Merkez üssü Düzce’nin Gölyaka ilçesi olan 5,9 büyüklüğündeki depremin ardından Sarıdere köyündeki ağır hasarlı olduğu tespit edilen evler için yıkım kararı verildi. 47 yılın anılarını içinde bulunduran evin yıkım kararına çok üzüldüğünü söyleyen Hediye Keskin, “Sallanmaya başlayınca korktuk. Dışarı çıktık. Üzülüp ağladık. Anılarımız çoktu bu evde. 47 sene oldu bu evi yapalı” dedi.
Bakan Kurum bölgeye gelerek vatandaşlardan bilgi almıştı
Merkez üssü Düzce’nin Gölyaka ilçesi olan 5,9 büyüklüğündeki depremin ardından, Gölyaka ilçesinin Sarıdere köyünde bulunan bazı evlerle ilgili yıkım kararı çıktı. Dün İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum bölgeye gelerek vatandaşlardan bilgi almıştı. Beraberlerindeki heyet tarafından Sarıdere köyünde bulunan bazı evlerin yıkımına karar verildi. Yıkımına karar verilen evlerden birinde bulunan bir odada aşağı yönde göçme olduğu görüntülendi. Ağır hasar gören evde oturan Şükriye Acar ve görümcesi Meryem Acar deprem anında kendilerini sokağa atarak muhtemel bir faciadan kurtuldu. Bir diğer yıkım kararı bulunan evde ise Hediye Keskin ve Mestan Keskin çiftinin 47 yıl önce kendi imkanlarıyla yaptıkları ev olduğu öğrenildi. Evin yıkılacak olmasına duyduğu üzüntüyü anlatan Hediye Keskin, “Sallanmaya başlayınca korktuk. Dışarı çıktık. Üzülüp ağladık. Anılarımız çoktu bu evde. 47 sene oldu bu evi yapalı” dedi.
“Evleri gitti ama canları sağ olsun”
Ağır hasardan kayın validesi ve görümcesinin evinde yıkım kararı çıktığı için onları evinde misafir ettiğini söyleyen Sadife Acar, “Evleri çok hasarlı, yıkım kararı verildi. Boşalttık evi. Kayın validem ve görümcem beraber yaşıyorlardı. Yanıma aldım onları. Çok şükür onların sağlığında bir terslik yok. Evleri gitti ama olsun canları sağ olsun. Çok korktuk, çok kötü yaşadık. Allah bir daha yaşatmasın” ifadelerini kullandı.
“Anılarımız çoktu bu evde, 47 sene oldu bu evi yapalı”
47 yıl önce tırnaklarıyla kazıyarak yaptıkları evin depremdeki hasardan dolayı yıkım kararı aldığını belirten Hediye Keskin, “Sallanmaya başlayınca korktuk. Dışarı çıktık. Üzülüp ağladık. Anılarımız çoktu bu evde. 47 sene oldu bu evi yapalı. Depremden sonra ateş yakıp dışarıda oturduk, sonra da oğlumun evinde kaldık. Geçici bir süreliğine lojmana taşıdık bugün eşyalarımızı, bir süre orada kalacağız. Çoluk çocuk uğraşmakla, didinmekle yaptık bu evi. Aylığımız, sigortamız yoktu, çok zorluklarla yaptık” diye konuştu.
“Yokluktan yaptık bu evi”
Evi adeta yokluk dönemlerinde inşa ettiklerini söyleyen Mestan Keskin ise, “Deprem bizi uykuda yakaladı. Bir aşağı bir yukarı salladı. Evden dışarı çıkıp ateş yaktık bir daha deprem oldu. O şekilde geçirdik depremi ama daha doğrusu korkuyoruz. Yokluktan yaptık bu evi. Altı alçaktı, bacanağım ‘Bir sıra briket alalım yükselsin’ dedi. Almaya briket bile yoktu. 12 Kasım’daki depremi de geçirdik biz. İkinci depremde bu hale geldik. Bakanlar gelip ilgilendi, Allah razı olsun devletimizden” sözlerini dile getirdi.
