Nejat Biyediç, 1986'da ayak basmıştı Bursa'ya ilk kez. Türkiye'de o dönem büyük popülaritesi olan Yugoslav futbolcuların biri de oydu. Onu efsane yapacak olan şey ise Bursaspor'a olan aşkıydı.
1986'da Bursaspor'a transfer olan Biyediç, 1991'de futbola yine Bursaspor'da veda etti. Emekliliğinin ardından birkaç sene inzivaya çekilip dinlenen Boşnak, 1994'te yuvasına, yani Bursa'ya dönmüştü.
Yardımcı antrenör olarak başladığı Bursaspor kariyerinde kısa sürede teknik adam oldu. Aşık olduğu takımın başına geçen Biyediç'in kaderi, onun gibi bağlı olduğu takıma sevgisini, yüreğini veren birçok teknik adamdan farklı olmadı. Zira 1996'da görevden ayrıldı Biyediç. Ancak 1986'dan bu yana süren aşkı, bu vedayla bitmeyecekti. Sevdiğini unutmayacak, geri dönmek için tüm yolları arayacaktı Biyediç. Belki de sevgilisine geri dönebilmek için aşkının yakınlarında beklemeliydi. Uzaktan izlemeliydi sevgilisini...
1996'dan sonra Karşıyaka ve Karabükspor'u çalıştıran Nejat, 1998'de kavuşmuştu yeniden sevdiğine. Ancak bir kez daha bozulmuştu araları. Henüz bir yıl geçmesine rağmen yine ayrılmıştı sevenler. Nejat Biyediç'in Bursa sevgisi, ona üç dönem Bursaspor'un teknik adamlığı şansı vermişti. Öyle bir özdeşleşmişti ki Bursaspor'la, yeşil-beyazlı ekip ne zaman teknik adam arayışına girse, ilk olarak akıllara o geliyordu. Yani karşılıksız değildi aslında Nejat Biyediç'in sevgisi. Onun Bursaspor'u sevdiği kadar, kulübü ve kulübün taraftarları da ona bağlıydı. Bazı gerekçelerden dolayı zaman zaman ayrılsalar da aslında hep beraberlerdi. Kim bilir, belki de onları ayırabilecek tek şey ölümdü....
ONU BURSASPOR'DAN YALNIZCA ÖLÜM AYIRABİLİRDİ
Öyle bir sevdaydı ki bu, Nejat, Bursa'yı, memleketi Mostar'la ayırt etmeden aynı mertebede seviyordu. Hem anayı, hem de yari ayırt etmiyordu. Onu Bursaspor'dan koparabilecek tek şey belki de ölümdü... Gönüllere işleyen ve takımın başında kim olursa olsun ona methiyyeler düzen taraftarın sevgilisi haline gelen Nejat Biyediç, birçok insanla aynı kaderin sahibi oluvermişti aniden. Lösemi hastalığına yakalanan Nejat, bir anda çekilmişti her yerden. Teknik direktörü arayışına girdiği anlarda direkt akıllara gelen adam, artık kanserle pençeleşiyordu. Futboldan bir süre uzak kalmıştı ancak dayanamadı. Açtığı futbol okuluyla yeniden döndü işine.
Uzun süre tedavi gören Biyediç, ölümüne günler kala memleketine dönmek istemişti. Mostar'da babasıyla beraber kaldığı eve giden Biyediç, Bursa'da adına açılan futbol okulunun açılışına bile gidememişti. Bursa denilince akan sular dururdu onun için. Ancak bir şeyler onu engellemişti. Durum epey vahimdi... 14 Ağustos 2011'de durumu ağırlaşan Biyediç, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayıp 15 Ağustos'ta göçüp gitti...
51 yaşında gözlerini yumdu Biyediç. Bir daha açmamak üzere kapatmıştı gözlerini. Ne bir daha Bursaspor'a dönebilecekti, ne de o aşkını dillendirebilecekti. Yıllarını futbola adamış, Bursaspor'a bağlanmış olan adam, erkenden bıraktı sevdiğini. Kaderine boyun eğen birçok insan gibi o da hayallerini ve yapmak istediklerini bir kenara bırakıp başka diyara gitti. Hayatını Bursaspor'a vermişti ama gözleri de açık gitmemişti. Tedavi gördüğü dönemde Bursaspor, 2009-10 şampiyonluğunu göğüslemiş ve Türkiye'de büyük bir zafer kazanmıştı. O günlerde hastalığıyla cebelleşen Nejat Biyediç, belki de 1986'dan 2011'e kadar en çok görmek istediği şeyi görmüştü. Onu Bursaspor'dan yalnızca ölüm ayırabilirdi, öyle oldu... Rahmetle...
