Portekiz Başbakanı Pedro Passos Coelho, ülkesinin, 2010'da olanların tersine Yunanistan'daki olası olumsuz ekonomik sonuçlar karşısında umutsuz ve kaygılı olmadığını belirtti.
Avro Grubu ülkelerinde bir süredir gözlerin çevrildiği borç krizindeki Yunanistan ile yapılan ve hiçbir ilerleme kaydedilemeyen müzakereler, ekonomik krizle mücadele eden Portekiz ve İspanya gibi diğer AB ülkelerini çok fazla endişelendirmiyor.
Troyka'dan kurtarma yardımı alan ülkelerden olan ve son dönemlerde ekonomik krizden çıkma yolunda olumlu verilerin görüldüğü Portekiz'de bugün mecliste konuşan Başbakan Coelho, "Portekiz ve İrlanda, 2010'da yaşananların tersine Yunanistan'da olanların olası olumsuz sonuçları karşısında umutsuz ve kaygılı değil" dedi.
Portekiz'deki koalisyon hükümetinin ekonomik anlamda "güvenli, temkinli ve uygun bir strateji izlemeye" devam ettiğini dile getiren Coelho, "Avro Bölgesinde olası bir riske ve piyasalardaki dalgalanmalara göğüs germek için Portekiz'in finansal açıdan hazır olduğunu" ifade etti.
AB Ekonomi ve Maliye Bakanları toplantısına katılan İspanya Ekonomi Bakanı Luis De Guindos da gazetecilere yaptığı açıklamada, "Yunanistan'ın avrodan çıkması halinde İspanya'nın bir risk planına ihtiyacı olmaz. İspanya'nın dışarıdan gelebilecek herhangi bir riske karşı hazırlığı mükemmeldir" değerlendirmesinde bulundu.
Her şeye rağmen Yunanistan ile yapılan müzakerelerde henüz bir ilerleme kaydedilmemesinden endişe duyduğunu dile getiren De Guindos, şunları kaydetti:
"Atina'nın likidite sorunundan dolayı kısa bir sürede çözüm bulmak gerekiyor. Bu, haftalık değil günlük bir mesele. Bu hafta sonu ve gelecek pazartesi bir çözüm bulmalıyız. Endişelerin yüksek olduğu bir dönemde olsak da ben bir şekilde çözüm bulunacağını umuyorum. Eğer bulunmazsa Avro Grubu'nun senaryoları çok daha zorlaşacak."
