Bursa'nın İnegöl İlçesi'nde bulunan Oylat Mağarası çok özeldir…
TweetO kadar da güzeldir...
Uzunluğu 700 metre genişliği ise 93 metre olan mağaranın en az 3 bin yıllık olduğu biliniyor
Antalya-Konya Karayolu Üzerinde bulunan Tınaztepe Mağarası'ndan sonra, Türkiye'nin en büyük ikinci mağarası…
Hava sıcaklığının yaz ve kış aylarında 18 derece olarak ölçüldüğü Oylat Mağarası. astım ve bronşit gibi önemli solunum yolu rahatsızlıklarına iyi geliyor…
Bunu da uzmanlar söylüyor...
Yabancı turistler buraya büyük ilgi gösteriyorlar…
Gelip gezdikten sonra, ülkelerinde anlata anlata bitiremiyorlar...
Arkadaşlarına, "Mutlaka görmelisiniz" diyorlar...
Mağaranın yanı sıra, kaplıcaların “harika”, doğanın ise “muhteşem” olduğunu söylüyorlar…
Ülkemizin tanıtımını çok güzel yapıyorlar..
Peki...
Mağaranın korunup kollanması için biz ne yapıyoruz?
Bırakın sahip çıkmayı, yok olması için elimizden geleni ardına koymuyoruz...
Duvarlarına saçma sapan yazılar yazıyoruz...
Sevgililerin adını kazıyıp, kalp işaretleri yapıyoruz...
Gören turistlere hayal kırıklığı yaşatıyoruz...
Onların, "neden bu kişilere engel olmuyorsunuz?" sorusuna da yanıt veremiyoruz...
Susmak zorunda kalıyoruz...
Ayrıca…
Bu duyarsızlığı sadece İnegöl'de göstermiyoruz...
İznik İlçesi'nde bulunan ve 2 bin yıl önce yapılan tarihi surlara da, aynısını yapıyoruz...
Üzerlerine spreylerle isimler yazıyoruz...
Futbol takımlarının ve partilerin amblemlerini kazıyoruz...
Define arıyoruz....
Anlayacağınız...
Binlerce yıldır ayakta kalmayı başaran tarihimize ve güzelliklerimize, inanılmaz zararlar veriyoruz…
Roma ve Bizans tarihiyle ilgilenen Nakkaş Yalçın Öztürk'ün söylediği gibi, “Geçmişin aydınlık yüzünü karalama tahtasına çeviriyoruz...”
Sonuç olarak…
Tarihi değerlerimizin kıymetini bilmiyoruz...
Zorumuza gitse de, bunu kabul ediyoruz...
Hiç olmazsa bu kişilere engel olalım...
“Bu ayıptan” kurtulalım
Onu da yapmıyoruz...
Allah aşkına biz ne yapıyoruz?
Sadece tarihimize karşı değil, gelecek nesillerimize de saygısızlık ediyoruz…
Bunu da, bilerek yapıyoruz…