görülmedi. Bu hafta yurtiçi piyasalarda pazartesi günü cari denge ve üçüncü çeyrek GSYİH verisi ile Perşembe günü ise işsizlik verileri ve bütçe dengesi takip edilecek. Açıklanacak büyüme verisinin beklentilerin altında kalması durumunda tahvil faizlerinde yukarı yönlü hareketler görülebilir. Bunun yanı sıra Hazine tarafından, pazartesi günü 5 yıl vadeli 6 ayda bir kupon ödemeli sabit kuponlu, salı günü 2 ve 9 yıl vadeli 6 ayda bir kupon ödemeli sabit kuponlu devlet tahvili ihaleleri gerçekleştirilecek.
ARALIK VADELİ BIST 30 SÖZLEŞMESİ
Aralık vadeli endeks kontratı hafta içinde 89,650 ve 93,900 arasında dalgalanarak haftayı 93,000 seviyesinden kapattı. Endeks kontratında 799.292 işlem oldu. Açık pozisyon sayısı 404 artarak 391.946 olarak gerçekleşti. Hafta içinde yukarı yönlü volatil hareketlerin görüldüğü endeks kontratında destek olarak 91,425 ve direnç olarak 95,025 önemli seviyeler olarak görülmektedir. Günlük grafikte kısa vadeli hareketli ortalamaların yukarı yönlü bir eğilime sahip oldukları görülüyor. Aşırı alım satım osilatörlerinden RSI kendi ortalaması üzerinde yukarı yönlü hareket etmektedir. Orta vadeli trend göstergelerinden MACD negatif bölgede, triggeri üzerinde yukarı yönlü seyrine devam etmektedir. Önümüzdeki hafta içinde düşüşlerde 92,200 ve 91,425 destek olarak takip edilebilecek seviyeler olarak görünürken yukarı yönlü hareketlerde direnç olarak 95,025 ve 96,575 seviyeleri izlenebilir. Kontratın 95,025 direncini yukarı kırarak bu seviyenin destek olarak çalışması durumunda yukarı yönlü harekette ivmelenme görülebileceğini düşünüyoruz. 91,425 desteğinin aşağı kırılması ise short yönlü beklentiyi artıracaktır.
GEÇEN HAFTANIN ÖNE ÇIKANLARI:
Avrupa Merkez Bankası’nın Faiz ve Varlık Alım Programı Kararı Takip Edildi
Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz oranı kararı ile varlık alım programına dair yapacağı açıklamalar hafta başından itibaren küresel piyasalar tarafından takip edildi. Piyasadaki genel beklentiler faiz oranlarında değişikliğe gidilmemesi ve 2017 yılının Mart ayında sonlanacak olan mevcut varlık alım programının uzatılacağına yönünde idi. Piyasalarda bol likiditenin devam edeceğine yönelik beklentiler küresel piyasalardaki risk iştahını artırarak borsalarda yukarı yönlü hareketler görülmesine neden oldu. Avrupa Merkez Bankası 08.12.2016 tarihinde gerçekleştirdiği 2016 yılı son toplantısında piyasalardaki genel beklentilerle uyumlu olarak faiz oranlarında değişikliğe gitmedi. Banka politika faizini %0, mevduat faizini % - 0,40, marjinal borç verme faizini % 0,25'te bıraktı. ECB, varlık alım programı ile ilgili aldığı kararı da faiz oranı kararı ile birlikte açıkladı. Mevcut program 2017 Mart ayı sonuna kadar aylık 80 milyar €’luk tahvil alımı idi. Alınan karar mevcut varlık alım programının 2017 Mart ayı sonuna kadar aynı şekilde devam ettirilmesi ve Nisan 2017 ‘den itibaren aylık 60 milyar € olarak 2017 Aralık sonuna kadar devam etmesi yönündeydi.
Ayrıca ECB gerektiği takdirde süreyi ve miktarı daha da uzatacağını açıkladı. ECB açıklamasında görünümün kötüleşmesi, finansal koşulların sürdürülebilir düzelmeye doğru ilerleyen enflasyon ile uyumsuz hale gelmesi durumunda varlık alım programının miktarını veya süresini artırabileceği yönünde açıklamalarda bulundu.
Alınan karar ile birlikte varlık alım programının miktarı azalsa da Mart 2017’de bitecek olan parasal genişlemenin süresinin uzaması küresel piyasaları olumlu etkiledi. Karar sonrasında Euro/Dolar paritesi miktarın azalmasına ilişkin fiyatlamalar nedeniyle yükseliş göstererek 1,0873 seviyesini test etti. Ancak piyasadaki genel beklenti varlık alım programının 6 ay uzaması yönünde iken 9 ay uzaması Euro’nun Dolar karşısında değer kaybetmesine ve Euro/Dolar paritesinin 1,05 seviyelerine doğru bir hareket izlemesine neden oldu. Parite haftayı 1,0554 fiyat seviyesinden tamamladı.
Faiz kararı sonrasında düzenlenen toplantıda konuşan Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Mario Draghi’nin açıklamaları takip edildi. Draghi, varlık alım programı ve 2017 Nisan’dan Aralık 2017’e kadar aylık 60 milyar € olarak uygulanacak varlık alım programı ile ilgili bilgi vererek, Aralık sonuna kadar hatta gerektiği takdirde daha da uzatılabileceğini vurguladı.
Alınan kararın varlık alımının azaltıldığı şeklinde değil, Avrupa Merkez Bankası’nın piyasada kalacağını gösterdiği şeklinde yorumlanması gerektiğine değinen Draghi, alınan kararların ekonomiyi destekleyeceğini söyledi. Varlık alım programı kapsamın ECB mevduat faizi altında getirisi olan varlıkların alınacağını açıklayan Draghi, Euro Bölgesi'nin büyümesine ilişkin risklerin aşağı yönlü olduğunu ve öyle kalmaya devam edeceğini, deflasyon riskinin ise büyük ölçüde ortadan kalktığını ifade etti.
Gerçekleştirilen basın toplantısında varlık alım programına dair yapılan açıklamaların yanında 2017 ve 2018 yılı ekonomik revizyonları ve ilk kez 2019 yılına ilişkin hedefler açıklandı. 2017 için büyüme tahmini %1,6'dan %1,7'ye yükseltilirken, 2018 büyüme beklentisi %1,6'da kaldı. 2019 için ilk kez açıklanan tahmin de 2019 yılı büyüme beklentisi %1,6 olarak açıklandı. Enflasyona yönelik tahminlerde 2017 yılı için %1,2’den %1,3’e yükseltilirken, 2018 beklentisi %1,6'dan %1,5'e düşürüldü. 2019 yılı enflasyon tahmini ise %1,7 olarak yapıldı.
21 MADDELİK YENİ ANAYASA TEKLİFİ MECLİSE SUNULDU
Yurt içinde başkanlık sistemine dair gelişmelerin takip edildiği geçen haftalarda, hükümet kanadı tarafından Cumhurbaşkanlığı Sistemi adı ile tanıtılan ve Cumhurbaşkanı’nın partisinden ayrılma zorunluluğunu ortadan kaldırarak yetkilerini artıran bir sisteme geçiş olacağı açıklanmıştı. AKP ile MHP’nin birlikte çalışması sonucunda maddeler üzerinde uzlaşılarak 21 maddelik yeni anayasa teklifi 316 imza ile cumartesi günü meclise sunuldu. Teklifte Başbakanlık kurumunun kaldırılarak yürütme yetkisinin Cumhurbaşkanına geçmesi, Cumhurbaşkanı’nın bir siyasi parti ile siyasi bağı olabilmesi, Cumhurbaşkanı hakkında vatana ihanet dışındaki suç iddiaları için de soruşturma açılabilmesi, olağanüstü hal ilan etme yetkisinin Cumhurbaşkanı’na geçmesi, askeri yargının kalkması, HSYK’nın yapısının değişmesi gibi değişiklikler yer alıyor. Cumhurbaşkanı’nın parti üyeliğinin 2018'de, cezai sorumluluğunun ise 2019'da başlaması planlanıyor. Milletvekili sayısı 2019 sonrası için 600 olarak öngörülürken yedek vekillik de teklifte yer alıyor. Seçilme yaşı ise 18'e düşürülüyor. Yerel seçimler Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin yapılacağı 2019 yılının mart ayında olacak. Bazı düzenlemelerin referandumdan hemen sonra hayata geçmesi, sistem değişikliği ile ilgili düzenlemelerin de seçimlerin yapılacağı 2019 yılında hayata geçmesi öngörülüyor. Meclise sunulan yeni anayasa teklifinin mecliste 330 oy alması durumunda referanduma gidilerek halk oylamasına sunulacak.
BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM EKK’DA ALINAN KARARLAR AÇIKLADI
Geçen hafta perşembe günü ECB Başkanı Draghi’nin basın açıklaması yaptığı esnada yurt içinde Başbakan Binali Yıldırım tarafından Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda (EKK) alınan kararları açıklandı. 2 Aralık Cuma günü gerçekleştirilen EKK toplantısında istihdamın artırılması, reformların devam etmesi ve hızlanması, kamuda tasarruf yapılması ve bu tasarruf miktarının artırılması gibi konularda alınan kararların gerekli teknik çalışmalarının tamamlanmasının ardından kamuya açıklandığı belirten Başbakan Binali Yıldırım, genel olarak ekonomide sıkıntılara ve büyümeyi destekleyen önlemlerden bahsetti. Açıklan EKK kararlarında reel sektörün sorunlarının farkında olunduğu mesajı verilirken ihracat yapan bütün kesimlerin nakit sıkışıklığına karşın 250 milyar TL’lik bir kredi garanti fonunun ayrıldığı görüldü. Özel sektör yatırımlarını teşvik etmek için projelere artı destek verileceğini, imalata yönelik yatırım harcamaları için yatırım katkı oranını %15 daha artırarak kurumlar vergisi indiriminin tam olarak uygulanacağı bildirildi. Ayrıca yatırıma yönelik inşaat işlerinde KDV iadesi verileceğini ifade edildi.
EKK kararlarında işsizlikte yaşanan artışa karşı da önlem alındığı görüldü. İşbaşı eğitim programları, mesleki eğitim kursları, girişimcilik kursları ile istihdamı artırmayı ve özel sektör firmalarının maliyetini düşürmeyi hedeflendiği; 2017 yılı için 500 bin kişiyi özel sektörde istihdam edileceği mesajını verildi. Ayrıca özel sektörde istihdam artışına giden firmalara ekstra desteklerin uygulanacağı ifade edildi. Bankacılık sektörünün reel sektöre kredilerini yeniden yapılandırılması için yetki ve imkan veren karşılıklar kararnamesini BDDK’nın kabul ederek yayınladığını aktaran Başbakan, BDDK tarafından karşılık azaltılınca krediye verilecek para arttığını değindi. KOBİ’lerin maliyetlerinin düşürülmesi için de reformların planlandığı ve KOSGEB aracılığıyla faizsiz kredi imkanı getireceklerini açıkladı. İhracatın artırılmasına yönelik bir dizi önlemler alındığı ve bu önlemlerin EximBank'ın sermayesini arttırılarak yapılacağı açıklandı. İhracatı çeşitlendirmek ve katma değerini artırmak ve ihracatı miktarını artırmanın ana amaç olduğu vurgulandı.
Ana kalemler olarak büyümeyi, ihracatı, istihdamı ve yatırımları destekleyen teşvik ve önlemler alındığı görüldü. Yapısal reformların yıl boyunca devam edeceği mesajı verildi. Ayrıca kredi garanti fonu olarak ayrılan 250 milyar TL’lik kısmın kredi olarak verilmeyeceği, bunun teşvik değil tedbir olduğu, finans sektörünün görmek istediği emniyet tedbiri olarak yorumlanması gerektiğini vurgulandı. Avrupa Merkez Bankası (ECB) kararları ve ECB Başkanı Draghi’nin açıklamaları ile EKK kararlarının aynı zaman dilimine denk gelmesi BIST-100’de volatil hareketler yaşanmasına neden oldu. Endekste aşağı yönlü hareketler görülürken, kur tarafında yukarı yönlü bir seyir hakim oldu.
İTALYA’DAKİ ANAYASA REFERANDUMUNDAN “HAYIR” SONUCU ÇIKTI
İtalya’daki senatonun yasama yetkisini azaltmayı öngören anayasa reformuna ilişkin yapılan “Anayasa Referandumu” 04 Aralık Pazar günü gerçekleştirildi. Kayıtlı seçmenlerden %65’inin katılım sağladığı referandumda büyük çoğunluğun “Hayır” demesi nedeniyle anayasa değişikliğine onay çıkmadı. Referandum öncesinde “Hayır” sonucu çıkması durumunda istifasını sunacağını açıklayan İtalya Başbakanı Matteo Renzi referandum sonuçlarının kesinleşmesinin ardından Cumhurbaşkanı’na istifasını sundu. Yaşanacak siyasi belirsizlik döneminde ciddi sıkıntı içinde bulunan İtalyan bankalarına yönelik sorunların derinleşmesi ve AB karşıtı tutumuyla bilinen Beş Yıldız Hareketi’nin bir sonraki seçimde iktidara gelme olasılığının artması Avrupa Birliği ile İtalya’ya yönelik endişeleri artırdı. Artan endişeler nedeniyle Euro sert bir biçimde değer kaybederken, Avrupa borsalarında sert düşüşler görüldü. İtalya Cumhurbaşkanı, Başbakan Renzi’den bütçe kanunu onaylanana kadar görevde kalmasını istedi ve bu isteği kabul eden Renzi, bütçe kanununun kabul edildiği geçen hafta istifa etti. Fitch kredi derecelndirme kuruluşu da ülkede politik belirsizliklerin artmasından doğabilecek potansiyel risklere karşı uyarıda bulundu. Önümüzdeki süreçte İtalya’daki siyasi ve ekonomik gelişmeler takip edilmeye devam ederken, küresel piyasalarında bir gözü İtalyan bankacılık sistemindeki risklerde olacak.
Dolar/TL Dalgalı Bir Seyir İzledi
2 Aralık Cuma günü Dolar’ın küresel piyasalardaki güçlü seyri ve iç riskler nedeniyle Dolar/TL kuru 3,5923 seviyesi ile tarihi zirveyi görmüştü. Tarihi zirvenin görüldüğü gün gerçekleştirilecek olan Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısına yönelik beklentilerin etkisiyle kur tarihi zirvesinden gerileyerek 3,5178 seviyesinden kapanmıştı. Geçen haftaya 3,5180 TL’den başlayan Dolar/TL kuru salı günü gerçekleştirilen TCMB’nin 2017 yılı Para ve Kur Politikası’nda yapılan açıklamalar sonrasında aşağı yönlü hareket etti. Hafta içinde TCMB’nin açıklamaları, EKK kararlarına ilişkin beklentiler ve dolar bozdurun kampanyası ile Dolar/TL kurunun en düşük 3,3407 seviyesine kadar geri çekilme yaşadığı görüldü. Avrupa Merkez Bankası’nın faiz ve varlık alım programı kararı ile EKK’da alınan kararların açıklandığı perşembe günü Dolar/TL kuru, sert bir yükseliş göstererek 3,4974 seviyesini test etti. Haftanın son işlem gününde 3,4216 ile 3,5073 seviyeleri arasında dalgalanan kur haftayı önceki haftaya göre %0,88’lik bir düşüşle 3,4871 seviyesinden tamamladı.
YENİ HAFTADA NE KONUŞACAĞIZ?
Yeni haftaya hafta sonu Beşiktaş/İstanbul'da yaşanan hain terör saldırısının gölgesinde başlayacağız. Bir kez daha, yaşamını yitiren tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, kederli ailelerine baş sağlığı ve yaralılarımıza da acil şifalar diliyoruz. Hafta sonu yaşanan bir diğer önemli gelişme de Anayasa değişikliği metninin Meclis Başkanlığı'na sunulması oldu. Meclis Başkanlığı tarafından Anayasa Komisyonu'na yönlendirilecek olan teklifin, Komisyon tarafından 45 gün içinde incelenip bir sonuç raporuyla birlikte Genel Kurul'a sunulması bekleniyor. Anayasa değişikliklerine ilişkin teklifler Genel Kurul'da 2 kez görüşülüyor ve ilk görüşme ile ikinci görüşme arasında en az 48 saat fark olması gerekiyor. Bu görüşmelerin ardından kabul edilen Anayasa değişiklikleri ile Cumhurbaşkanı onayını da aldıktan sonra halkoyuna sunulmak üzere Resmi Gazete'de yayımlanacak ve akabinde 60 gün içinde referanduma gidilecek. Bu süreç dikkate alındığında yüksek ihtimalle 2017 yılının yaklaşık Nisan - Mayıs döneminde Anayasa Değişikliğine ilişkin referanduma gidileceği öngörülebilir. Haftanın bir diğer kritik gündemi ise 15-16 Aralık 2016 tarihleri arasında Brüksel’de gerçekleşecek Avrupa Devlet ve Hükümet Başkanları Konseyi/ Avrupa Birliği Liderler Zirvesi olacak. Özellikle 15 Temmuz süreci sonrasında AB ile ilişkilerde artan gerilimin ardından Avrupa Parlamentosu, 24 Kasım'daki oturumunda Türkiye ile 3 Ekim 2005 tarihinde başlatılan tam üyelik müzakerelerinin “geçici” olarak dondurulmasına ilişkin tasarıyı 37 oya karşı, 479 oyla kabul etmişti ( ve 107 çekimser oy). Parlamentonun aldığı kararın hukuki bir bağlayıcılığı yoktu; ancak sürecin dondurulmasına yönelik karar verme yetkisi Konseyin elinde olduğundan bu haftaki zirve kritik önem taşımakta. Şu ana kadar ülke liderlerinden gelen beyanatlar ile karşılıklı siyasi - ekonomik ilişkiler göz önüne alındığında yapılacak zirveden herhangi bir olumsuz sonuç çıkmasını beklemiyoruz. Dolayısıyla, son haftalarda olduğu gibi yeni haftada da siyasi ve jeopolitik haber akışlarının ön planda kalmaya devam edeceğini söyleyebiliriz.
Yurtiçi ekonomi takvime baktığımızda da özellikle pazartesi ve perşembe günü açıklanacak olan son derece önemli verilerin bulunduğunu görüyoruz. Pazartesi günü açıklanacak olan Ekim
ayı Cari Denge rakamlarının 1.716 milyar dolarlık açığa işaret edeceğini ve 2016 yılı 3. çeyrek ekonomik büyüme rakamlarının da yıllık bazda - % 0.07 ile 27 çeyreğin ardından ilk kez sınırlı da olsa bir daralmaya işaret edeceğini öngörüyoruz. Perşembe günü açıklanacak olan eylül ayı İşsizlik Oranı'ndaki yükseliş eğiliminin sürmesini ve kasım ayı Bütçe Dengesi verilerinin is yılsonu bütçe hedefleriyle uyumlu bir şekilde gerçekleşmesini bekliyoruz. Ayrıca, yine Perşembe günü 2016 yılı için son kez yayınlanacak olan TCMB aralık ayı Beklenti Anketi de yılsonu enflasyon beklentilerindeki değişikliğin takip edilmesi açısından önemli olacak.
Küresel ekonomik takvime baktığımızda ise, yeni haftanın ana gündem maddesinin Fed'in Aralık ayı Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı olduğu söylenebilir. Salı günü başlayacak olan toplantıda alınacak kararlar çarşamba akşamı TSİ ile 22:00'da duyurulacak. Ayrıca, her çeyrek sonunda olduğu gibi Fed yöneticilerinin ekonomiye ilişkin projeksiyonları da faiz kararıyla birlikte paylaşılacak olup TSİ 22:30'da da Fed Başkanı Yellen tarafından basın toplantısı gerçekleştirilecek. 2016 yılına 4 artırım tahminiyle giren ancak henüz faiz artıramayan Fed'in yılın son toplantısında 25 baz puanlık artırıma gideceğine piyasalar tarafından kesin gözüyle bakılmakta. Ayrıca, Trump'ın propaganda dönemi boyunca Yellen'a ilişkin sarf ettiği sert sözler ve bundan daha kritik olarak izleyeceği ekonomi politikalar dikkate alındığında, yaşanacak geçiş dönemine ilişkin Yellen'ın basın toplantısında vereceği mesajlar oldukça kritik olacak. Özellikle güçlenen dolara, son durum itibariyle 2017 yılında 3 artırım yapılacağına ilişkin beklentilere ve maliyet politikası öncülüğünden enflasyon tarafında gözlenebilecek olası hızlı bir toparlanmaya Fed'in nasıl bir politika karışımıyla reaksiyon vereceğine ilişkin verilecek mesajlar küresel piyasalarda ciddi oynaklığa yol açabileceğinden yakından takip edilmeli.
Ayrıca, salı günü İthalat ve İhracat Fiyatları; çarşamba ÜFE, Perakende Satışlar ve Sanayi Üretimi; Perşembe TÜFE, Philadelphia Fed Anketi ile e Empire State İmalat Anketi; cuma Konut Başlangıçları verileri de hafta boyunca ABD tarafında izlenecek veriler olarak sıralanabilir. Tatil dönemi harcamalarına yönelik ilk sinyallerin gözlenmesi beklenen Perakende Satışlarda artış görülmesi beklenirken aynı gün açıklanacak olan Sanayi Üretimi verilerinde 2 ay üst üste görülen toparlanmanın ardından bir miktar zayıflık gözleneceği tahmin ediliyor. Ayrıca, TÜFE verilerinde önemli bir toparlanma beklenmezken; Philadelphia Fed ve Empire State anketleri ile konut başlangıçlarından karışık ancak ekonomideki toparlanmanın devam ettiğini işaret eden işaretlerin gelmesi bekleniyor.
Avrupa tarafına baktığımızda, Salı Almanya Aralık ZEW Anketi, Kasım İngiltere TÜFE ve ÜFE; çarşamba Euro Bölgesi ekim Sanayi Üretimi, İngiltere kasım İstihdam Raporu ve İngiltere Merkez Bankası (BoE) yılın son faiz kararı; Perşembe Euro Bölgesi aralık ayı öncü İmalat, Hizmet ve Bileşik PMI ile İngiltere kasım Perakende Satışlar; cuma Euro Bölgesi ekim ayı Dış Ticaret Dengesi ve Kasım TÜFE verilerinin ön planda olacağını söyleyebiliriz. Asya tarafında ise, salı günü Çin'de açıklanacak olan kasım ayı Sanayi Üretimi ve Perakende Satışlar ile Japonya'da pazartesi günü kasım ÜFE ve ekim Makine Siparişleri ile çarşamba günü 2016 4. Çeyrek Tankan İş Dünyası Anketi, perşembe günü de aralık öncü PMI verileri haftanın ekonomi gündemini oluşturan veriler olacak.
ŞİRKET HABERLERİ
GARANTİ BANKASI / GARAN 09.12.2016 10:10:19: JCR Eurasia Rating tarafından yapılan Kurumsal Yönetim Revize Derecelendirme çalışması sonucunda, Banka notu 10 üzerinden 9.20’den 9.27’ye yükseltilmiştir.
TURKCELL / TCELL 09.12.2016 09:12:34: Şirket, hisse geri alım kararı kapsamında şirket payları ile ilgili olarak 9,07 – 9,12 TL fiyat aralığından 109.500 adet alım işlemi gerçekleştirmiştir.
DOĞUŞ OTOMOTİV / DOAS 09.12.2016 18:31:48: Şirketin %49 oranında paya sahip olduğu, faaliyetleri durdurulmuş bulunan Meiller Doğuş Damper Sanayi'nin üretim ve yönetim binası mevcut demirbaşları ile birlikte satışı için mutabakat sağlanmış olup, tapu devir ve tescil işlemleri tamamlanmıştır. Meiller markasının distribütörlük faaliyetleri ise şirket tarafından devam ettirilmektedir.
ANEL ELEKTRİK / ANELE 09.12.2016 16:51:52: Anel Telekomünikasyon şirketinden 11.07.2014 tarihinde 500.000 TL bedel ile satın alınmış olan markaların satış işleminin iptal edilmesi Anel Telekomünikasyon tarafından talep edilmiştir. Söz konusu talep, şirket tarafından olumlu değerlendirilmiş, 11.07.2014 tarihinde yapılan satış işleminin iptaline ve aynı tarihli işlem kapsamında devir alınmış alınan markaların, aynı bedel ve bu bedele ilişkin birikmiş dönem faizi tahsil edilerek Anel Telekomünikasyon’a iadesine karar verilmiştir.
KLİMASAN / KLMSN 09.12.2016 17:01:22: Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile 27.06.2016 tarihinde imzalanan 'Market Tipi Soğutucu Dolap Alımı' İhale Sözleşmesinin satışları tamamlanmıştır. 09.12.2016 17:01:03: Şirketin Yatırım Teşvik belgesinin yatırım süresi 30.08.2018 tarihine kadar uzatılmıştır. Buna göre 15.05.2014 tarih, A114837 sayılı 12.849.453 TL tutarındaki yerli ve FOB $ 2.067.176 tutarındaki ithal makine ve teçhizat listelerindeki tutarlar 21.954.453 TL ve FOB $ : 3.154.346 şeklinde revize edilmiştir.
MAKİNA TAKIM ENDÜSTRİSİ / MAKTK 09.12.2016 17:59:57: Şirket 08/12/2016 tarihli Tasarruf Sahiplerine Satış Duyurusu ile 16.038.369,54 TL nominal değerli kullanılmayan payların satışı 09/12/2016 tarihi itibarıyla tamamlanmıştır.
GÖZDE GİRİŞİM / GOZDE 09.12.2016 18:00:17: Şirketin bağlı ortaklığı Makina Takım'ın rüçhan hakları kullanılmayan 16.038.369,539 TL nominal değerli payın Birincil Piyasa'da gerçekleşen halka arz işlemleri kapsamında 1 TL fiyattan 16.038.368 adet pay alım işlemi ortaklıkça gerçekleştirilmiştir. Son durum itibariyle şirketin Makina Takım. sermayesindeki paylarının nominal tutarı 182.321.169,62 TL, pay oranı %91,16 sınırına ulaşmıştır.
GEDİK YATIRIM HOLDİNG / GYHOL 09.12.2016 18:19:06: Payları Borsa İstanbul "Yakın İzleme Pazarında" GYHOL sembolü ile işlem gören Gedik Yatırım Holding'in BİAŞ Kotasyon Yönergesinin ilgili maddeleri kapsamında "Yakın İzleme Pazarı"ndan "Ana Pazar"a geçiş yapabilmesi amacıyla Borsa İstanbul'a başvuruda bulunulmuştur.
VAKIF GAYRİMENKUL / VKGYO 09.12.2016 14:48:43: Şirket İstanbul/Sancaktepe'de yer alan 17.518,17 metrekare alanlı gayrimenkul Ak İnşaat Mermercilik'den 62.500.000,- TL +KDV bedelle satın almıştır.
ÇEMTAŞ ÇELİK MAKİNA / CEMTS 09.12.2016 18:14:43: Türkiye Sınai Kalkınma Bankası'na yaptırılan değerleme raporuna göre Roda Liman Depolama'nın indirgenmiş nakit akım yöntemine (İNA) göre toplam girişim değeri 83.080.000 ABD doları, net aktif değerleme yöntemine (NAD) göre toplam şirket özkaynak değeri 57.075.000 ABD doları ve benzer şirket çarpanı yaklaşımı yöntemine göre toplam girişim değeri 57.396.000 ABD doları olarak belirlenmiştir. Roda A.Ş. Şirket değerleme rapor sonucu dikkate alınarak herhangi bir işlem tesis edilip edilmeyeceği ve/veya edilecek ise şekil ve şartları şirket yönetim kurulu tarafından ayrıca değerlendirilecektir.
ULUSOY ELEKTRİK / ULUSE 09.12.2016 16:15:27: Şirket ile EDCO (Ürdün Elektrik Dağıtım Şirketi ) arasında opsiyonlu bir dağıtım trafosu satış sözleşmesi imzalanmıştır. Satış sözleşmesi 1452 adet ve 5.941.690 USD tutarındadır.
ÖZBAL ÇELİK BORU SANAYİ / OZBAL 09.12.2016 18:36:58: Şirketin içinde bulunduğu piyasa koşulları sebebi ile mali durumun ileriye dönük olarak sürdürülemez olduğu görülmüş ve bu sebeple şirketin yeniden yapılanma gereği doğmuştur. Bu kapsamda, şirketin değişen piyasa koşullarına uyumlu hale getirilmesi ve bu sayede TTK 376 maddesi kapsamından çıkılması amacıyla, aynı sektörde, şirketle tamamen aynı işi yapan Erciyas Holding çatısı altında faaliyet gösteren grup şirketi olan Erciyas Çelik Boru Sanayi ile devir yolu ile birleştirilmesine ve kurum ve kuruluşlar nezdinde gereken başvuru ve müracaatların yapılmasına karar verilmiştir.
ANSA YATIRIM HOLDİNG / ANSA 10.12.2016 14:53:46: Şirket yönetim kurulu, kurulmakta olan ENDEĞER GAYRİMENKUL YÖNETİM SANAYİ VE TİCARET A.Ş.'nin 50.000,TL sermayesine %50 oranında 25.000 TL ile kurucu ortak olarak iştirak edilmesine karar vermiştir. 10.12.2016 15:21:25: MT Marka Proje Danışmanlığı ve İşletmeciliği A.Ş.'nin şirket tarafından devralınması yoluyla, şirket bünyesinde birleşilmesi görüşmelerine başlanmasına karar verilmesine ilişkin olarak çalışmalara devam edilmektedir.
YASAL UYARI
Burada yer alan bilgiler Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş. tarafından genel bilgilendirme amacı ile hazırlanmıştır. Yatırım Danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak Yatırım Danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Herhangi bir yatırım aracının alım-satım önerisi ya da getiri vaadi olarak yorumlanmamalıdır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Burada yer alan fiyatlar, veriler ve bilgilerin tam ve doğru olduğu garanti edilemez; içerik, haber verilmeksizin değiştirilebilir. Tüm veriler, Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş. tarafından güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan alınmıştır. Bu kaynakların kullanılması nedeni ile ortaya çıkabilecek hatalardan Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş. sorumlu değildir
